Darbe İnsanlığa Karşı İşlenen Suçtur
Maviş, Türkiye’nin yarım asırdan fazla olan demokrasi geçmişinde 1960’tan itibaren ortalama her on yılda bir darbelere maruz kaldığını, darbelerin siyasal sistemde çok ciddi hasarlar açtığını söyledi. Darbecilerin kalıcı olmalarını sağlamak için sistem içine pek çok vesayet mekanizması yerleştirdiklerini, toplumun psikolojisi üzerinde telafisi zor yaralar açması sebebiyle darbelerin insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu ifade etti.
Darbeler Kalıcı Hasarlar Bırakmıştır
Maviş, 12 Eylül 1980 darbesiyle başlayan sıkıyönetim uygulamalarının dört yıl devam ettiğini, izlerinin uzun yıllar silinemediğini, Meclisin askıya alındığını, siyasi partiler ve derneklerin ilga edildiğini, vesayet odaklarının uzun yıllar toplumun şekillendirilmesi ve yönlendirilmesine yönelik baskıcı uygulamalara devam ettiğini belirten Maviş, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda doğru analizlerin yapılabilmesi için 12 Eylül 1980 darbesi ve uygulamalarının tam anlamıyla irdelenmesi gerektiğini söyledi.
Darbeler Ülkenin Kalkınmasını Durdurmuştur
Maviş, bütün darbelerin siyasi iktidar, siyasi birikim, siyasi kurum ve kuruluşları yok etmekle kalmayıp, ülkenin yenilenme, değişme, gelişme ve üretme özelliklerini de yok ettiğini belirtti.
Maviş, 12 Eylül darbesinin de çalışma, üretme ve başarmaya yönelik potansiyel dinamizmimizi yok etme fikri üzerine kurulduğunu, bu bağlamda toplumun her kesimi üzerinde travmatik yaralar açtığını, ülkenin yeni atılım ve sıçramaları engelleyecek vesayet araçlarıyla darbecilerin varlıklarını sürdürmek istediğini söyledi.
Darbelerin Hedefi Milli Birliğimizdir
Maviş, her bir darbenin başka bir toplumsal kesimi hedef aldığını belirterek belli bir toplumsal kesime yaslanmış gibi gösterildiğini, bunun arkasında darbecilerin gerçek niyetlerini gizlemeye çalıştıklarını, gerçek amaçlarının Milletimizin birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmak olduğunu, darbelerin en büyük mağdurunun Milletimiz olduğunu vurguladı.
Milletimiz Darbecileri Hiç Benimsemedi
Maviş, Milletimizin sandık önüne konulduğu zaman genelde darbecilerin iradesi dışında bir irade beyanında bulunduğunu, Türkiye’de en fazla oy alarak kurulan hükümetlerin genellikle darbelerden sonraya rastgelen seçimlerde (1965, 1974, 1983 ve 2002) tek başına iktidara geldiklerini, Milletimizin darbelere yönelik tepkisini her zaman ortaya koyduğunu söyledi.
15 Temmuz Yeni Bir Başlangıçtır
Maviş, 15 Temmuz hain kalkışmasının Milletimizin direnişiyle önlenmesinin demokrasi tarihimizde yeni bir sayfanın aşılmasına vesile olduğunu, Ülkemizde bundan sonra hiç kimsenin Millete rağmen darbeye heveslenemeyeceğini ifade ederek başta 15 Temmuz şehitleri ve gazileri olmak üzere bütün şehit ve gazilerimize minnet ve şükran duygularını dile getirdi.
