Suçiceği

Suçiçeği (varisella zoster) ; herhangi bir yaşta görülebilse de daha çok çocukluk çağında görülen ateşli , döküntülü , bulaşıcı bir hastalıktır .
Hastalığın tipik özellikleri ateş , deride ortaya çıkan su dolu , birkaç saat içinde içi saydam sıvıyla dolu kesecikler haline gelen kaşıntılı kabarcıklardır. Kabarcıkların saçlı deride de olması alerjik döküntüden ayrımını sağlar. Bu hastalık özellikle on yaşın altındaki çocukları etkileyen salgınlar şeklinde ortaya çıkar.
Varisella zoster virüsünden kaynaklanır ve olağanüstü bir bulaşıcılığa sahiptir. Her ne kadar bu hastalığı geçirmekle yaşam boyu bağışıklık kazanılırsa da, virüs uyku halinde bekleyip daha sonra yetişkinlik çağında kendini herpes zoster yani zona olarak gösterebilir. Enfeksiyondan sonra 14 ila 21 günlük bir kuluçka devresi vardır.
Daha sonra çocuk ateşlenir ya da hafif bir titreme görülür veya kusma ile sırt ve bacaklarda ağrı gibi şikayetlerle kendini daha hasta hissedebilir. Hemen hemen aynı zamanda, sırt ve göğüste, bazen de alın çevresinde. Daha nadiren kol ve bacaklarda çok sayıda kırmızı ve kaşıntılı kabartı oluşur. Bu kabartılar birkaç saat içinde saydam bir sıvıyla dolu kesecikler haline gelir. Bu keseciklerin görülmesi birkaç gün devam eder ve ikinci günden itibaren içerikleri irine dönüşüp, bir iki gün içinde patlayabilir ya da kuruyup büzüşerek tepelerinde kahverengimsi kabuklar oluşur. Bu küçük kabuklar bir haftaya varmadan pullanarak dökülür ve iyileşme tamamlanır.
Hasta çocuk döküntü görüldüğü andan itibaren kesecikler kabuklanıp düşmeye başlayıncaya dek (7 – 10 gün) bu hastalığı geçirmemiş çocuklardan tecrit edilir. Çoğunlukla; çocukluk çağında görülür. Kış ve ilkbaharın ilk ayları suçiçeğinin yaygın olarak görüldüğü aylardır.
Yetişkinler ve ergenlik çağındakiler çocuklara kıyasla daha ağır hastalık riski altındadırlar. Ağrı, ateşin süresi, kırıklık, kaşıntı gibi belirtiler daha şiddetli olur, döküntü daha geniş alana yayılır ve daha uzun sürede iyileşir ve hastalığın seyri daha uzun olur. Ayrıca, suçiçeği olan yetişkinler ve gençler için şiddetli komplikasyon riski daha yüksektir.
Suçiçeği Aşısı:13. aydan itibaren çocuklara tek doz olarak uygulanır. Tedavi; hem belirtilere yönelik hem de etkene yönelik yapılabilir. Belirtileri hafifletmek için antipiretikler (ateş düşürücü) ya da sistemik antihistaminikler (alerji giderici) kullanılabilir. Etkene yönelik tedavide antiviraller kullanılır.
Erken tedavi ağrı ve şikayetleri azaltır. Bazen kaşıntıyı önlemek için kalamin losyonu kullanılır. Bağışıklık sorunu olan ya da enfeksiyon ve komplikasyonları açısından risk altında bulunan çocukların Varicella zoster enfeksiyonu tedavisinde antiviraller kullanılabilir. Uygulama döküntülerin ortaya çıkmasını takiben ilk 24 saat içinde ve 2 yaşından büyük çocuklarda yapılmalıdır.
Antiviraller, eğer erken kullanılırsa (döküntülerin ortaya çıkmasını takiben ilk 24 saat içinde), kalıcı izleri azaltır, iyileşme sürecini hızlandırır, lezyon sayısını azaltır, kaşıntıyı azaltır ve ateşi düşürür; hastalığın süresi kısalır ve şikayetler azalır. Kaşıntının şiddetini azaltıp, süresini kısaltarak, asiklovir aynı zamanda döküntülerin yara haline gelip kalıcı izler bırakma riskini de en aza indirir.
Gerze’de şu günlerde okulların tamamında yaygın bir şekilde görülmektedir.
Dr AYTAÇ AKIN
Hastalığın tipik özellikleri ateş , deride ortaya çıkan su dolu , birkaç saat içinde içi saydam sıvıyla dolu kesecikler haline gelen kaşıntılı kabarcıklardır. Kabarcıkların saçlı deride de olması alerjik döküntüden ayrımını sağlar. Bu hastalık özellikle on yaşın altındaki çocukları etkileyen salgınlar şeklinde ortaya çıkar.
Varisella zoster virüsünden kaynaklanır ve olağanüstü bir bulaşıcılığa sahiptir. Her ne kadar bu hastalığı geçirmekle yaşam boyu bağışıklık kazanılırsa da, virüs uyku halinde bekleyip daha sonra yetişkinlik çağında kendini herpes zoster yani zona olarak gösterebilir. Enfeksiyondan sonra 14 ila 21 günlük bir kuluçka devresi vardır.
Daha sonra çocuk ateşlenir ya da hafif bir titreme görülür veya kusma ile sırt ve bacaklarda ağrı gibi şikayetlerle kendini daha hasta hissedebilir. Hemen hemen aynı zamanda, sırt ve göğüste, bazen de alın çevresinde. Daha nadiren kol ve bacaklarda çok sayıda kırmızı ve kaşıntılı kabartı oluşur. Bu kabartılar birkaç saat içinde saydam bir sıvıyla dolu kesecikler haline gelir. Bu keseciklerin görülmesi birkaç gün devam eder ve ikinci günden itibaren içerikleri irine dönüşüp, bir iki gün içinde patlayabilir ya da kuruyup büzüşerek tepelerinde kahverengimsi kabuklar oluşur. Bu küçük kabuklar bir haftaya varmadan pullanarak dökülür ve iyileşme tamamlanır.
Hasta çocuk döküntü görüldüğü andan itibaren kesecikler kabuklanıp düşmeye başlayıncaya dek (7 – 10 gün) bu hastalığı geçirmemiş çocuklardan tecrit edilir. Çoğunlukla; çocukluk çağında görülür. Kış ve ilkbaharın ilk ayları suçiçeğinin yaygın olarak görüldüğü aylardır.
Yetişkinler ve ergenlik çağındakiler çocuklara kıyasla daha ağır hastalık riski altındadırlar. Ağrı, ateşin süresi, kırıklık, kaşıntı gibi belirtiler daha şiddetli olur, döküntü daha geniş alana yayılır ve daha uzun sürede iyileşir ve hastalığın seyri daha uzun olur. Ayrıca, suçiçeği olan yetişkinler ve gençler için şiddetli komplikasyon riski daha yüksektir.
Suçiçeği Aşısı:13. aydan itibaren çocuklara tek doz olarak uygulanır. Tedavi; hem belirtilere yönelik hem de etkene yönelik yapılabilir. Belirtileri hafifletmek için antipiretikler (ateş düşürücü) ya da sistemik antihistaminikler (alerji giderici) kullanılabilir. Etkene yönelik tedavide antiviraller kullanılır.
Erken tedavi ağrı ve şikayetleri azaltır. Bazen kaşıntıyı önlemek için kalamin losyonu kullanılır. Bağışıklık sorunu olan ya da enfeksiyon ve komplikasyonları açısından risk altında bulunan çocukların Varicella zoster enfeksiyonu tedavisinde antiviraller kullanılabilir. Uygulama döküntülerin ortaya çıkmasını takiben ilk 24 saat içinde ve 2 yaşından büyük çocuklarda yapılmalıdır.
Antiviraller, eğer erken kullanılırsa (döküntülerin ortaya çıkmasını takiben ilk 24 saat içinde), kalıcı izleri azaltır, iyileşme sürecini hızlandırır, lezyon sayısını azaltır, kaşıntıyı azaltır ve ateşi düşürür; hastalığın süresi kısalır ve şikayetler azalır. Kaşıntının şiddetini azaltıp, süresini kısaltarak, asiklovir aynı zamanda döküntülerin yara haline gelip kalıcı izler bırakma riskini de en aza indirir.
Gerze’de şu günlerde okulların tamamında yaygın bir şekilde görülmektedir.
Dr AYTAÇ AKIN
İlgili Galeriler