Flor,belli oranlarda olduğu sürece,vücudun ihtiyacı olan bir maddedir.
Flor alımı çocuk 0 yaşındayken başlayıp 8 yaşına kadar devam etmelidir.
Florun vücuda girmesinde 2 yol vardır: Birincisi, sistemik olarak içme suları, meyve suları,gıdalardaki flor ve flor içeren tablet veya şuruplar vasıtasıyla olur. Sistemik olarak alınan flor, dişlerin gelişimi esnasında yüzeylerde depolanır ve uzun süre etkisini gösterir. Aynı zamanda dental plağa yapışarak remineralizasyona yani dişin yapısında çürüğün oluşturduğu madde kaybını yenilemeye yardım eder. Flor alımının ikinci yolu da, topikal ya da lokal olur. Lokal olarak alınan flor, ağızda varolan dişleri güçlendirir ve diş yüzeylerine tutunarak çürüğe karşı dayanıklılığı arttırır. Diş macunları,ağız gargaraları ve diş hekimlerinin uyguladığı flor jel ve macunları topikal flora örnektir.
Florun çürük önleyici etkisi araştırmacılar tarafından 3 mekanizma ile açıklanmaktadır:
|
*Dişin yapısındaki hidroksiapetitleri çözünebilir
florapetite dönüştürerek dişin en üst ve en ince tabakası olan minenin asitte
çözünülürlüğünü azaltır. |
Florun bu çürük azaltıcı etkisinden en fazla düzeyde yararlanabilmek için en iyi yol, dişlerin oluşumunun tamamlandığı yaş olan 8 yaşına kadar sistemik olarak, bu devreden sonra da topikal olarak daimi dişlerin çıkmasına kadar kullanılması önerilir. Amerikan Diş Hekimleri Birliğinin belirlediği ideal flor miktarı olan 0,7-1,2 mg/L (ppm) dir. İçme suyundaki flor miktarı bu dozlardan az olduğu durumlarda flor takviyesine ihtiyaç duyulur. Kullanılması gereken dozlar, zaten çocuk doktorunuz tarafından belirlenecektir.
Profesyonel olarak diş hekiminiz tarafından uygulanan topikal florürler ise, flor içeren ve ağza plastik kaşıklarla uygulanan jellerdir. Kullanılan dozaja göre 3 veya 6 ayda bir tekrar edilen, gayet rahat ve kolay bir flor uygulamasıdır.
Fissür Örtücü Uygulamaları
Fissür örtücüler, dişlerde henüz çürük oluşmadan, bakteri plağıyla dişlerin çürümeye en müsait bölgeleri olan çiğneme yüzeyleri arasındaki ilişkiyi kesmek amacıyla yapılan , bu yüzeyleri kapatan estetik,saydam maddelerdir.
Çocuğunuz dişlerini günde 2 kere (sabah ve akşam yatarken) etkin olarak fırçalayabilse bile,çok girintili çıkıntılı bölgeleri temizlemesi zordur. Fissür örtücüler sayesinde bu bölgeler izole edilerek gıda ve plak birikiminden dolayısıyla da çürük oluşma riskinden korunmuş olur.
Ağızda ilk süren daimi diş olan 6 yaş dişleriyle 12 yaş dişleri, çok önemlidir ve gıda birikimi ve çürük gelişimi açısından en çok risk taşıyan dişlerdir. Bu nedenle, özellikle bu dişlere fissür örtücü uygulanması büyük önem ve gereklilik taşır.
Fissür örtücü tek seanslık, oldukça kolay uygulanabilir bir yöntemdir. Önce diş temizlenir,kimyasal bir ajan uygulanır ve kurutulur. Akışkan, şeffaf bir madde olan fissür örtücü dişe sürüldükten sonra ışıklı dolgu cihazıyla sertleştirilir. Uygulamadan sonra çocuğun yemek yemesinde bir sakınca yoktur.
Fissür örtücü uygulamaları, çürük tedavisinden hem çok daha ucuz,hem de dişin üzerinde bir işlem yapılmadığından,çocuğunuz için de sıkıntısız bir işlemdir.
Fissür örtücü
uygulandıktan sonra da çocuk ağız bakımına aynen devam etmelidir. Yapılan
fissür örtücü ,her 6 ayda bir kontrol edilmelidir. Eğer gerekirse, bir ekleme
veya yenileme yapılabilir.
Kötü Alışkanlıklar ve Önleme Yolları
Çocuğun kötü alışkanlıkları diyince aklımıza; parmak emme,
dudak emme, tongue thrust dediğimiz yutkunma sırasında dili damak yerine öne
doğru getirmesi ve ağızdan nefes alma ,gelir.Bu alışkanlıkların 3 yaşına kadar
devam etmesi normal karşılanabilirken,bu yaştan sonra devam eden durumlar
bozukluklara ve ortodontik problemlere yol açar. Bu nedenle de öncelikle
çocuğun bu hareketleri yaptığının kendisinin farkına varması sağlandıktan
sonra, ''habit breaker-alışkanlık kırıcı'' adı verilen hareketli veya bazen
sabit apereylerle alışkanlıkların engellenmesi yoluna gidilir. Bu alışkanlıklar
ne kadar çabuk farkedilir ve tedavi edilirse, kalıcı bozuklukların önüne
geçilmesi de o kadar çabuk ve kolay olur.