Köşe Yazarları
Giriş Tarihi : 03-10-2012 02:56   Güncelleme : 03-10-2012 02:56

AĞIR SUÇA AĞIR CEZA

AĞIR SUÇA AĞIR CEZA

Ülkemizde her geçen gün vatanın birliği, milletin dirliğini bozucu eylemlerin artması, özellikle bölücü terör örgütü tarafından günahsız insanlarımızın şehit edilmesi karşısında halkımız bugün yüksek sesle canilere verilen cezaları tartışmaktadır.

Toplumların huzuru ve güveni noktasında yüce adaletin verdiği kararlar tabiki başımız gözümüz üzerinedir. Neticede toplumumuz “Şeriat’ın kestiği parmak acımaz” diyerek devletin bekası huzuru adına Yüce adaletimizin verdiği kararları kabullenmektedir.

Fakat, bugün muasır medeniyet dediğimiz ve yıllardır yüzümüzü çevirdiğimiz Batı'da bilhassa Amerika Birleşik Devletleri'nde bırakın vatan hainliği suçunu tecavüz, öldürme olaylarında dahi hiç düşünmeden caydırıcılık adına idam kararları vermektedir.

Bugün dünyada idam kararı vermekte olan ülkelerden bazılarına baktığımızda, 20 ülkede idam cezalarının verilmekte olduğunu hatta 2006 ile 2008 yılları arasında

Amerika          :  2006 yılında 65, 2008 yılında 37

Çin                  :  2006 yılında 2100 +, 2008 yılında ise1700 + suçluyu infaz etmiştir.

Bugün Amerika Birleşik Devleti bırakın onlarca kişiyi öldürenleri, bir kişiyi öldüren suçluyu dahi gözünü kırpmadan elektrikli sandalyede ölümle cezalandırıyor. Peki ülkemizdeki masum kişileri, asayiş ve huzuru sağlayan güvenlik güçlerimizi şehit eden eylemcilerin, eylemlere yardım ve yataklık edenlerin durumu nedir ?

Türkiye'de idam cezası ilk önce 2002'de savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışındaki suçlar, 2006'da ise tüm suçlar için tamamen kaldırılmıştır.

Her ne kadar 2006 yılında tüm suçlar için idam kaldırılmış olsa da bugün toplumun herkesimi bu konuyu tartışmaktadır. Asker, polis katillerine verilen cezaların hafifliğinden ötürü mağdur ailelerin yüreklerine su serpmediği de ortadadır.

Özellikle terörün günden güne artması karşısında verilen cezaların yetersiz ve caydırıcı olmadığı düşüncesi bugün ciddi anlamda sosyal medya aracılığıyla vatandaşlar tarafından dile getirilmektedir.

Bugün devletini, milletini, vatanını korumak için yurdumuzun her hangi bir köşesine giden askerimizi, polisimizi pusuya düşürerek katledenleri, hainleri pişmanlık yasasından istifade ettirerek, birkaç yıl sonra sokaklarda dolaşmasına müsaade ederseniz bu durum herkesin vicdanını sızlatır.

Bizim burada ne Yüce Türk Adaletinin verdiği kararları eleştirme, ne de yasamayı yerme gibi bir düşüncemiz yoktur.

Kısaca şunu ifade etmeye çalışıyorum bir suçun caydırıcılığı o suçun cezasının ağırlığına bağlıdır. Konu vatanın, milletin huzuru ve asayişine darbe ise başkaldırı eylem ise  bu konuda caydırıcı ağır cezalar devreye girmelidir. Ağır suça ağır ceza olmalıdır. Bizlerin düşüncesi, bu ülkede huzurun bozulmaması adına suçlunun yaptığının yanına kar kalmayacağının bilinmesi, insanların vicdanındaki adaleti ve adalete olan güvenin güçlendirilmesidir.


Fatih Uysal

AdminAdmin