Güncel
Giriş Tarihi : 07-06-2018 20:51   Güncelleme : 07-06-2018 21:08

Sağlık Bakanı Demircan Sinop'ta

Boyabat, Durağan ve Ayancık'ta Hastane açılışlarını gerçekleştirmek üzere Sinop'a geldi

Sağlık Bakanı Demircan Sinop'ta

Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, bakanlığı ile ilgili bir dizi açılış ve incelemelere katılmak üzere geldiği Sinop’ta çeşitli açıklamalarda bulundu.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu günden bu yana zihniyet ve sistem sıkıntıları nedeniyle arzu ettiği gelişmeyi tam olarak yakalayamadığını belirten Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, 2 binli yıllarda iktidara gelen AK Parti ile birlikte zihniyet dönüşümünün yakalandığını, 24 Haziran seçimlerinden sonra oluşturulacak yeni sistem ile de ihtiyaç duyulan dönüşümün yaşanacağını söyledi.

Demircan; “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana arzuladığı gelişmeyi tam olarak yakalayamadı. Bunun nedenlerinden bir tanesi zihniyetteki sıkıntı diğeri ise sistemdeki sıkıntıydı. Zaman içinde zihniyette bir değişim gerçekleşti. Devlet mi önce gelir millet mi noktasında, asıl olan millettir ilkesine dönüldü ve ülke kalkınma yolunda mesafe kat etti. Bu coğrafyada kurduğumuz en büyük devlet Osmanlı’nın kuruluş felsefinde yatan neydi? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İşte bu ilke ile Türkiye yeniden zihniyet dönüşümünü yakaladı ve bu dönüşüm 2 binli yıllardan sonra AK Parti ile hayata geçti. İnsanımıza hizmeti temel ilke benimsediğimiz için insanımız her şeyin en iyisine layıktır dedik ve bu güzel tesisleri insanımıza kazandırmak için büyük bir gayretle hareket ettik” dedi.

TÜRKİYE YILLARCA DARBECİLERİN KURDUĞU SİSTEMLE YÖNETİLDİ

Türkiye’nin 1960 darbesinden itibaren uzun yıllar darbeci zihniyetler tarafından yönetildiğini vurgulayan Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, dış vesayetle ilişkileri bulunan darbecilerin kurdukları sistemle yönetilen Türkiye’nin kalkınmasının mümkün olmadığını söyledi.

Demircan; “2002 yılında 2018 yılına kadar daha fazlası yapılamaz mıydı? Elbette yapılabilirdi. Peki neden olmadı? İşte burada ikinci sıkıntı olan sistem sıkıntısı devreye girdi. Biz 23 Nisan 1920’de devletimizin kuruluş adımını attık. Biz bu devleti milli egemenlik üzerine kuracağız. Devletin sahibi millet olacak dedik. Ancak 29 Ekim 1923’te rejimi ilan ettik ve bu devleti Cumhuriyet rejimi ile yöneteceğiz dedik. Bundan sonra gelmesi gereken ise demokrasiydi. Çünkü devletin kimler tarafından yönetileceğini millet seçiyorsa bu rejimin adı Cumhuriyettir. Bu ülkenin nasıl yönetileceği sorusuna millet cevap veriyorsa bunun adı da demokrasidir. İşte cumhuriyetten sonra demokrasi Türkiye’de biraz gecikti. 1930’da bir deneme oldu serbest fırka ile. Daha sonra 1946 yılında garip bir seçim açık oy gizli sayım, 1950’den itibaren demokrasi ile tanıştık. Bu yıllardan sonra ülkemiz kalkınmaya başladı. Ancak çok geçmedi 1960’da millet iradesine karşı silah çekildi ve darbe yapıldı.

Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en önemli kırılma noktası 1960 darbesidir. Bu yıldan sonra darbelerin arkası kesilmedi. Biz 1960’dan sonra yaşadığımız yönetim modeli olan parlamenter demokrasiyi millet iradesine dayandırarak kurgulayamadık. Hep darbeciler kurguladı. Çünkü anayasalarımızı darbeciler yaptı. Darbelerin dış vesayet ile irtibatını da görünce artık Türkiye’nin neden kalkınmadığı apaçık ortadaydı. Her darbe ülkeyi 10 yıl geriye götürür. 12 Eylül darbesini yapanlar için Amerikan büyükelçisi raporu nasıl geçmişti? Bizim uşaklar başardı demişti. Peki, 15 Temmuz darbecimiz nerede? Amerika’da. Bunlar bize bir şeyler anlatmalı” diye konuştu.

MİLLETİMİZ KARARINI VERDİ

2017 yılında gerçekleştirilen anayasa değişiklik teklifini hatırlatan Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, Türk milletinin kullandığı evet oyu ile kararını verdiğini ve bundan sonra Türkiye'nin yeni kurulacak sistemle yoluna daha hızlı ve emin adımlarla ilerleyeceğini söyledi. Demircan; “Şimdi o darbeler üreten, sürekli krizler, koalisyonlar üreten sistemi artık bırakalım ve ülke daha hızlı kalkınsın dedik, 2017 yılında yeni anayasa değişikliğini milletimize sunduk. Milletimiz sağ olsun yeni anayasa değişikliğine evet dedi. Muhalefet ise beni seçerseniz geriye döneceğim diyor. Şunlara bakın geriye gideceklermiş. Millet ileriye gidiyor, ileriye. Buna dikkat etmemiz lazım. Ama milletimiz kararını verdi. Şimdi bu kararı fiiliyata dökeceğiz. Yeni sistemi kurgulayacak, meclisi ve başkanımızı seçeceğiz. Adresi belli, adı belli. Recep Tayyip Erdoğan’ı başkan olarak seçeceğiz. Ama işi orada bırakmayacağız, bir de meclisi oluşturacak kararı da vereceğiz. İlk uygulamada uyum şarttır. Cumhurbaşkanı ile parlamento arasında güçlü bir uyum olmalı ki, biz bu yeni sistemi hiç zaman kaybetmeden düzenleyelim. Mesela şu an ülkemizi güneyden kuşatan terör kuşağını kırmak için karar aldık ve müdahale ettik. Peki Meclis, hükümet ile aynı kararda olmasaydı, karşı çıkanlar olsaydı. Nitekim karşı çıkanlar da oldu. HDP ve CHP karşı çıkıyordu. Çoğunluk onlarda olsaydı orada Türkiye'yi kuşatan terör kuşağına müdahale edemezdik. Çünkü Meclis karar almadan bu müdahaleyi yapamazsınız. Bunun gibi Meclis ile yürütme arasındaki uyuşma, uzlaşı, ülkenin daha hızlı kalkınmasını, daha güçlü ve doğru kararlar almasını sağlayacaktır” dedi.

hakan akbaşhakan akbaş