Sinop Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Nihat Dalgın, "Son günlerde acımasızca bize ve bize oy vermek isteyen arkadaşlarımıza saldırıyorlar. Ama şafak yakındır. Kardeşlerimiz 25 gün daha sabretsinler. Akademisyenlere ürkmek korkmak ve düşüncesini ipotek altına aldırmak yakışmaz" dedi.  

Salı günü yapılacak olan Sinop Üniversitesi rektörlük seçimi öncesi adaylar çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. 
4 adaydan biri olan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihat Dalgın, düzenlediği iftar yemeğinde yaptığı sert konuşması ile gündem oluşturdu. Nihat Dalgın, seçimler ardından korku imparatorluğunun sone ereceğini belirterek, akademisyenlerden baskılara boyun eğmemelerini istedi. 
Dalgın Ahmet Muhip Dıranas Uygulama Oteli'nde STK temsilcileri ve üyeleri ile akademisyenlerin katılımıyla iftar programı düzenledi. İftara çok sayıda STK temsilcisinin yanında AK Parti Sinop Milletvekili Cengiz Tokmak ve İl Başkanı Ali Çöpçü'de katıldı. 
İftar programı ardından konuşan Prof. Dr. Nihat Dalgın, yaklaşan rektörlük seçimine yönelik açıklamalarda bulundu. 
Açıklamaları VİDEOLU izleyebilirsiniz... <strong>Tehdit, haraket ve şantaja varan baskı uygulanıyor</strong><br /> <div>Prof. Dr. Nihat Dalgın şunları söyledi: "Rektörlük seçimi sürecinin devam ettiği yaklaşık iki aydır, mevcut yönetimle ilgili birçok şeyi bilmemize rağmen seviyeyi düşürmemek adına sessiz kaldık, kendi hedeflerimiz ötesinde mevcut dönemde yapılan olumsuzluklar üzerinden, belaltı vuruşlarla sürecin mehabetini bozmak istemedik. Her üç aday da biliyor ki, en güçlü rakipleri biziz. Bu sebeple seçim sürecinde bize ve ekibimize değişik salvolarda bulundularsa da sakin duruşumuzu bozmadık, hatta bu konuda bize desteğini açıklayan bazı arkadaşlar tarafından eleştirildik. Ancak, özellikle son günlerde diğer adayların bütün oklarının üzerimize ve bize oy verecek kardeşlerimize yöneltildiğinin, bizi oylarıyla destekleyecek olanlara tehdit, hakaret ve şantaja varan bir baskı uygulandığının farkındayız. Yine de üst yönetimde bulunan ve onun zulmüne ortak olan gafillerin kirli çamaşırlarını deşifre ederek bu ayın ve sürecin ciddiyetini gölgelemek istemiyorum. Ancak, şunun bilinmesini istiyorum: Şafak atması çok yakındır, seçim sürecindeki bütün prosedürleri alt alta koyarak şafak 25 diyebiliriz. Kardeşlerimiz 25 gün daha sabretsinler; ancak üç gün sonraki seçimde özgür iradeleriyle, üzerlerinde hiçbir baskı hissetmeden oylarını kullansınlar. Şundan emin olsunlar, bizi takip etmeleri halinde önlerinde hiçbir kara delik ve dar geçitle karşılaşmayacaklar; yürünecek yolu temiz ve güvenli bulacaklardır" dedi. </div> <div><span class="Apple-tab-span" style="white-space:pre"> </span></div> <div><strong>Akademisyenlere seslendi: Ürkmek ve korkmak yok!</strong></div> <div>Konuşmasında üniversitedeki bütün öğretim elemanlarına seslenen Dalgın, "Ürkmek, korkmak, iradesine ipotek koydurmak sağlıklı bir insana yakışmadığı gibi bir akademisyene hiç yakışmaz. Akademisyen, özgürce düşünebilen ve düşündüklerini, duygularını, kararlarını uygun ortamlarda özgürce açıklayabilen kimsedir. Akademisyen doğru bildiğini kellesini verme pahasına da olsa söyleyebilme cesareti gösteren kimsedir. Akademisyen, doğru bildiği yoldan, tehditle, hakaretle şantajla değil,  topla tüfekle bile çevrilemeyen kimsedir. Kısacası Akademisyen, doğru bildiği yolda tek başına da olsa yürüyen kimsedir. Zaten bir ay içinde sona erecek olan bu korku imparatorluğunun yıkılmasına sizleri de oylarınızla katkı sağlamaya çağırıyor;  yerine ikame edeceğimiz sevgi medeniyetinin mimarları arasında yerinizi almaya davet ediyorum" diye konuştu. </div> <br />