Yılmaz Şanlan mesajında;
YANLIŞ, BAŞKA BİR YANLIŞLA DÜZELTİLMEZ.
“Bütün dünyada, devletler ve milletler zor bir dönemden geçiyor. Korona virüsü renk, ırk, kabile, dinli dinsiz, Müslüman, Yahudi, Hıristiyan, Budist, Şaman ayrımı yapmıyor. Zengin ile fakirin imkânları bir olmasa da bu virüs zengin fakir ayrımı da yapmıyor. Asyalı, Avrupalı, Afrikalı, Amerikalı ayrımı da yapmıyor. Amir, memur, köylü şehirli, patron, işçi ayrımı hiç yapmıyor. Bütün dünya milletlerine bulaşmış, bütün devletler çözüm yolları arıyor. Tedbirler alıyor. Ne yazık ki, bizim ülkemizi de etkisi altına almış durumda. Böyle olağan üstü durumlarda, milletimizin ve devletimizin el ele vermesi gerekmektedir. Resmi kuruluşlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin ve halkımızın en çok birlik beraberlik içinde olması gerektiği bir dönemden geçiyoruz. Yok sağlık çalışanıydı, emniyet mensubuydu, diyanet personeliydi, yaşlıydı, gençti diye bir tartışma başlatmak, bu tip kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı söylemlere, eylemlere girmek bizlere yara verir. Büyük tahribatlar açar.
Yıllardır, kutuplaştırmadan ve ayrıştırmadan beslenen siyasilerin, gayri milli grupların ekmeğine yağ sürer. İstismar edenleri görev ve yetkilerini kötüye kullananları bizlerde görüyor ve biliyoruz. Lakin içinde bulunduğumuz durum vatan evlatlarının birlik beraberlik içinde aşması gereken bir durumdur. Alınan önlem ve uyarılara liyakat etmemiz gerekiyor, ehemmiyet göstermemiz gerekiyor. Hükümetin de bu durumu zırh olarak kullanıp, siyaseten kazanım peşine düşmemesi gerekiyor. Yanlış uygulamalardan ders almamız gerekiyor. Ülkenin ihtiyaçlarına göre, istihdam yapılması gerekiyor, kalifiye, liyakat sahibi, işinin ehli kurumlar ve personeller istihdam etmek gerekiyor. Yıllardır yapılan yanlış kadrolaşmaların ve kayırmacılığın şiddetle karşısındayız. Bu günlerde cereyan eden tartışmalarında altında yatan ana neden, kurum ayrımı yaparak bazı kurum ve kuruluşlarda gereğinden fazla yığılma yapılmasıdır. Ama Sağlık çalışanı da bizim, emniyet personeli de bizim, imamlarda bizim. Velhasıl, misakı milli sınırları içinde yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan şeref duyan herkes bizimdir. Önümüzdeki dönemlerde ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak daha zor dönemlere gireceğiz. Lütfen sağduyulu olalım. Yapılan yanlışlar, başka yanlışlarla düzeltilmez. Hepimizin aynı gemide olduğunu unutmayalım.” ifadelerini kullandı.
