Siyaset
Giriş Tarihi : 07-07-2021 18:06   Güncelleme : 08-07-2021 10:14

Babacan Gerze'den Hükümete Yüklendi

Babacan, "Bu Ülkenin Yoksulluğu, Yolsuzluğu Hak etmediğini; DEVA İktidarını Hak ettiğini Düşünüyoruz"

Babacan Gerze'den Hükümete Yüklendi

DEVA Partisi 1. Olağan Gerze İlçe Kongresi, Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla Beyaz Otel’de gerçekleşti.

Kongreye DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Selma Aliye Kavaf, Karadeniz, Genel Sekreter Sadullah Ergin, Bölge Koordinatörü Essum Aslan ve çok sayıda parti üyesi iştirak etti.

Kongre için oluşturulan Divan ise şu şekilde oluştu:Karadeniz Bölge Koordinatörü Essum Aslan, Katip Üye Başkan Yardımcılığına Samsun İl Başkanı Kebire Birer Türk, Katip üye Zonguldak İl Başkanı Fatih Keleş, Katip Üye Çankırı İl Başkanı Tuba Aydın, Katip Üye Giresun İl Başkanı Özgür Okusal, Katip Üye Çorum İl Başkanı Orhan Vargeloğlu, Kastamonu İl Başkanı Cüneyt Cabacı.

Kongre, Divan heyetinin oluşturulması,  DEVA Partisi Gerze İlçe Teşkilat Üyesi Zümrüt Akbaş’ın faaliyet ve mali raporları okumasının ardından başlamış oldu.

1.Olağan İlçe Kongresinde tek aday olarak seçimlere katılan Başkan adayı Mehmet Emin Gülsevim, kongrede yaptığı konuşmada Gerze İlçe Teşkilatı olarak cesur, adaletli ve umutlu kahramanlar aradıklarını, Gerze’nin DEVA’sının hazır olduğunu belirtti.

Gülsevim konuşmasının devamında “dilce susturulup, bedence konuşabildiğimiz şu ahir zamanda biliyorum anlaşılmak hiç de kolay olmayacak. Fakat biz bu yolda duygu ve düşünceleri bastırılmamış yol arkadaşlarımız olduğunu da biliyoruz.

İnsan bastırdığı duyguların esiri olur; adalet duygusunu bastırdık adaletsizliğin esiri olduk, umut duygusunu bastırdık umutsuzluğun esiri olduk, cesaretimizi bastırdık korkunun esiri olduk. İşte bu manada biz DEVA Partisi Gerze İlçe Teşkilatı olarak yönetim kurulu üyesi arkadaşlar aramadık; biz bastırılmış duyguların zincirlerini kırmış, cesur kahramanlar aradık.

Kimse sitem etmesin, kin ve nefret dolu söylemlere yer vermesin çünkü Türkiye’nin, Gerze’nin DEVA’sı hazır. Gerze’nin eğitim, sağlık, tarım ve sanayi gibi sıkıntıları mevcuttur. Özellikle eğitim alanında öncelikle çocuklarımızın eğitimi için büyük bir fedakarlık gösteren eğitimcilerimizi saygıyla selamlıyorum. Fakat bugün Gerze’de değişen sınav sistemi ile ilgili ne öğrencilerimizin ne de velilerimizin bilgi alabileceği bir eğitim merkezi mevcut değil.

Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi doğrultusunda içerisinde kaynaklarla, gerekli teknik ekipmanlarla donatılmış bir kütüphanenin de açılması çok önemli bir husustur.

Pandemi döneminde çok zor şartlar altında çalışan sağlık çalışanlarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Fakat her yıl boyası, badanası değiştirilen, araç ve ekipmanları oradan buradan toplanan bir devlet hastanesi ile de sağlıklı bir sağlık hizmeti verilebileceğini düşünemeyiz.

Sinop’umuza 7 doktor ataması yapıldı; Sinop merkeze 1, Durağan ilçemize 2, Boyabat ilçemize 4, Gerze ilçemize ise sağlıklı günler temennisi atandı. İnşallah DEVA iktidarında Gerze üvey değil, öz evlat olacak.

Turizm noktasında ise doğa harikası olan Gerze’mizde doğa turizminin de aktif hale getirilmesini ve 2 aylık denize girilebilirdik süresini tolere edilebileceğini düşünüyor ve gerekli adımların atılmasını talep ediyorum. Ayrıca turizm desteklerinin de yandaş kişilere değil, işi yapabileceklere verilmesi noktası da çok önemlidir.

Kısaca değindiğimiz sağlık, turizm, sanayi gibi konularda ortaya çıkan şu: Gerze’miz turizm şehri mi, eğitim şehri mi, sanayi şehri mi? İşte biz DEVA olarak bu kimliği Gerze’mize en iyi şekilde kazandıracağız” diye konuştu.

İlçe Başkanı Gülsevim’den sonra konuşma yapan DEVA Partisi İl Başkanı Birhan Yalçın, “5 kişi ile koyulduğumuz bu yolda bugün yüzlerce kişi bir araya toplandık ve bir aile olduk. Gerze coğrafi konum olarak doğasıyla, deniziyle, toprağıyla, balığıyla ilimizin en güzel ilçelerinden birisidir. İlçemiz bu kadar doğal güzelliği bir arada barındırmasına rağmen maalesef bugünkü mevcut otoriter sistemden yeterli destekler alınmadığı için ilçemizde işsizlik oranı yüksek seviyelerdedir.

Keza tarım sektöründe negatif yönde ilerlemeler gözükmektedir. Her derdin bir devasının olduğu bilinciyle Sinop’unda DEVA olacağımızı belirtmek istiyorum” dedi.

Genel Başkan Ali Babacan ise kongrede yaptığı konuşmada hükümeti eleştirdi, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Her yaştan insanın buhranda olduğunu, özellikle gençlerin çok ciddi bir gelecek kaygısı yaşadığını ifade ederek parti olarak kendilerinin bu karanlığı yok edeceklerini, ülkeyi huzurlu yarınlara buluşturacak tek umut olduklarını bilerek çalıştıklarını belirtti.

Babacan, “bu güzel ilçede olmaktan hepimiz çok mutluyuz. Tüm siyasi partiler içinde ülkemizin yarınları için en detaylı hazırlığı yapan siyasi parti DEVA Partisi. Biz her konuda detaylı eylem planları hazırlıyoruz. Eylem planı seçimlerden sonra kurulacak hükümetin ilk 90 gününde ve ilk 360 gününde yapacaklarımızın detaylı listesi.

Biz her konuda dersimizi iyi çalışıyoruz. Yaklaşık 20 ayrı konuda hazırladığımız eylem planımızı önümüzdeki aylarda açıklayacağız.  Böylece Türkiye’deki tüm sorunların nasıl bir takvim içerisinde, hangi adımlarla çözüleceğini de vatandaşlarımızla paylaşacağız. Bu bizim için büyük bir sorumluluk; zaten biz sorumluluk taşıyan siyasi bir partinin bunu yapması gerektiğini de düşünüyoruz.   

Hukukun üstünlüğü ilkesi artık kalmadı. Anayasa Mahkemesi, ülkemizin en üst yargı merci bir karar veriyor alt mahkeme uymuyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanı ‘tanımıyorum’ diyebiliyor. Bu yaşandı bu ülkede. Milletvekili Enis Berberoğlu’nun başına gelmişti, tutuklandı, yargılandı ve en sonunda Anayasa Mahkemesi, burada hak ihlali, bir yanlışlık var dedi ama alt mahkeme tanımadı. Sonunda Anayasa Mahkemesi ikinci defa ‘hak ihlali’ vardır dedikten sonra ancak Enis Berberoğlu tekrar Meclis’e dönebildi.

Bir alt mahkemenin haddine mi Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymamak. Ama bu alt mahkeme gücü kimden alıyor. Alt mahkemenin karara uymaması normalde anında HSK soruşturması başlanacak bir konu. Maalesef alt mahkemenin Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına bile direndiğini bu ülkede gördük. Bu kararlara uymayanları teşvik eden, destekleyen bir yönetim zihniyeti,  bir iktidar var şu anda Türkiye’de.

ARTIK ‘YETER’ DEMEMİZ GEREKİYOR

Daha yeni benzer bir olay yaşadık.  Ömer Faruk Gergerlioğlu benzer bir olay yaşadı. Yaklaşık 100 gündür tutukluydu. Anayasa Mahkemesi ‘hak ihlali’ kararı verince bu yanlış düzeltildi. Ancak daha alt mahkemeye karar gitmeden hükümetin, bugünkü iktidarın küçük ortağı konuşmaya başladı. Krizlerin ortağı Bahçeli dün Anayasa Mahkemesi’ni hedefe koydu ve neredeyse hakarete varacak ifadeler kullandı. Kimse kusura bakmasın bu ülkede çarpık da olsa azıcık işleyen bir adalet, az da olsa işleyen bir yargı mekanizması, bir hukuk süreci varsa, biz bunu bugünkü iktidarın ortaklarına kurban edemeyiz.

Gerçekten hep beraber artık yeter dememiz gerekiyor. Güç koşullarda görevini yapmaya çalışan hâkimleri meclis kürsülerinden hedef alanlara ‘artık yeter’ dememiz gerekiyor.

Biz haksız yere özgürlükleri kısıtlananların, tutuklananların hep yanında olduk, olacağız. Nerede bir hak ihlali varsa, nerede bir zulüm varsa işte o haksızlığa uğrayan, zulme uğrayanların yanında biz olacağız. Aynı zamanda bu ‘hak ihlali’ kararlarını alan, bunların altına imza atan cesur hakimlerin, yargıçların da yanında olacağız. Bu vesileyle Ömer Faruk Gergerlioğlu’na buradan tekrar geçmiş olsun dileklerimi de ayrıca iletmek istiyorum.

HUKUKUN OLMADIĞI BİR ÜLKEDE İYİYE GİDEN BİR EKONOMİDEN BAHSEDEMEYİZ

Bu ülkede şu son dönemdeki kadar yüksek bir genç işsizlik oranı görülmedi. Bu ülkenin gençleri umutsuz, geleceklerini başka ülkelerde hayal ediyorlar. Halkımız bugün pazardan çürük sebze, meyve topluyor. Marketlerde peynir, yağ, hatta bebek maması bile kilit altında satılıyor.

Vatandaşımız gramla alışveriş etmeye başladı. Bu yaşadığımız ekonomik krizin tek bir sebebi var o da kötü yönetim başka bir şey değil. Taraflı Cumhurbaşkanının göreve başlamasından bu yana akraba bakanla el ele verdi o gün bu gündür neler oldu. Hazinenin borcu iki yılda tam ikiye katladı. Koskaca ülkenin gelecek nesillerinin sırtına bu borç kaldı. Çalışanlarımızın, turizmcilerimizin, ihracatçılarımızın alın teri olan döviz rezervi tam 130 milyar dolar eritildi.

Adeta bir kibrit çakarcasına cayır cayır iki yılda sattılar eksi 60 milyar dolara düşürdüler bu ülkenin döviz rezervini. Merkez Bankası’nın yedek akçelerini bir gecede sıfırladılar. 3 yılda 3 milyon insanımız daha yoksullaştı. Zengin ile yoksul arasındaki fark 26 katı geçti. Mu ülkede biz mutlak yoksulluğu sıfırlamıştık. Dünya bankası raporlarında artık Türkiye, mutlak yoksulluğun olmadığı bir ülke olarak kayıtlara geçmişti.  Kısacası bu sistem ülkemizi fakirleştirdi.”

BU ÜLKE SON 20 YILDIR BU KADAR YÜKSEK ENFLASYON GÖRMEMİŞTİ

Pazartesi açıklanan enflasyon rakamları var ya TÜFE’de yüzde 42, son 20 yılın rekoru ya. Son 20 yıldır bu ülke bu kadar yüksek enflasyon görmemişti arkadaşlar. Bir başka rakam dün açıklandı; reel efektif kur endeksi. İstatistiklerin yayınlandığı 1994’ten bu yana en düşük noktada.

 Dün açıklanan rakam 59.77 . Bu ne demek biliyor musunuz? Bir 5 Nisan krizi yaşadı bu ülke. 5 Nisan 1994’te kur fırladı gitti. Para pul oldu. Şu anki döviz kurunun geldiği nokta hem 5 Nisan 1994 krizine göre hem de 21 Şubat 2001 krizine göre çok daha kötü bir noktada. Ülke bir kur krizinden bahsedebiliyorsak şu anda yaşanan krizin boyutu 1994 krizinden de 2001 krizinden de daha kötü.

NİYE TALİMAT VERİP O FAİZİ DÜŞÜRMÜYORSUNUZ?”

Konuştukları her başarı en az 6 yıl önceye ait. Hem kendinize ‘ben ekonomistim’ diyorsunuz, benim alanım ‘ekonomi’ diyorsunuz madem o dönemlerin başarısını ben yaptım diyorsunuz yine yapın. Elinizi tutan mı var Allah aşkına. Tek yetkili olmayı çok istediniz, tek imzayla aklıma gelen her şeyi yapabilmeliyim dediniz 2018’den itibaren de bunu yapıyorsunuz. Bağımsız kurum mu kaldı ülkede?

Sizin yap deyince yapacağınıza itiraz edecek bir ekonomik birim var mı bu ülkede? Merkez Bankası başkanlarını ‘laf dinlemiyordu’ diye görevden alan siz değil misiniz? İşte laf dinleyen Merkez Bankası başkanını koydunuz oraya. Ben soruyorum, niye faiz yüzde 19? Niye talimat verip o faizi düşürmüyorsunuz?

Sayın Erdoğan pazartesi günkü konuşmasında aslında paramızın pul olduğunun bir itirafını yaptı. Ne dedi? ‘Şu an Avrupa’da benzinin en ucuz olduğu ülkeyiz’ dedi. ‘Eskiden Avrupa’dan gelenler ülkemize girmeden önce arabalarının deposunu doldururken, şimdi tam tersi oldu ülkemizden çıkmadan önce depolarını doldurup çıkıyorlar’ dedi.

Buradan tekrar Sn. Erdoğan’a seslenmek istiyorum, 1 euro 10 lirayı geçti. Euro’ları diğer ülkelerden gelen insanlar bozdurup, bozdurup harcıyor. Elbette ki depolarını fulleyecekler. Yabancıların depolarını fullemeleriyle övünmek bir ülkenin cumhurbaşkanının tespiti olamaz ki, sevinecekse onlar sevinsin.

Bizim kendi vatandaşımız deposunu fulleyebiliyor mu, vatandaşımız buzdolabını doldurabiliyor mu siz ona bakın.

84 MİLYONUN HUZURUNU NİYE DÜŞÜNMÜYORSUNUZ?

Bizim vatandaşımız aç, gençlerimiz işsiz. Ama kimi bakan yardımcıları, kimi üst düzey bürokratlar bakıyoruz kaç tane şirketin yönetim kurulunda görev alıyorlar. Birkaç yerde birden çalışıyormuş gibi gösteriliyorlar. İktidara yakın kimi isimler, kamu idarelerin yönetimin kurullarındaki görevler sayesinde her ay 5 yerden 10 yerden maaş alanlar var bu ülkede. Neymiş? Huzur hakkıymış. Huzur hakkı diyorsunuz da bu millet huzursuz, vatandaş aç… Siz yanınızdaki 3-5 kişinin huzurunu düşünüyorsunuz da bu 84 milyonun huzurunu niye düşünmüyorsunuz?" ifadelerini kullandı.

Kongrenin ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve beraberindekiler esnafı ziyaret edip, gündemle ilgili istişarelerde bulundular. Daha sonra DEVA Partisi Gerze İlçe Teşkilat binasının açılışını yapan Genel Başkan Ali Babacan burada çekilen hatıra fotoğrafının ardından ziyaretlerde bulunmak üzere Sinop'a doğru yola çıktı.

AdminAdmin