Köşe Yazarları
Giriş Tarihi : 02-08-2012 09:24   Güncelleme : 02-08-2012 09:24

BİR ZAMANLAR

BİR ZAMANLAR

Tüketim Çağı’nı yaşıyoruz. Yaşam tüketmek üzerine kurulu. Ne kadar çok tüketirsen, ne kadar çok harcarsan o kadar iyisin. Sistem, insanı tüketimin öznesi yapmak üzerine programlanmış. İşte tüketici kredileri var, moda var, değer yargıları teşvik ediyor, işte her şeyi güzel gösteren reklamlar var, deterjanın bile meyvelisi var.

Hatta; tüket, kullan, at,çünkü  sistem sen tükettikçe daha iyi çalışacak.

Ama, bu tüketim kültürü her şeye yansıyor. İnsani ilişkiler yüzeyleşti, kültür ve sanat ürünleri tek kullanımlık oldu, dostluklar gösterişe, paraya, çıkara dayalı oldu, oldu da oldu….

Tüketim kültürü, fason üretim demektir. Yani emek vermeden ucuza ve çok sayıda üretmektir. Niye ucuz  Çin mallar revaçta ?

Ucuz olduğu için, ucuz emek ile üretildiği için. Fason üretimde emek ucuzdur, estetik yoktur, sanat kaygısı olmaz, çünkü en çabuk, en ucuz ve en seri şekilde üretilmek için çalışılır. Lütfen, hayata bakınız her şey yapay, üretim fason, işte konutlar yapılıyor, birbirinin aynı, hiçbir estetik çabaya dayanmıyor, kimsenin estetik kaygısı yok, yaptım oldu !

Ne yaptım, niçin yaptım, kimse yaptığını tartmıyor, acabalar eskidi ! Eskinin güzelim hat ustaları yok, neden bir Selimiye, Süleymaniye yapılamıyor, neden kültür, sanat, müzik eserleri yıllarca anımsanacak kalitede değil ? Yeni bir Dede Efendi gelir mi, Münir Nurettinler nerede ?

İşte cevabı bu !

Artık, mektup yazılmıyor, e-mail atılıyor. Çet yapılıyor. Kıraathanelerde memleket sohbetleri yapılamıyor, insanlar yan yana gelemiyor, duygusal dünyalar değişti, insanlar birbirinin düşüncelerine önem vermiyor, eski saygı ve sevgi yitmiş, sıradan ilişkiler yerini almış durumda. Bireysel çıkarlar toplumsal çıkarların önüne geçti. Eskiden her şey toplum içindi şimdi bireyler kendi çıkarlarını daha önemsiyor. Hani imece kültürü, köylünün ürününü hep birlikte kaldıranlar nerede ?

İşte onun için Makber yazılmıyor, Vatan Yahut Silistre gibi yüreğini taşın  altına koyacak eserler yazılamıyor, Şimdi Elif Şafak var, Orhan Pamuk var, Mehmet Ali Erbil var, Beyazıt var, Acun Ilıcalı var, tüketim kültürünün yarattığı, popüler kültürün kahramanları, örneklerimiz  bunlar.

Kenan Doğulu, Beren Saat gibi örneklerle 20-30 yıl sonra hatırlanacak sanat ürünleri kalacak mı bilmiyorum onu yıllar gösterecek.

Safiye Ayla’lar, Muhsin Ertuğrul’lar,  ekonomik olarak fakir, teknolojisi dünya standardının altında bir ülkenin kültür, sanat  adamlarıydı.

Her şeyi tüketerek geçmişe özlem duyarak yaşayacağız herhalde, başka çare yok, bize de böyle gevezelikler etmek düşecek herhalde. Yaşasın popüler kültür, yaşasın düşünmeden, sormadan, yaşamak, yaşasın boş vermişlik.       

AdminAdmin