DUSOİŞ (Düğün Saloncuları & Organizasyoncular İşveren Sendikası) Karadeniz Bölge Başkanı Ali Bülent Gayret, sendikanın İlçe Temsilcisi Demet Kurt (Deniz Organizasyon) ve fotoğrafçı Pınar Kalafat (Say Düğün Salonu İşletmecisi) ile bir araya geldi.
Ruhsatsız ve merdiven altı organizasyonların pandemi nedeniyle yalnızca düğün sektöründe çalışanları değil halka da zarar verdiği ifade eden İlçe Temsilcisi Kurt, salon ve organizasyon firmaları ile anlaşan çiftlerin mekân ruhsatlarına ve birlikte çalışacakları organizasyon firmalarının yetkisi olup olmadığına dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
Bölge Başkanı Gayret ise bu sektörde kaybedilen bir günün bile gelecek sezonu etkilediğini belirterek, “düğün salonları ve organizasyon firmaları olarak belirli sezonlarda çalışabilen ve kazanabilen meslek gruplarındanız. Üretimlerini stok yapıp her daim değerlendirebilen sektörlerden değiliz. Sektörümüz adeta zamanla yarışarak, günlerini kiraya vererek kazancını sağlamaya çalışmaktadır. Bir ay değil bir günün kaybı bile bir sonraki sezonun kazancını etkilemektedir. Bu şartlar altında yeniden kapanmamak için elimizden gelenin en iyisini yapmanın bilincindeyiz. Alınan tüm önlemler altında sektörümüzün hareketliliğini hedeflemekteyiz. 2020 yılında yasal olarak 55 gün açık kalmamıza rağmen yalnızca 30 gün iş yapabildik.
Yanlış uygulamalar ile açılmış olmanın bedelini ödedik ve yeniden kapandık.
Virüsün kapalı alanlarda bulaşması nedeniyle mekânlarımız kapalı kaldı fakat açık hava etkinliklerine izin verildi. Bu karar yetkisi olmayan herkesin organizasyon düzenlemesine olanak sağladı ve sektördeki kirasını, vergisini ödeyen salon sahipleri çalışamadıkları için oldukça mağdur kaldı. Hiçbir önlem alınmadan yapılan merdiven altı açık hava organizasyonları virüsün yayılmasına daha çok olanak sağladı ve bu durum kapanmanın zararını bizlere yansıttı.
Değerli Bilim Kurulu üyelerinin de söylediği gibi maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulmadığı taktirde virüs açık havada dahi bulaşabiliyor. Oysaki kontrollü işletmelerde bu kurallar daha ciddiyet ile uygulanabilmektedir. Salondaki misafirlerin maske takmaları, sosyal mesafelerine dikkat etmeleri çalışanlarımız tarafından kontrollü bir şekilde sağlanmaktadır. Bu nedenle bizler 2021 sezonunda yine aynı şekilde kapanmak istemiyoruz.
Turizm sektöründe de olduğu gibi güvenli düğün projemizi hayata geçirmek istemekteyiz.
Bakanlıklarımıza ve 81 ildeki valiliklerimize projemizi sunmuş bulunmaktayız. Bu vesile ile bizler denetlenebilir olduğumuzu göstermek adına İSO 9001:2015 belgesi alarak sektörümüzün ciddiyetini ve hassasiyetini belgelendiriyoruz.
Belediyelerimizin vermiş olduğu ruhsatlarda düğün salonu ruhsatı olmayan ve Nace kodlarında organizasyon ile ilgili faaliyet belgesi olmayan hiçbir işletme ve kişilerin yapmış oldukları etkinlikler yasal değildir. Bizler bu yüzden sendikamız tüzüğünün 3. ve 4. maddeleri gereği üyelerimizin tüm yasal haklarını korumak için mücadele veriyoruz. Bizler haksız rekabetin önlenmesini istiyoruz.
Evlenecek olan çiftlerimizin de mağdur olmaması için salon ve organizasyon firmaları ile anlaşırken karar vermiş oldukları mekânların ruhsatlarına ve anlaşma yaparken de birlikte çalışacakları organizasyon firmalarının yetkisi olup olmadığına bakmalarını öneriyoruz.
Ruhsatsız ve merdiven altı tabir etiğimiz şekilde düzenlenen organizasyonların hem sektörümüzün kalitesini düşürdüğünü hem de pandemi dolayısı ile tüm halkımıza zarar verdiğini görüyoruz.
Faaliyet konusu dışında çalışan dernek lokalleri, kafe, restoran, sosyal tesis vb. gibi işletmelerin düğün, nişan, kına gecesi, sünnet, toplantı, kokteyl gibi etkinlikler yapmalarının mümkün olmadığı gerekçesi ile 30/05/2011 tarihinde Bakırköy 3. Asliye ticaret mahkemesinde emsal bir dava ikame edilmiş ve dava kazanılmıştır. İş bu yerel mahkeme ilamı Yargıtay 11. Hukuk dairesi tarafından da onanmış olup faaliyet konusu dışına çıkarak düğün, nişan, kına vb. törenleri yapan işletmelerin haksız rekabet oluşturduklarına karar verilmiştir. Bu ruhsatsız iş yerlerinin yetki alanları dışında da faaliyette bulundukları haksız rekabet oluşturduğu yargıtay kararı ile netleşmiştir.
Bizleri sadece eğlence yerleri olarak görenler sektörümüzün birlikte çalıştığı diğer sektörleri de ekonomik olarak etkilediğini ve daha da önemlisi toplumsal birlikteliklerin ve kültürel mirasın yaşandığı, aile olmanın temelinin atıldığı ve yardımlaşmanın en güzel örneklerinden olan akraba bağlarının güçlendiğini sergileyen insanların hayatlarında unutulmaz anlar yaşatan kurumsal işletmeler olduğumuzu unutuyorlar.
DUSOİŞ sendikası sektördeki tüm paydaşlarımız ile birlikte birleşip bizler için alınacak olan kararlarda ortak söz sahibi olabilmeyi amaç edinmiştir” diye konuştu.
