Güncel
Giriş Tarihi : 21-03-2017 18:38   Güncelleme : 21-03-2017 18:40

Sinop Platformları “Evet“ Dedi

Cengiz Tokmak, düzenlediği basın toplantısında, 16 Nisan’daki referandumda “evet” oyu vereceklerini açıkladı

Sinop Platformları “Evet“ Dedi

25. Dönem AK Parti Sinop Milletvekili ve Sinop Sivil Toplum Kuruluşları ve İmam Hatip Okulları Platform Başkanı Cengiz Tokmak,  düzenlediği basın toplantısında, 16 Nisan’daki referandumda “evet” oyu vereceklerini açıkladı.

 

İlim Yayma Cemiyeti, Ensar Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı ve İmam Hatipliler Derneği’ni temsilen Sinop Üniversitesi Ahmet Muhip Dıranas Oteli’nde konuşan Tokmak, “Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetilmesine ilişkin anayasa değişikliği referandumu yalnızca bu günün konusu değil, yarım asrın konusudur” dedi.

 

Tokmak, devletin çok partili hayata geçişinden bu yana başkanlık sisteminin gündemden hiç düşmediğini belirtti ve şöyle konuştu: “Türkiye’nin nasıl bir sistemle yönetilmesi konusunda 16 Nisan’da milletimizin tercihine ve kararına başvurulacaktır. Devletimizin çok partili hayata geçmesinden bu yana görev yapmış olan başbakan ve cumhurbaşkanlarımızın hemen hemen tamamının Türkiye’nin daha iyi yönetilebilmesi ve kalkınmasını istenilen düzeye çıkarılabilmesi için sistem değişikliğine ihtiyaç duyduklarını ve bunun altını kalın olarak çizerek dile getirdiklerini görmekteyiz. 


 

 

“Ne biz ne de milletimiz unuttu”

“İnsana yakışır gidecek yolu olmayan, sağlık ve eğitim sistemleri başta olmak üzere günlük hayatımızı ilgilendiren tüm konularda tıkanmış, kişi başına düşen gayri safi milli hasılası bin dolarlar düzeyinde kalmış, fakirine fukarasına, ihtiyaç sahibine el uzatamayan, onları kaderlerine terk etmiş, uluslararası düzeyde para bulabilmek için kapı kapı dolaşan bir ülke ve bununda ötesinde gelişmiş ülkelerin nerede ise otur dediklerin de oturan kalk denilince kalkmak zorunda kalmış ve 1. Dünya savaşı sırasında taktıkları hasta adam sözünün yeniden dillendirildiği bir Türkiye fotoğrafını çok iyi hatırlıyoruz. Bırakınız tek başına iktidarı, 3’lü , 4lü koalisyonları, duymak şaşırmadığımız hadiselerdi. Gece yatarken sabaha nasıl bir enflasyonla uyanacağımızı kestiremediğimiz bir Türkiye fotoğrafını unutmadık. Paramızın bu istikrarsızlıklar ile 6 rakamlara ulaştığını, devletin darphanesinin vardiyalı halde sabahlara kadar çalıştığını da ne biz ne de milletimiz unutmamıştır. Cumhurbaşkanları ile hükümetler arasındaki uyumsuzlukları, anayasa kitapçıklarının havada uçuşmasını, darbe girişimlerini, e-muhtıraları ve bunların ülkemize çıkarttığı faturaları unutmamız mümkün değildir.

 

İşte böyle bir Türkiye fotoğrafından Ak Parti iktidarları ile bugünlere gelmiş bulunuyoruz. Son 15 yılın Türkiye fotoğrafına baktığımızda ise yukarıda sıraladığımız olumsuzlukların hemen hemen hepsinin ortadan kalkmış olduğunu görüyoruz.  Diğer bir ifade ile 94 yıllık Cumhuriyet tarihimizin 79 yıllık bölümü ile son 15 yılını ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler seviyesine ulaşmakta gösterdiği hedeflere bırakınız ulaşmayı her gün geriye giderken, son 15 yılda o hedeflere ulaşmaya başladığımızı gururla söylememiz gerekir. Yabancı ülkeler karşısında tarihteki yerimizi yeniden aldığımız, yurt içinde kalkınmanın en üst seviyelere yükseldiği bir 15 yılı birlikte yaşadık, yaşıyoruz. Ancak bu 15 yıllık dönemde bile vesayetlerin halkın seçtiği iktidar üzerinde etkili olmaya çalıştığını görmekteyiz. Gezi Parkı Olayları, 17-25 Aralık süreçleri ve 15 Temmuz hain fetö kalkışması gibi

 

Ak Parti kurucusu ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan bunu ilk söylediğinde belki bu çok da dikkate alınmamış olabilir. Ancak bunda ne derece kararlı ve hedefe ulaşmada ne derece azimli olduğunu sadece vatandaşlarımız değil tüm dünya görmüştür. Bu hızlı kalkınma ve 2023 hedeflerine ulaşmada kararlılık görüldükçe de gerek içeride ve gerekse dışarıda ülkemiz aleyhine kampanyaların birbiri ardına geldiğini görmektesiniz. Bir yandan müttefik ve dost gibi görünürken, ülkemizi nasıl bir terör batağına çekmek istediklerini, ülkemizdeki teröre nasıl destek verdiklerini hep beraber görmekteyiz. Son günlerde başta Almanya ve Hollanda gibi birçok Avrupa ülkesinin Türkiye Cumhuriyeti’ni itibarsızlaştırma çalışmalarını da yakından izlemekteyiz. 16 Nisan referandumu ile ilgili, hayır cephesinde yer alıp, iç işlerimize burunlarını sokmalarını ve ülkemizdeki hayır cephesine verdikleri destekleri de hep birlikte görmekteyiz.

 

Yalnızca oyumuzun hangi yönde kullanılacağı değil, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da 16 Nisan gününe kadar kapı kapı köy köy, ilçe ilçe gezerek vatandaşlarımıza “neden evet” dediğimizi anlatacağız Çünkü bizler Türkiye sevdalılarıyız. Çünkü bizler sadece bugünümüzü değil, yıllar sonrasını düşünenlerdeniz. Bizler bugünle yetinmeyip Türkiye’nin yarınını garanti altına almanın mücadelesini yaptığımızın bilincindeyiz. Çünkü bizler Türkiye büyüdükçe Türkiye üzerine oynanan oyunların artacağını görenlerdeniz. Bu oyunları bozacak gücün ancak ve ancak istikrarla sağlanacağına inananlardanız. Ve Türkiye’yi 15 yılda bir bataktan çekerek çıkaran bugünkü modern Türkiye’nin mimarı Recep Tayyip Erdoğan’a sonsuz güven duyanlardanız.

 

Aracılığınız ile tüm Sinop ve Türkiye kamuoyuna çağrımız “evet”te birleşmeleridir. Ülkemizin birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu günler olan 15 Temmuz hain Fetö kalkışması sonrası Yenikapı ruhunu bozanların da bugünkü hayırcılar olduğu unutulmamalıdır.

 

Dillerinden düşürmedikleri Atatürk’ün  “ mevzubahis vatan ise gerisi teferruattır “ sözüne bizler sonuna kadar katılmaktayız. Evet bizler mevzubahis olan vatan ise gerisi teferruattır sözüne sonuna kadar sadık olduğumuzu 15 temmuz sonrası da bir kez daha ispatladık. Oysa 15 temmuz sonrası  tüm halkımızın ihtiyaç duyduğu birlik ve beraberlik ateşi yine liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yakılmıştır. Yeni kapı ruhunu bozan ise bugünün hayırcı Ana muhalefet anlayışı olmuştur. Oysa vatan her şeyin üzerindedir. Vatan canımızdan bile ötedir.

 

İşte sadece bu iki konu bile evet demek için yeterlidir

Sonuç olarak milletimiz 16 Nisan’da sistem değişikliğine dair kararını sandıkta verecektir. Bu kararını verirken ülkemizin aydınlık geleceğinden yana tavır alacaklarından eminiz. Ülkemizin vesayetlerle, darbelerle, e muhtıralarla, istikrarsızlıklarla, iki, üç, beş başlılıklarla, basit bir yasa için aylarca meclisin kilitlenmesi ile kaybedecek vakti yoktur.

 

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 hedeflerine ulaşmadaki kararlılığı ve dünya devletleri arasında ilk 10 içinde yer alabilmemiz için, kısaca ülkemizin aydınlık geleceği için tüm milletimizi evet de birleşmeye davet ediyoruz” dedi.

Erkan TaşErkan Taş