Hastalık yapma yeteneği olan mikropların hastalık yapma özellikleri ortadan kaldırılarak geliştirilen biyolojik maddelerin aşı olduğunu ve Aşının, enfeksiyon hastalıkları ile savaşta önemli bir silah olduğunun altını çizen Dr Kolukırık, "Bu hastalıkların neden olduğu ölümleri ya da sakatlıkları önleyebilmek amacıyla sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanır. Böylece vücut mikropları tanır ve onlara karşı bir savunma yöntemi geliştirir. Vücut gerçek mikropla karşılaştığında bu yöntemle savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Çünkü, söz konusu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır. Türkiye’de, Genişletilmiş Bağışıklama Programı adıyla 13 hastalık etkenine karşı yürütülen bir aşılama programı vardır. Bu program Difteri, Boğmaca, Tetanos, Çocuk Felci (Poliomyelit), Hepatit A, Hepatit B, Haemophilus influenza tip B, Tüberküloz, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, Pnömokok ve Suçiçeği hastalık etkenlerinin neden olduğu bebek/çocuk ölümleri ve sakatlıkların engellenmesi hedeflenmektedir. Aşılar sadece çocukları korumuyor hastalığın kişilerarası yayılımını önleyerek tüm toplumu koruyor özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda Tetanos aşısı ile, risk grubundaki erişkinler ise Hepatit B, Tetanos, Difteri aşılarıyla aşılanmalıdır. Seyahat nedeniyle riskli bölgelere gidecek olanlar da ilgili hastalıklara karşı aşılanmalıdır." dedi
Kolukırık sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm bebekler ve çocuklar aşı takvimine uygun olarak zamanında ve uygun aralıklarla aşılanmalıdırlar. Aradan uzun süre geçmiş olsa bile eksik aşısı olan çocuklar varsa bunlar en kısa sürede yaşına uygun olarak aşılanmalıdırlar. Bu sebeple eksik aşılı ya da aşısız çocuklarınız varsa aile hekimlerine götürerek aşılarını yaptırınız."