Toplantı da konuşma yapan Vali ÇETİNKAYA;
“Yıl içerisinde genel idarenin işleyişi, kamu hizmetlerinin vatandaşa ulaşımı, kamu kurumlarının düzenli bir şekilde hizmetlerini yerine getirmesi ile ilgili zaman zaman bir araya geldik. Sinop olarak oldukça iyi bir düzeyde olduğumuzu düşünüyorum çünkü Sinop; özeline baktığımızda kendine münhasır özellikleri olan bir ilimiz ama idarenin işleyişi, kamu hizmetlerinin eşit, adil ve olması gerektiği gibi vatandaşa ulaştırılması anlamında çok büyük sıkıntılar yaşadığımız bir il değil. Toplam nüfusumuza baktığımızda 204.000 nüfuslu bir iliz. Son 15-20 yılımız sürekli bir dışa göçle geçmiş ama 2010 yılından itibaren her yıl artıya geçmiş durumundayız. Sinop, 1923 yılında İl olduğu tarihten itibaren 1985 yılına kadar hep nüfus artışı göstermiş bir il. 1985 yılından sonra 2010 yılına kadar Sinop nüfusu 295.000’den 195.000’e kadar inmiş yani Sinop’ta yaşayan her üç kişiden birisi il dışına gitmiş.
.JPG)
2010 yılından sonra başlayan nüfus artışının Sinop nüfusunu eski rakamlara ulaştıracağı inancındayım. Çünkü bundan önce Sinop’un ulaşımla ilgili de bir takım sıkıntıları vardı. 2010 yılından sonraki artış trendini yollara da bağlayabiliriz. Özellikle Sinop-Samsun, Sinop-Ankara ve Sinop-İstanbul yönündeki karayollarımıza yapılan yatırımlar arkasından havayolu ile ilgili sağlanan gelişmeler Sinop’un çıkmaz bir sokak gibi görülmesi ile ilgili süreci atlatmasını sağlamış, bu da nüfus artış trendi olarak rakamlara yansımış vaziyette.
Nüfusun genel dağılımına baktığımızda ilimizde nüfusun dağılımı oldukça dengeli bu da hizmetlerin vatandaşa dağılımı konusunda oldukça önemli bir faktör çünkü nüfus ne kadar sahada hakim bir şekilde yerleşirse hizmetlerin sahaya ulaşımında da bizi motive edici tetikleyici bir faktör oluyor. Hizmetleri yönlendirirken ilimizin bu dağınık yerleşimine dikkat edilmesi de oldukça önemli.
Kamu Kurumu olarak tabi olduğumuz kurallara göre hizmetlerin yerine getirilmesine dikkat etmeliyiz. Mesai, kılık-kıyafet, temizlik, tertip-düzen gibi konulardaki aksamalar kamu kurumlarının vatandaş nezdinde yıpranmasına sebebiyet verebiliyor. Daire amirlerimiz olarak özellikle sizlerin bu kurallara uymanızı maiyetinizdeki personeli de sürekli kontrol altında tutmanızı isterim.
Tasarruf konusu da oldukça önemli, bizlere verilen kaynakları en iyi ve en verimli şekliyle kullanılması yönünde hassas olmalıyız. Bu bize hem vicdani rahatlık sağlayacak hem de vatandaş memnuniyeti anlamında elimizi güçlendirecektir.
Kamudan hizmet alan vatandaşlarımızı müşteri olarak görüp müşteri memnuniyeti odaklı çalışmamız kamu-vatandaş ilişkilerinin en iyi şekilde yürütülmesi anlamında vazgeçilmez bir konudur. İnsani değerleri ön planda tutarak karşımızdaki her kişinin değerli olduğunun bilincinde olarak onlara hizmet vermeliyiz
Proje odaklı çalışma konusunda da bir uyarı da bulunmak istiyorum. Biliyorsunuz AB’ye uyum süreci içerisinde katılım öncesi mali ortaklık kapsamında hibe alabileceğiniz bir sürü proje çağrısı var. Bunlar zaman zaman hibe çağrıları ile başvuruya açılıyor. Her kurumun kendi hizmet alanı ile ilgili farklılık yaratmak, kendi imkanları ile genel bütçe kaynakları ile çözemeyeceği sorunların çözümünde kendisine bir bütçe oluşturabilmek için bu çağrıları takip etmesi ve proje hazırlamasında fayda var “ diyerek İlimizdeki İdare Başkanlarından beklentilerini ifade etti.
