Tüm gazetelerin ortaklaşa aldığı karar doğrultusunda istisnai durumlarda yapılması gereken pazarlık usulü ve doğrudan teminleri inceleyecek olan avukat, gerekli gördüğü durumlarda mahkeme açma suç duyurusunda bulunmak üzere yetkilendirildi.
Gazetelerin vekaletleri doğrultusunda hiçbir gazete sahibinin müdahale edemeyeceği ve yönlendiremeyeceği vekaletle esnafın ve ülke ekonomisine zarar veren rekabeti, şeffaflık göz ardı edilerek 4734’ün temel ilkelerinin dışına çıkılarak yapılan ihaleler mercek altına alınacak. Gazetelere ve kamu kurumlarına ödevler yükleyen gerek BİK(Basın İlan Kurumu) gerekse 4734 ve 2886 sayılı ihale kanuna aykırı hareket eden pazarlık usulü ve ihaleleri bölerek doğrudan temini yol haline getirenlerle mücadele edilmesi kararlaştırıldı.
Açılacak tüm davalarda tüm gazeteler adına yetkili olacak olan avukat, ilçelerde dahil olmak üzere tüm gazeteler adına dava açarak konunun takipçisi olacak. Sinop Barosu avukatlarından Ertuğrul Çetinkaya tarafından yürütülecek çalışmalarda gerek idari soruşturmaların başlatılması gerekse davaların açılması hususunda verilen vekaletlerle sürecin yürütülmesi planlanıyor. Avukat Çetinkaya ise yaptığı açıklamada gazetelere verilen ilanların bir lütuf değil zorunluluk olduğunu belirterek; “Devletin kurumlara kişilere v yüklediği yükümlülükler vardır. Bununla sosyal bir yapının korunması dengelerin gözetilmesi hedeflenir. Gazetelere verilen ilanlarda aslında gazetelere yüklenilen ve oluşturulan istihdamı desteklemek iletişim fakülteleri, radyo, televizyon vb. okullarda eğitim gören gençlerimizin geleceğine yöneliktir. Tek başına bir ilan olarak görülmemelidir. Belki bir valinin belki emniyet müdürünün belki de bu güm kamu kurumunda yönetici olan birinin çocuğu da bu okulda okuyabilir mezun olabilir. Ama bu gazete radyo ve televizyonlar yaşayamazsa çocuklarının nerde istihdam edecekler staj yaptıracaklar. Devlet bunları da düşünerek yerel gazete yaşaması için ek kaynaklar sunmaktadır. Çağımız iletişim çağıdır. Bu çağda iletişimin doğru ve güvenilir kaynaklarından alınmasının önemi her geçen gün biraz daha hissedilmektedir. Bu nedenle denetlenen ve belirli kurallarla yayın hayatını özgür ve bağımsız olarak sürdürmek zorunda olan yerel gazetelerin devletten gelen tek kaynağı resmi ilanlardır. Bu zorunlu olarak çalıştırmak oldukları kişi sayısı yayın periyodu ile baskı sayısı faturası ile denetlenirken aynı zamanda kamu kaynaklarının verimli rekabetçi ve şeffaf olarak tüm kesimlerin haberdar olmasını sağlayacak şekilde düzenlenmiştir” dedi.
İYİ NİYETLE BAĞDAŞMAMAKTADIR
Çetinkaya; 4734 sayılı kamu İhale Kanunun 5. Maddesinde yer alan temel ilkeler de konunun açık ve net olarak ortaya konduğunu belirterek “Kanuna göre yapılacak ihalelerde: saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği. gizliliği, kamuoyu denetimini. İhtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. Aralarında kabul edilebilir doğal bir bağlantı olmadığı sürece mal alımı, hizmet alımı ve yapım işleri bir arada ihale edilemez. Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım İsleri kısımlara bölünemez. Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir. Denmesine karşılık istisnai durumlarda yapılması gereken ihaleler 21/f ye dayandırılarak sürekli hale getirilmesi normal değildir. Bu durum Sayıştay raporlarında ve bir çok yargı kararı ile ortaya konulmasına rağmen bu uygulamada ısrar edilmesi iyi niyetle bağdaşmamaktadır” diye konuştu.
