Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, bakanlığı ile ilgili bir dizi açılış ve incelemelere katılmak üzere geldiği Sinop’ta çeşitli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu günden bu yana zihniyet ve sistem sıkıntıları nedeniyle arzu ettiği gelişmeyi tam olarak yakalayamadığını belirten Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, 2 binli yıllarda iktidara gelen AK Parti ile birlikte zihniyet dönüşümünün yakalandığını, 24 Haziran seçimlerinden sonra oluşturulacak yeni sistem ile de ihtiyaç duyulan dönüşümün yaşanacağını söyledi.
Demircan; “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana arzuladığı gelişmeyi tam olarak yakalayamadı. Bunun nedenlerinden bir tanesi zihniyetteki sıkıntı diğeri ise sistemdeki sıkıntıydı. Zaman içinde zihniyette bir değişim gerçekleşti. Devlet mi önce gelir millet mi noktasında, asıl olan millettir ilkesine dönüldü ve ülke kalkınma yolunda mesafe kat etti. Bu coğrafyada kurduğumuz en büyük devlet Osmanlı’nın kuruluş felsefinde yatan neydi? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İşte bu ilke ile Türkiye yeniden zihniyet dönüşümünü yakaladı ve bu dönüşüm 2 binli yıllardan sonra AK Parti ile hayata geçti. İnsanımıza hizmeti temel ilke benimsediğimiz için insanımız her şeyin en iyisine layıktır dedik ve bu güzel tesisleri insanımıza kazandırmak için büyük bir gayretle hareket ettik” dedi.
Türkiye’nin 1960 darbesinden itibaren uzun yıllar darbeci zihniyetler tarafından yönetildiğini vurgulayan Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, dış vesayetle ilişkileri bulunan darbecilerin kurdukları sistemle yönetilen Türkiye’nin kalkınmasının mümkün olmadığını söyledi.
2017 yılında gerçekleştirilen anayasa değişiklik teklifini hatırlatan Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, Türk milletinin kullandığı evet oyu ile kararını verdiğini ve bundan sonra Türkiye'nin yeni kurulacak sistemle yoluna daha hızlı ve emin adımlarla ilerleyeceğini söyledi. Demircan; “Şimdi o darbeler üreten, sürekli krizler, koalisyonlar üreten sistemi artık bırakalım ve ülke daha hızlı kalkınsın dedik, 2017 yılında yeni anayasa değişikliğini milletimize sunduk. Milletimiz sağ olsun yeni anayasa değişikliğine evet dedi. Muhalefet ise beni seçerseniz geriye döneceğim diyor. Şunlara bakın geriye gideceklermiş. Millet ileriye gidiyor, ileriye. Buna dikkat etmemiz lazım. Ama milletimiz kararını verdi. Şimdi bu kararı fiiliyata dökeceğiz. Yeni sistemi kurgulayacak, meclisi ve başkanımızı seçeceğiz. Adresi belli, adı belli. Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan olarak seçeceğiz. Ama işi orada bırakmayacağız, bir de meclisi oluşturacak kararı da vereceğiz. İlk uygulamada uyum şarttır. Cumhurbaşkanı ile parlamento arasında güçlü bir uyum olmalı ki, biz bu yeni sistemi hiç zaman kaybetmeden düzenleyelim. Mesela şu an ülkemizi güneyden kuşatan terör kuşağını kırmak için karar aldık ve müdahale ettik. Peki Meclis, hükümet ile aynı kararda olmasaydı, karşı çıkanlar olsaydı. Nitekim karşı çıkanlar da oldu. HDP ve CHP karşı çıkıyordu. Çoğunluk onlarda olsaydı orada Türkiye'yi kuşatan terör kuşağına müdahale edemezdik. Çünkü Meclis karar almadan bu müdahaleyi yapamazsınız. Bunun gibi Meclis ile yürütme arasındaki uyuşma, uzlaşı, ülkenin daha hızlı kalkınmasını, daha güçlü ve doğru kararlar almasını sağlayacaktır” dedi.