Röportajlar
Giriş Tarihi : 09-01-2015 01:24   Güncelleme : 09-01-2015 01:09

Gerze'de Bir İnsanlık Abidesi

Sevgileri ile ısıtıyorlar, bilgileri ile aydınlatıyorlar, özverileri ile hayata katıyorlar.

Gerze'de Bir İnsanlık Abidesi

Bazı insanlar vardır meslekleri ile, bazı meslekler vardır onu icra eden insanları ile bütünleşmiş, adeta tek vücut olmuştur. Yani ikisi de kelimenin tam anlamı ile birbirleri için yaratılmışlardır. Kamu kurum ve kuruluşları ile yapmaya başladığımız röportajlar dizisinin 2. durağı olan Doğan Güneş Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde tamı tamına böylesi bir örnekle karşılaştık ve bu tür insanların, insana sevgi verme adına kurulmuş böylesine bir kuruluşun başında bulunuyor olması ile tarifsiz mutlu olurken, insan yaşamında böylesine önemli ve can alıcı bir işlevsellikten ne kadar uzak ve habersiz yaşadığımızı görerek oldukça da mahçup olduk.

 

 

 

Adı Kezban Sibel Pak, konuştukça ne kadar donanımlı olduğunu, söyleştikçe ne kadar sevgi dolu bir insan olduğunu görerek, bu kuruluşun başına onun gibi birinin getirilmesinin ne denli isabetli bir seçim olduğunu ve onun ve ekibinin yönetimindeki bu merkezde eğitim alan bireylerin de ne kadar şanslı olduklarına tanık olduk. Hepsi işinin uzmanı son derece iyi yetişmiş, mesleklerinin görev anlayışının dışında büyük bir aşkla yapan fizyoterapisti, psikoloğu, zihinsel engelli sınıf öğretmenlerini, usta öğreticileri, okul öncesi öğretmenlerini, memurunu, şoförünü, çalışanını tanıdıkça, çocuklarını bu merkeze teslim eden aileler adına da mutluluğumuz katlanarak büyüdü. Orada ne mi gördük? İnsan denen en yüce değere, fiziksel ve ruhsal durumları ne olursa olsun kıymet veren, toplumla aralarındaki her türlü mesafeyi kaldırmak adına, olağanüstü özveri ile çalışan insanlık abideleri ile, sevgi dolu ve el emekleri ile harikalar yaratan çocuklarımızın her şeyleri ile “böyle olmak benim suçum değil, ben de varım ve yaşıyorum, ne bana acıyın, ne de yok sayın” diyen haykırışlarına tanık olduk.

 

 

 

Sözü daha fazla uzatmadan, neler gördük, konuştuk ve yaşadık virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyoruz.

 

 

 

G.Sesi: Öncelikle kendinizi kısaca tanıtır mısınız, kimdir Kezban Sibel Pak?

Kezban Sibel Pak: Gerzeli bir anne ve babanın çocuğu olarak 1977 yılında Zonguldak’ta dünyaya geldim. İlk, orta ve lise tahsilimi Gerze’de tamamladıktan sonra sırasıyla Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otelcilik, KTÜ Bilgisayarlı Muhasebe, Anadolu Üniversitesi İşletme ve yine Anadolu Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümlerini bitirdim. Bursa’da 8 yıl okul öncesi öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra, 2013 yılının Eylül ayından itibaren de Doğan Güneş’te Müdür olarak görev yapmaktayım.

 

 

 

G.Sesi: Doğan Güneş’in kuruluş amacı ve işlevi nedir, öğrencilerinize ne tür bir eğitim veriyorsunuz?

Kezban Sibel Pak: Amacımız; engelli bireylerimize eğitimlerinde kolaylık sağlamak, onları hayata hazırlamak, aileyi de bilinçlendirerek toplumda yer edinmelerini sağlamak olarak özetlenebilir. Burada 2 yaşından 40 yaşına kadar olan engelli bireylerimize fiziksel, zihinsel, bedensel, işitme ve yaygın gelişimsel bozukluğu ile öğrenme güçlüğü eğitimleri veriyoruz.

G.Sesi: Öğrencilerinizin merkezdeki bir gününü anlatır mısınız?

Kezban Sibel Pak: Merkezimizde programa dahil olan öğrenciler haftada 2 saat, ayda 8 saat olarak bu programdan ücretsiz olarak yararlanıyorlar. Ailelerinin müsait olduğu gün ve saatlerde evlerinden öğretmen ve şoför eşliğinde araçla alınarak merkezimize getiriliyorlar. Köyden gelen öğrenciler programa 2 saat alınırlarken, şehir merkezimizdeki öğrencilerimize ayrı ayrı günlerde 1’er saat olmak üzere eğitim veriyoruz. Ders saatimiz 45 dakika, 15 dakika ders arası verdiğimizde ise kendilerine yemek ve çeşitli ikramlarda bulunuyoruz. Yemek sorunu olmayan öğrencilerimizle ise bu süre içersinde çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyoruz.

 

 

 

G.Sesi: Merkezinize kabul edilmemin koşulları nedir, her engelli bu merkezden yararlanabiliyor mu?

Kezban Sibel Pak: Veli öncelikle engellinin Engelli Sağlık Kurulu raporu ile birlikte yazılı olarak merkezimize başvuruyor. Kayda alınan birey Sinop Rehberlik Araştırma Merkezine yönlendiriliyor. Birey merkezde uzmanlarca inceleniyor, veli görüşmeleri yapılıyor. Bu incelemelerden sonra bireyin eksiklikleri tespit ediliyor ve bize rapor halinde gönderiliyor. Bu raporda bireyin ihtiyacına göre eğitmenlerimiz tarafından Türkçe-Matematik, Özbakım gibi sosyal yaşam becerileri eğitimlerine tabi tutuluyorlar.

G.Sesi: Sinop İlinde bu amaçla hizmet veren kaç merkez var, Gerze dışında hizmet sunduğunuz yerler var mı?

Kezban Sibel Pak: Sinop ili ve ilçeleri olmak üzere bu amaçla hizmet veren 7 merkez bulunmakta. Biz merkezimizde 2007 yılından beri hizmet veriyoruz, yani bu 7. yılımız ve şu anda Gerze ve köyleri, Dikmen ve köyleri ile Erfelek ve köyleri olmak üzere toplam 120 öğrenciye taşımalı olarak;

1 Müdür, 1 fizyoterapist, 1 psikolog, 4 zihinsel engelli sınıf öğretmeni, 2 okul öncesi öğretmeni, 2 usta öğretici, 1 memur, 2 şoför ve 1 hizmetli ile hizmet vermeye çalışıyoruz.

G.Sesi: Her mesleğin olduğu gibi işinizin de zorlukları var elbette, sıkıntılar genelde hangi konuda yoğunlaşıyor?

 

 

 

Kezban Sibel Pak: Gerek eğitim ve gerekse iletişim açısından öğrencilerimizle sorun yaşamıyoruz. Çünkü her kademede çalışanımız işinin gerçekten uzmanı, işlerini sonsuz bir özveri ve olağanüstü bir çaba ile yapıyorlar. Bizi yoran daha çok aileler. Çocuklarının bakımı konusundaki sorumluluklarını üstlenmek istemiyorlar, yeri geliyor çocuklarını saklıyorlar. Böylesine büyük bir sosyal sorumluk gerektiren uğraş, bireysel sorumluluktan kaçarak değil, ancak aile ve merkezlerin müşterek işbirliği ve karşılıklı anlayış, özveri ve yardımlaşması ile başarıya ulaşabilir. Burada en önemli görev en az engellinin ailesi kadar, şüphesiz sosyal devletin ve sivil toplumun her kademedeki temsilcilerine düşüyor. Öncelikle de şunun bilinmesi şart, bu sosyal yara nedeni ne olsun, 3 Aralıklarda yılda bir gün kutlanılan ve duygu dolu kutlama mesajları vermekle asla çözülemez. Sürekli, etkin ve yaygın bir eğitim ve bilinçlendirme çabasından uzak olduğu sürece bu savaşta kısmı iyileştirmelerin dışında kesin bir başarıyı kimse beklenmesin.

G.Sesi: Son olarak vatandaşlara ve ailesinde engelli bulunanlara vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Kezban Sibel Pak: Yaşadığımız çağda dahi çocuğunun engelinden utanan ve onu toplumdan saklayarak bu gerçeği yok saymaya çalışan aileler mevcut. Engellideki herhangi bir engelin nedeninin tamamen veya kısmen aileden ona miras kaldığını unutmayalım. Engellilik asla utanılacak bir durum olmadığı gibi, hayatımızın yadsınamaz bir gerçeğidir ve yok saymak ve utanmak gibi çağ dışı düşüncelerle de çözülemez. Bu sorunun çözümü, öncelikle sorunun doğru teşhis edilerek tedaviye başlanmasıdır ve bundan başka da çözüm yolu yoktur.

 

Ülke olarak onlarda var olan değerleri açığa çıkaracak kadar onlar için çabalarsak, bizlerden hiçbir farkları olmadığını göreceğimiz gibi, birçok konuda da bizden çok ileride olduklarına tanık olacağız.

Gazeteniz Gerzenin Sesine böylesine toplumsal bir soruna gösterdiği duyarlılık ve bize kurumumuzu ve duygularımızı paylaşarak sesimizi bir nebze olsun duyurma imkanı verdiğiniz için şahsım ve tüm Doğan Güneş çalışanları adına teşekkürlerimi sunuyorum.

G.Sesi: Konukseverliğiniz ve insana yaptığınız bu kutsal görevinizden dolayı sonsuz teşekkürler ediyor, şahsınızda tüm Doğan Güneş çalışanlarını yürekten kutluyoruz.

hakan akbaşhakan akbaş