Yaşam
Giriş Tarihi : 22-08-2019 10:11   Güncelleme : 24-08-2019 12:03

50 Yıldır Kopmadılar

Gerze’nin 68-78 kuşağı okul arkadaşları çocukluk günlerinden itibaren hiç kopmadılar. 9 Ağustos 2019 Cuma akşamı düzenledikleri yemek programında bir araya gelen dostlar çocukluk günlerine geri döndüler.

50 Yıldır Kopmadılar

Avukat İsmail Hakkı Gülenç, Emekli DSİ Müdürü İnşaat Mühendisi Kadir Köseren, Gerze Çevre Platformu Kurucusu ODTÜ mezunu İnşaat Mühendisi Abdullah Uyanıksoy, Emekli Maliyeci Avni Nergis 1972 yılında Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı seçilen İnşaat Mühendisi Gerze eski Belediye Başkanı Bülent Tekin ve Yargıtay Savcısı Arif Altınkök’ün buluştuğu yemek programında dostlar geçmiş anılarını paylaşıp o günlere geri döndü.

1961 yılında Gazi Mustafa Kemal ilkokulu ardından 1964 yılında Gerze Ortaokulundan mezun olan çınarlar üniversite ve sonraki dönemde de hiç kopmadıklarını dile getirdiler.

Etkinlikte olan herkes işleri dolayısıyla farklı şehirlerde yaşamış olmalarına rağmen sık sık Gerze’ye geldiklerini memleketlerinden hiç kopmadıklarını belirttiler.

Gençlik dönemlerindeki Gerze ile şimdiki Gerze arasında çok farklılıklar olduğunu söyleyen çınarlar “Bizim gençliğimizde her Cuma günü zengin fakir herkesin sofrasında mantı olurdu. Asıl adı kulak hamurudur sonradan mantı demeye başladılar. Annelerimiz Cuma günü taze yoğurt ve tereyağı alır eve gelince hemen kulak hamuru yapar akşam yemeğinde afiyetle yerdik. Mahalle kültürümüz vardı, kapımızı kitlemezdik. Deniz ısınmadan denize koşardık. Dostluğumuz bakiydi, ailemizden öyle gördük. Burada hepimiz 70 yaş ortalamasındayız ve yıllar önce sokakta top oynadığımız arkadaşlarımızla bugün hala bir sofrada oturup yiyebiliyoruz. O yıllarda kadınlar her şeyi kendileri yapardı. Zeytin olurdu, kendi zeytinyağımızı kendimiz yapardık, reçel, yoğurt, tereyağ, ekmek…  Bahçesi olan bahçesinde ekip biçerdi. Daha sağlıklı, daha mutluyduk…” diyerek birçok anılarını paylaştılar.

Ayrıca 1956 yılındaki büyük Gerze yangınını da hatırladıklarını söyleyerek “koskoca bir şehir saatler içinde kül oldu gözlerimizin önünde. Gökyüzü alev topu gibiydi. Havada uçan kuşların kanatlarından bile ateş akıyordu. Her şey kısa sürede kül oldu. Allah bir daha hiçbir yere aynı şeyi yaşatmasın. Yangından sonra tüm Türkiye ve bazı dünya ülkeleri seferber oldu yardım için. Bundan faydalanmak isteyen bir takım iş adamları da olmadı değil… ” diyerek o günlerde yaşanan zorluklar ve acılardan bahsettiler.

Bunların yanı sıra 1977 yılında Cumhuriyet Halk Partisinden Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı seçilen 25 yaşındaki Bülent Tekin da o dönemlerde yaşadığı tecrübelerinden bahsetti.

“Görev ilk başladığımda Gerze’de itfaiye ve spor salonu yoktu. Göreve yeni başladım yardım için elimden geldiğince herkesin kapısını çalıyorum. Dönemin Turizm ve Tanıtım Bakan Alev Coşkun’un yanına gittim İzmir’e. Durumu anlattım. Bana şöyle bir baktı daha yaşım 25. Sen şöyle geç evladım bekle dedi. Bir iki görüşme yaptı sonra yanıma geldi tekrar konuşmaya başladık. Fazla uzatmayayım ben bunları Gerze’ye davet ettim üç bakan Gerze’ye geldiler. Akşam annem masayı donattı tatlılar mantılar derken herkes karnını doyurdu sonra bana dönüp ne istiyorsun dediler hemen itfaiye ve spor salonu dedim. Böylelikle bu kadar büyük ve ağır bir yangın geçiren memlekete itfaiye yangından 16 yıl sonra geldi. Yangın bu memleketin kaderi olmamalı. Bizler bize düşen neyse üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Türkiye de ilk kez okul yapıp devlete hediye eden ilk inşaat mühendisiyim. Bunu böbürlenmek için söylemiyorum, farkındalık yaratmak önemli olan” diyerek anılarından bahsederken bencil olmamak gerektiğinin vurgusunu yaptı.

Gerze doğumlu Avukat İsmail Hakkı Gülenç "eşimle ilk evlendiğimizde eşim benden önce kız arkadaşın oldu mu diye sordu. Yeni evlenmişim öyle bir şey demeliyim ki gönlünü bir kere daha kazanmam lazım. Çok okuyorum edebiyatı şiiri seviyorum neyse ki. Sonra döndüm ve dedim ki onlar bir romanın tozlu sayfalarında kaldı sense bir ömür boyu okunacak romansın" diyerek kültür ve zarafetini gösterdi.

Bunların yanı sıra Gerze Fenerinin özelliğinden, Neyzen Tevfik’den, Müzeyyen Senar’dan birlikte geçirdikleri öğrencilik yıllarındaki hatıralarından ve daha birçok konudan bahsetti.

Dürüstlüğün ve iyi niyetin her şeyin önde olduğunu söyleyerek geçmiş yıllardaki yaşanmışlıkları aynı sofrada bir kere daha oturup gülümseyerek bir kere daha paylaştılar.

AdminAdmin