Sağlık
Giriş Tarihi : 11-03-2011 10:29   Güncelleme : 11-03-2011 10:29

Eğitimde Öğretmen Öğrenci İlişkileri

Öğrenmeyi Öğrenme, Sınav Stresi İle Mücadele Ve Öğretmen-Öğrenci İlişkileri Konulu Konferans Düzenledi

Eğitimde Öğretmen Öğrenci İlişkileri

Eğitim Bir-Sen İl Ve İlçelerde Öğrenmeyi Öğrenme, Sınav Stresi İle Mücadele Ve Öğretmen-Öğrenci İlişkileri Konulu Konferans Düzenledi.

           

Eğitim Bir-Sen Şube başkanı Mustafa ASLAN salonu dolduran kalabalığa yapmış olduğu konuşmada, Eğitim çalışanların özlük haklarını koruma mücadelelerinin yanında eğitimci olma misyonlarının kndilerine bazı sorumlulukları yüklediğini ifade etti. Sendika olarak her zaman eğitim ve eğitimcinin yanında olduklarına değinerek, Sinoptaki eğitim sorunlarının aşılmasında yetkililerimizden gerekli hassasiyetin gösterilmesini istedi.

 

Sendika olarak daha önce de hizmet alımı konusunda girişimlerde bulunduklarını vurgulayarak hizmet alımının muhakkak en kısa sürede halledilmesi gerektiğini, okulların temizlik probleminden dolayı yöneticileri ve velilere karşı karşıya gelmek zorunda kaldıklarını belirtti.

 

            Daha sonra konferansını vermek üzere kürsüye gelen Sait ÇAMLICA, Eğitimde en önemli faktörün Aile olduğuna değinerek Televizyon, Bilgisayar ve gündelik işlerden çocuklarına zaman ayıramayan ailelerin çocuklarının başarılı olmasının mümkün olmadığını belirtti. Çocuk eğitimi ile ilgili bilimsel veriler de veren çamlıca zaman zaman güldürerek, zamanda zaman da duygulandırarak dinleyicilere unutamayacakları bir gece yaşattı.

 

Konferans ta öne çıkan konu başlıkları şu şekilde yer aldı:

 

 

Çocuk Eğitiminde Anne Baba Sorumluluğu

Bu dünyada bana bir “melek” gösterin deseler, bir çocuğun yüzüne bakın derim. O saf, o masum, o günahsız yüz, melekten başka neye benzetilebilir ki? Tüm bedenleriyle güler çocuklar. Ağlarken de bütün bedenleriyle ağlarlar. Yerleri tekmeleyerek, kendisini yerden yere atarak ağlayan ve gülen çocuklar henüz ikiyüzlülüğün ne demek olduğunu bilmiyorlar.

Günahsız melekler nereden öğreniyor ikiyüzlü olmayı da ikiyüzlü insanlarla dolu bir dünya da yaşıyoruz?

 “Okulda dehşet” başlıklı haberler hepimize normal gelmeye başladı. Daha beş yıl öncesine kadar böyle haberler duymak çok zordu. Bugün neredeyse her hafta yeni bir “dehşet” haberi duyar olduk. Bu gençler nasıl bu kadar cani olabiliyor?

Doğuştan zalim insan olmadığına göre bu kadar zulüm niye çekiyor insanlık?

Doğuştan katil insan olmadığına göre bu kadar çok cinayet niye işleniyor?

Doğuştan hırsız insan olmadığına göre evlerimizde çelik kapılara rağmen niçin rahat uyuyamıyoruz?

Dört yaşındaki bir kız çocuğu annesinin dizinin dibinden ayrılmazken, aynı kız çocuğu on dört yaşına geldiği zaman annesinin yanından niçin uzaklaşıyor?

O on yıl içerisinde anne kızı arasında yıkılan iletişim köprülerinin sebepleri nelerdir? Bunu hiç düşündünüz mü?

Beş yaşındaki bir erkek çocuğu babası kapıdan içeri girer girmez, “Babam geldi!” diyerek babasının bacaklarına sarılırken, aynı erkek çocuğu onbeş yaşına geldiği zaman babası kapıdan içeri girer girmez niçin kendi odasına kaçıyor? 

O on yıl içerisinde baba ile oğul arasında yıkılan iletişim köprülerinin sebepleri nelerdir? Bunu hiç düşündünüz mü?

Altı yaşında bir merhamet abidesi olan bir çocuk, onaltı yaşına geldiği zaman nasıl katil olabiliyor? O on yıl içerisinde çocuğun merhamet duygularının canavarlaşmasının suçlusu kim?  “ gibi konular işlendi?

AdminAdmin