Güncel
Giriş Tarihi : 29-09-2021 16:00   Güncelleme : 30-09-2021 09:38

"Bizim Sesimizi Duyan Yok"

İçerisinde olduğumuz balık sezonu ile ilgili ilçemiz balıkçılarından Ahmet Adıyaman ile röportaj

"Bizim Sesimizi Duyan Yok"

Yıllardan bu yana geçimini balıkçılıktan sağlayan ilçemiz balıkçılarından Ahmet Adıyaman, nam-ı diğer Boyabatlı Ahmet ile 1 Eylül’de başlayan balık sezonu ile ilgili kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Sezonun bekledikleri gibi başlamadığını söyleyen Adıyaman, bu sezon balığın çok az olduğunu belirtti.

Adıyaman, “ben Balıkçı Ahmet Adıyaman. Gerze’nin yerlisiyim; çocukluktan beri de bu işin içindeyim. Sezon açıldı ama bu sene balık yok. İstanbul’daki müsilajdan mı, bir etkisi var mıdır yok mudur? Bunu bilimsel açıdan kesinlikle bilemeyiz fakat bu sene balık olmadığını söyleyebiliriz.

Palamut dönemi de açıldı fakat dediğim gibi balık yok, denize açılan balıkçılar 10-15 tane balıkla dönüyor yani şu an da kayda değer bir şey yok. Zaten büyük teknelerde balığın yolunu değiştirdiler. Balık bizim yöreye çok uzak mesafeden, açık sudan geçiyor. Bizim buralarda sonarlar çıktığından bu yana balık yok, onlar yüzünden balıklar yüzemiyor bile, balığın yüzüne hasret kaldık, çıkan balıkta zaten döküntü balık.

Eskiden Doğu Karadeniz de balık olmazdı, onların kayıkları buraya gelirdi; şimdi bizde balık yok doğu Karadeniz de balık var.

Balıkçı uzatma kursun, normal boyutların altında olan balıkları geri bırakıyor, balıkçı her zaman o balıkları öldürmeden denize atmanın bir yoluna bakar. Kıyı balıkçılığı hepten bitti, kalkan yok, kırlangıç yok, bunlar hep bilinçsiz avlanma yüzünden oluyor. Geçit balıkları yani lüfer, palamut var başka da hiçbir şey bulamazsınız.

Eskiden bu dönemde kırlangıç, kötek, karagöz, kalkan balıkları olurdu şimdi yok; bilinçsiz avlanmalar nedeniyle oluyor, bu katliam gibi bir şey.

Sözlerini Gerzeli balıkçıların en büyük korkusu olan lodos rüzgârlarıyla sürdüren Balıkçı Ahmet Adıyaman, liman içinin yapılmasını, lodos veya başka bir rüzgâr estiğinde kayıklarının zarar gördüğünü belirterek yetkililerden seslerine kulak verilmesini istedi.

Adıyaman “hava muhalefetleri nedeniyle gece sabahlara kadar limandayız, uykumuz yok. Poyraz, kıble, lodos bu limanın içinde, mecburen kayıkları bekliyoruz. Bu yıl kayığım yine kırıldı, yetişemeseydim komple dağılacaktı.”

Bizim sesimizi duyan, derdimizi dinleyen yok!

“Arkaya taş döküyorlar; arkaya dökülen taşla bu limanın içi yapılamaz mı? Ne amaçla döktünüz? Plaj olacakmış, kum olacakmış. Bugün söylüyorum; o taş orda 10 -15 sene kalsın yine orda kum olmaz. Oranın 7 kulacına kadar taş, kaya var. Orası sadece çakıl üretir, kum kesinlikle üretmez.

Bu kadar gücünüz var orayı yaptıracağına bu limanın içini yaptırsanıza. Gırgırlar dünyanın parasını bırakıyor. Her sene bas bas bağırıyoruz kayıklarımız dağılıyor diye ne için alakadar olmuyorsunuz?

Bize bu limanın içini yapıverin, bu kadar imkânınız, gücünüz var.”

Adıyaman son olarak “yapılan Gerze kanalizasyon arıtma sistemi (derin deniz deşarjı) sonrasında bu hattı gösteren şamandıraların (denizde bir konumu, yeri belirtmeye, bir tehlikeyi işaret etmeye ya da geçiş yolunu göstermeye yarayan yüzer cisim) ışıkları vardı. Bu sayede ekmeğini denizlerde arayan balıkçılar gece rahatça oradan geçiyor ve ağlarını da ona göre denize bırakıyordu. Fakat kendini bilmez birileri onları kırmışlar, bunu bir balıkçının yapması mümkün değil.

Belediyenin de sanırım konuyla ilgili bir bilgisi yok, bilgileri olsa muhakkak yenilerini takarlar”  diyerek ağlarının daha fazla zarar görmemesi adına yetkililerden kırılan bu lambaların yerine yenilerinin takılması istedi.

AdminAdmin