18 Ağustos 2020 tarihinde Sazak Köyü Köseoğlu Mahallesinde, elektrik kontağından çıktığı ileri sürülen yangında Hüseyin Akkaya (63) ve Pakize Akkaya’ya (60) ait olan ev ve ahır yanarak kullanılamaz hale gelmişti.
Çıkan yangında evi ve ahırı yanan aile, maddi hasarının karşılanması adına ilgili kurumlara başvurduklarını fakat 15 gün olduğu belirtilen yasal müracaat süresinden sonra ilgili kurumlara müracaat edildiği için, aile yanan evleri ile ilgili herhangi bir destek alamadıklarını ileri sürdüler.
Yangında evi ve ahırı yanan, mağdur Hüseyin Akkaya olayla ilgili olarak (63), “Yangın, biz eşimle evden çıktıktan sonra olmuş. Biz, eşimin rahatsızlığı sebebiyle Sinop Atatürk Devlet Hastanesine gitmekte iken, aynı köyde oturduğumuz komşumuz tarafından yapılan arama neticesinde evimizin yandığını öğrendik ve hemen köye geri döndük.
Biz köye döndüğümüzde altı yığma beton, üstü ahşap olan 5 odalı evimiz tamamen yanmıştı. Gerek bütün evimizin kül olmasını gerekse yıllarca dişimizden, tırnağımızdan artırdığımız hac paramızın kül olmasını yaşlı gözlerimizle seyrettik ama maalesef yanan evimizden tek parça bir şey kurtaramadık.
Bu da yetmiyormuş gibi, asıl şoku ilgili kurumlara yardım için müracaat ettiğimizde yaşadık. Köyümüzün muhtarı Mevlüt Tanga’nın bizlere ’15 günlük karantinadan çıkar çıkmaz birlikte ilgili kurumlara müracaatımızı yapar size yardımcı olurum. Siz bu halinizle bu işi yapamazsınız, biriniz şeker hastası, biriniz tansiyon hastası’ demesi üzerine bizde muhtarımızın hastaneden çıkmasını bekledik.
Muhtarımız karantinadan çıkar çıkmaz, hemen gittik ve ilgili kurumlara müracaat ettik. Onlarda, ‘zamanında müracaat etmediniz’ diyerek bizi ortada bıraktılar.
Gerze Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfına yardımla alakalı başvurduğumuzda bize 750 TL para verdi. Ben buradan yetkili kişilere sormak istiyorum. Ben bu 750 TL ile ne yapabilirim?” diyerek konuyu gazetemize taşıdı.
Muhtar, “Yasal Süre İle İlgili Bizi Kimse Uyarmadı”
Evi yanan ailenin beyanından sonra, Sazak Köyü Muhtarı Mevlüt Tanga ile yaptığımız telefon görüşmesinde ise, “Ben yangın olduğunda karantinadaydım. Evi yanan aileye “ben şuan için karantinadayım. Fakat ben hastaneden çıkınca birlikte gider işlemleri yapar süreci birlikte takip ederiz” dedim. Karantina sürecimin bitmesiyle birlikte AFAD’ a gittik.
Oradaki yetkililer de bize, “kusura bakmayın, siz müracaat süresini geçirmişsiniz, bir şey yapamayız” şeklinde beyanda bulundu.
Fakat bu süre ile ilgili ne beni ne de evi yanan aileyi hiç kimse uyarmadı. Biz böyle bir bekleme süresi olduğunu bilmiyorduk” diyerek yaşanan süreçle ilgili gazetemize bilgi verdi.
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz AFAD yetkilisi ise, “bu tarz durumlarda ilk 15 gün içerisinde bize başvurulması gerekiyor ki bizde Ankara’ya durumla ilgili yazı yazalım.
Kanunlara göre, olayın üzerinden 15 gün geçmişse ve bu süreden sonra bize başvurulmuşsa acil durum olmadığı kabul edilir. Yani bize ilk 10 günlük süre içerisinde gelecekler, bizlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına durumla ilgili yazı yazacağız, onlar da hasar tespiti yapması için yanan eve teknik ekip gönderecek, ekip hasar tespiti yapıp bize gönderecek, bizde valinin imzası ile hazırladığımız raporu Ankara’ya sunacağız ve bunların hepsinin 14. günde tamamlanmış olması gerekiyor.
Hüseyin Akkaya ve Pakize Akkaya’nın evleri 18 Ağustos günü yanmış, aile bize 8 Eylül günü başvuru yapmış, 9 Eylül günü de biz cevap yazmışız. Yani 15 günlük kanuni başvuru süre zarfı geçilmiş.
Muhtarın karantinada olması bir şey değiştirmez. Yangınzedelerin hastanede tedavi altında olduklarını kanıtlamaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.
19 Ağustos 2020 tarihinde yangınla ilgili yaptığımız haber
