Köşe Yazarları
Giriş Tarihi : 09-02-2011 00:52   Güncelleme : 09-02-2011 00:52

SİNÜZİT

SİNÜZİT

Burun çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanması sonucu oluşan hastalığa sinüzit denir.

Dünyada oldukça yaygın olan ve Türkiye'de özellikle Karadeniz Bölgesi'nde insanları etkisi altına alan sinüzit hastalığı, kış aylarında artan viral üst solunum yolları hastalıklarının uzaması halinde sık sık tekrarlayarak müzminleşmiş sorunlara yol açar. Sinüziti olan pek çok hastanın hayat kalitelesi bozulur, "Sinüzit; burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, baş ağrısı, öksürük, halsizlik ve dikkat kusuruna neden olur. Bu hastalar dikkatlerini toplayamamaktan yakınır"

Burun ve sinüsler, bakteri ve virüslerin sık sık yerleşip iltihap yaptığı bölgelerdir, bu bölgelerde her zaman iltihaba yol açacak bakteri ve virüs bulunur, ancak normal çalışan bir sinüste iltihap her zaman artmaz. Eğer sinüsün normal çalışmasına engel olacak bir durum varsa sinüzit kolaylıkla gelişecektir. Sinüzitin en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası gelişir, Bu tür enfeksiyonlarda sinüslerin burun içine açılan delikleri ödem nedeniyle kapandığı için sinüs salgılarını burun içine boşaltamaz hale gelir. "Ayrıca sinüslerin havalanması da bozulur. Bu durumda sinüs içerisinde kolayca iltihap gelişir. Bunun dışında sinüs ağızlarını tıkayan alerji, burunda kemik eğriliği, et büyümesi, yabancı cisim, geniz eti gibi durumlar da sinüzit gelişmesini kolaylaştırır. Vücut direnci başka sebeplerle düşük olan kişiler daha kolay sinüzit geçirir" 

 Yeni oluşan sinüzit anlamına gelen akut sinüzitin uygun tedaviyle tamamen iyileşir, kronik (müzmin) sinüzitin tedavisi ise zor olup birkaç ameliyat gerektirebilir.

"Akut ve kronik sinüzitin belirtileri birbirinden farklıdır. Akut sinüzitte şikayetler daha şiddetlidir. Hastayı en çok rahatsız eden şikayetlerden biri ağrıdır. Bu hangi sinüsün iltihaplandığına göre baş ağrısı, yüz ağrısı, göz çevresinde ağrı şeklinde değişir. Genellikle öne doğru eğilmekle ağrı artar. Ayrıca burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler olur. Öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Kronik sinüzitte şikayetler daha uzun süreli olmasına rağmen daha hafiftir. Ağrı daha seyrek hatta bazen yoktur. Hastayı en çok geniz akıntısı ve buna bağlı boğaz ağrısı ve öksürük rahatsız eder. Bunun dışında yine burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi ve ağız kokusu olur. Kronik sinüziti olan hastalar bazen akut dönemler yaşayabilirler."

Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularına göre sinüzit düşünülse bile kesin teşhis radyolojik olarak yani çekilen filmlerle konabilir ( Waters Grafisi ), "Özellikle tedaviye cevap vermeyen veya ameliyat düşünülen hastalarda mutlaka bilgisayarlı tomografi çekilmelidir. Bilgisayarlı tomografi burun içi ve sinüsler hakkında bize çok faydalı bilgiler vermektedir" 

Sinüzit, uygun antibiyotik ve yardımcı ilaçlarla veya gerektiğinde ameliyatla tedavi edildiğinde ciddi problemlere yol açmayan bir hastalık olmakla birlikte iltihabın yayılmasına bağlı bazı komplikasyonların gelişebilir. Bunlardan en önemlileri; iltihabın göz çukuru içine yayılması ve körlüğe kadar gidebilen hastalıklar, beyin zarına veya beyin içine yayılarak apse oluşması, iltihabın sinüs içinde apseleşmesi ve kemik iltihabı oluşturabilir, bu tür durumlar oluştuğunda tedavi daha ciddi yapılmalı ve ilaç tedavisiyle birlikte ameliyatın gerçekleştirilmesi gereklidir.

Kronik sinüzitlerde burunda et veya kemik eğriliği bulunması gibi durumlarda ya da komplikasyon gelişen vakalarda sinüzit ameliyatının yapılması gerekir. Sinüzit için yapılan ameliyatlar son yıllarda çok ilerlemiştir. Bu ilerlemenin en önemli sebebi endoskop denilen ve burun içine sokulan bir kamera aracılığıyla monitörden ameliyat yapmaya imkan veren cihazların kullanılmaya başlanmasıdır. Endoskopik yöntemle (görüntülü muayene ve ameliyat) hem burun içi gibi dar ve karanlık bir yerde çalışmak kolaylaşmaktadır, hem de sinüzite yol açan asıl faktör düzeltilip diğer sağlam bölgelere dokunulmamaktadır. Bu ameliyat hem lokal hem de genel anesteziyle yapılabilir. Ameliyatta en önemli amaç, sinüs ağızlarının açılmasını sağlamak ve sinüslerin içini boşaltmaktır. Genellikle sadece burun içinden girmek yeterlidir. Endoskopik yöntemle ameliyat yapılmaya başlandıktan sonra sinüzitin tekrarlama oranı son derece düşmüştür. Ancak yine de özellikle alerjinin rol oynadığı sinüzitlerde tekrar problem oluşması görülebilir. Alerji ise toplumumuzda sanıldığından çok daha sık görülmektedir.

İnsanların sinüzit olmamak veya olunursa kolay tedavi edilebilmek için dikkat etmesi gerekenler:

"Kişi soğukta kalmamalı, saçları ıslak durmamalı, yaşadığı ortamın nemine ve ısısına dikkat etmeli, sigaranın dumanından dahi kaçınmalı, alerjiye yol açabilecek toz, duman veya diğer irritan maddelerden uzak kalmalı, aşırı güneşli veya çok soğuk havalardan kaçınmalı, rüzgarlı havalarda mümkünse dışarı çıkmamalı, soğuk havada çıkmak zorunda ise alın bölgesini bereyle, burun bölgesini atkı-kaşkol ile kapatmalıdır, saç kurutma makinası ile saçları kurulamamalı (saçlar ıslakken rüzgara çıkmakla aynı etkidedir.) saçlarını sıcak bir ortamda havlu ile kurulamalıdır."

Araştırmalar sinüziti olanların, sağlıklı karar verememe sorunu yaşadıklarını gösteriyor.

Sinüzit yazın en az kış aylarında olduğu gibi tehlikelidir. Sıcaktan bunalıp soğuk suyla duş almak ve ardından dışarı çıkmak burun kanallarındaki iltihabı artırıyor. Ya da klimanın karşısında terli terli durmak sinüziti tetikliyor. Yazın denizden çıkıp rüzgara karşı durmak bile bu hastalığa yakalanmak için bir nedendir. 

 

Sinüzit hastalığının başlarında uygulanan ilaç tedavisi soruna çözüm getirse de orta ve ileri derecedeki hastalık için müdahale gerekiyor. Bugüne kadar ileri derecedeki sinüzitli hastalara, hastanede yatmayı gerektiren, kanamalı ve ameliyat sonrası istirahat gerektiren endoskopik cerrahi yöntemi kullanılıyordu. Kanama sonrası körlük ve beyin kanaması gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkması nedeniyle yeni tedavi yöntemleri arayışına girildi.
''Balon sinüsoplasti'' adı verilen bu teknik hastalık tedavisinde yeni bir dönem açtı. Bu teknikle daralmış olan sinüs delikleri açılıyor ve sinüs ağzına bir balon yerleştiriliyor. Daha sonra balon serum ile şişiriliyor, şişen balon tıkalı olan sinüsün ağzını genişletiyor.

Sinüzit, Türkiye’de her yıl 15 milyona yakın kişiyi etkiliyor. Şeker hastalığı ve kalp yetmezliği kadar hayat kalitesini bozan bir hastalık olan sinüzit, sadece fonksiyonel açıdan değil, psikolojik olarak da kişiyi olumsuz etkiliyor.
Sinüzitin 7 belirtisinden 3 tanesi varsa mutlaka kulak burun boğaz uzmanına gidilmesi gerekir.
- Yüzde basınç hissi, dolgunluk veya ağırlık hissi
- Burun tıkanıklığı
- Koyu, sarı - yeşil burun akıntısı
- Geniz akıntısı
- Koku duyusunda azalma
- Baş ağrısı
- Nefes darlığı hissi ve öksürük

 

Sağlıklı kalmanız dileğiyle...  

 

Dr. Aytaç AKIN

İletisim icin: draytacakin@mynet.com
AdminAdmin