Siyaset
Giriş Tarihi : 15-02-2020 17:57   Güncelleme : 15-02-2020 19:45

CHP Sinop 37. Olağan İl Kongresi Gerçekleşti

Cumhuriyet Halk Partisi 37. Olağan İl Kongresi 15 Şubat 2020 Cumartesi günü Sinop İl Kapalı Spor Salonunda gerçekleşti.

CHP Sinop 37. Olağan İl Kongresi Gerçekleşti

Kongre Sinop İl Başkanı İnan Savaş Yüksel’in yaptığı açılış konuşması ile başlarken ardından Kongre Başkanlık Kurulu seçildi. Kurul Başkanı olarak TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, başkan yardımcılığına Gerze ADD Başkanı ve delege üyesi Hüseyin Şahin yazmanlığa Yaşar Çil, Nejla Topal, Fikret Yılmaz oy birliği ile seçildi.

Kurul Başkanı olarak seçilen Karadeniz kendisini buraya layık gören tüm delegelere teşekkürlerini sunarak kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Ardından başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşları ve aziz şehitlerimiz anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.

Karadeniz, kongreye mesajlarını ileten başta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Engin Özkoç başta olmak üzere tüm milletvekillerinin mesajlarını iletti.

Karadeniz başkanlığında yürütülen kongrenin blok liste ile yapılması oy birliği ile kabul edilerek ardından 8 Ocak 2019 – 14 Şubat 2020 dönemi yönetim kurulu çalışma ve hesap raporları okunarak oy birliği ile kabul edildi.

Dilek ve temennilerini sunmak adına ilk konuşması olarak Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan kürsüye davet edildi.

 “31 Mart yerel seçimlerinden sonra gerçekleştirmiş olduğumuz il kongresinde örgütümüzün her bir ferdinin gece gündüz demeden girilmedik hiçbir sokak bırakmadan, çalmadık kapı, sıkılmadık el bırakmadan tüm Türkiye’ye örnek olacak şekilde gerçekleştirmiş oldukları yerel yönetim seçimlerindeki çalışmalarından ve beni hiçbir zaman yalnız bırakmadıklarından dolayı şükranlarımı sunmak üzere buradayım” diyerek konuşmasına başladı.

İl yönetim kuruluna tüm çalışmalarından dolayı tekrar teşekkürlerini sunarken “Bugün burada yeni bir yönetim oluşacak ve ben biliyorum ki bugün burada oluşacak ve seçilecek olan il yönetimi kısa süre ana muhalefet partisinin il başkanlığını yapacak ve görev süresi bitmeden iktidar partisinin başkanlığını, iktidar partisinin yönetim kurulunda görev yapma şansına kavuşacaklar. Bunu çok net şekilde gördüğümü sizlere ifade etmek istiyorum” diyerek sürdüğü konuşmasını tüm katılımcılara teşekkürlerini sunarak sonlandırdı.

Ayhan’ın ardından Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Kocaeli Milletvekili Haydar Akın, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Uğur Bayraktutan ve CHP Grup Başkanvekili geçmiş dönem Sinop Milletvekili olan Engin Altay konuşma gerçekleştirdi.

Siyaset yaşamında var olmasında emeği geçen herkese tüm partililere ayrı ayrı teşekkürlerini sunarak ve helallik isteyerek başladığı konuşmasına şu cümlelerle devam etti; “Sinop Türkiye’nin her yerinde her nesil ve her vakit hem siyaset alanında hem kültürel hem turizm alanında farklılığıyla ön plana çıkmış bir ildir. Siyasetçiler Sinopluları çok kaliteli çok nezih çok birikimli bulur. Kültür ve turizmle meşgul olanlar Sinop’un saklı cennet olduğunu ifade ederler. Sinop ile ilgili her vesileyle her şeyi söylemek mümkün. Çok partili siyasi yaşamımızda da Sinop, haksızlıklara despot iktidarlara karşı dik durması ile şöhretlenmiş bir ildir. Sinop Milletvekili olmak bir kıvançtır. Sinop parti içi seçimlerinde de ince eler sık dokur titiz seçimler yapar. Bundan sonraki süreçlerde de Sinop bu mantığını sürdürecektir. “ konuşmasını sürdürdü.

Merhum Menderes’e Allah’tan rahmet dileyerek Menderes’in siyasi yaşamında tek adam mantığına evrildiği dönemlerde, 1954 ve 1957 seçimlerinde dur diyen birkaç şehirden birinin Sinop olduğunu ve Sinop’un demokrasiye son derece hassas bir duruş sergilediğini belirtti.

31 MARTTAN SONRA TÜRKİYE’NİN SİYASİ HARİTASI DEĞİŞTİ

Altay 31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye’nin siyasi haritasının değiştiğini, vatandaşların Cumhuriyet Halk Partisine bakışlarının da değiştiğinin altını çizdi.

“Cumhuriyet Halk Partisi devrim partisi olduğu için durağan kalamaz değişim içinde olması kaçınılmazdır. Cumhuriyet Halk Partisindeki bu değişim ve dönüşümü başkalaşmak diye nitelemek yanlış olur. Herkes her kurum başkalaşabilir ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkalaşması genetik olarak mümkün değildir. Ancak değişen dünyaya, değişen çağa karşı Cumhuriyet Halk Partisinin devrimin partisi olarak direniş göstermesi de düşünülemez.

Türkiye’de yapılan son referandumla birlikte, yönetim şekli rejim sistem adına ne dersek diyelim farklılaştı. Bu sistem içerisinde Türkiye’de artık teker teker siyasi partiler yerine blok siyaseti dönemi açıldı. İttifak dönemi açıldı. Cumhuriyet Halk Partisinin 31 Martta millet ittifakının lokomotifi ve siyaset mühendisi olarak üstlendiği rol uzun yıllardan sonra hasret kaldığımız başarıyı ve o kıvancı mutluluğu hepimiz tarafından tadılmasına bir vesile oldu.

31 Mart daha fragmandır, 31 Martta bir ülkücüyle Marksist kürtü, bir liberalle bir muhafazakarı aynı sepete elma toplatabilecek siyaset mühendisliğinin arkasında yatan temel unsursa demokrasimizin içinde bulunduğu tehdittir. Tayyip Erdoğan demokrasimizde, cumhuriyetimizde, dış politikada ekonomide, eğitimde, adalette yarattığı tahribatın bir reaksiyonu olarak, Türkiye ülkücüsüyle, Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Alevisiyle, Sunnisiyle, Çerkesiyle, Lazıyla, az inananıyla çok inananıyla doğulusuyla batılısıyla en yoksuluyla en zenginiyle demokrasiye sahip çıkmıştır.

Bana 31 Mart zaferinin karşılığı nedir diye sorarsanız demokrasinin zaferidir. Bu millet bundan sonra demokrasisini Erdoğan’a karşı korumaya devam edecektir” diyerek konuşmasını sürdürdü.

Yakın tarihte seçime gidileceğini öngören ve bu seçimlerde Türkiye Cumhuriyeti halkının demokrasisine el birliği ile sahip çıkacağını ve ekonomiyi teminat altına alacağını söyledi.

TÜRKİYENİN TOPLUMSAL BARIŞ SORUNU VARDIR

Altay yaptığı konuşmada terör örgütlerine ve İdlib’de yaşanan sorunlardan da bahsetti.

“Pkknın da Işidin de, Fetönün de, bütün terör örgütlerinin devlet tarafından kesinlikle izole edilmesi, terör örgütleriyle katı ve amansız bir mücadele içinde olmasını bekledik ve takipçiliğini yaptık.

Türkiye’nin pkk gibi bir terör örgütü belası ve sorunu vardır ve bu çözülmek zorundadır. Türkiye terör örgütleriyle amansız ve acımasız bir şekilde mücadele ederken toplumsal barışı tesis etmek konusunda cesur ve kararlı adımları atabilmelidir.

Bir gün apoya övgüler düzüp, bir gün terörist bebek katili diyen kafalar Türkiye’nin sorununu çözemez. İşine gelince Oslo’da teröristleri karşılayanlar, Habur’da İmralı’da Dolmabahçe’de pkk ile kucak kucağa oturup pazarlık yapanlar işlerine gelmeyince bütün faturayı pkkya Hdp’ye kesip, kandan ve şehit haberlerinden beslenenler bu ülkeye hizmet edemez ve olsa olsa sadece ihanet ediyorlardır.

Türkiye’nin beş temel sorununu çözümü demokrasidir, üreten ekonomidir, sosyal devlettir. Kimsenin bir paket çay ve bir paket makarnaya el açmadığı bir devlet Cumhuriyet Halk Partisi’nin temel felsefesidir.

MÜSLÜMANLARI ÖLDÜREN KATİLLERİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK TÜRKİYE’NİN GÖREVİ DEĞİLDİR

Altay; “İdlib’de yaşanan durum Türkiye’nin birleşmiş milletler güvenlik konseyi kararlarıyla çok örtüşmemekle birlikte oradaki Mehmetçik bizim Mehmetçiğimiz dolayısıyla 82 milyon olarak kalbimiz, aklımız, gönlümüz sınırların ötesinde görev yapan Mehmetçikle birlikte atar. Ama Erdoğan dünyaya caka satacak diye bırakın bir tane şehidimizi verilecek bir damla asker kanımızın olmadığını düşünüyoruz ve böyle olması gerektiğine inanıyoruz.

Mehmetçik bizim kutsalımız. Mehmetçik varsa Türkiye var, Mehmetçik varsa bu Albayrak dalgalanacak. Ama gereksiz yere, anlamsız yere, orada insanları canlı kesip kalbini çıkaran canilerin güvenliği için bu canilerin cihatçıların Allahu Ekber diyerek Müslümanları öldüren katillerin güvenliğini sağlamak Türkiye’nin de Türk Silahlı Kuvvetlerinin de görevi değildir.

Biz iktidara beş önerge ile gittik eğer biz dinlenseydik bugün Suriye’den bir tane şehit haberi gelmeyecekti. İdlib’deki yanlış politika sonucu 1 milyon daha sığınmacı alacağız. Bu yükü Amerika, Rusya, Avrupa Birliği ve diğer Avrupa ülkelerine paylaştırmazsak Türkiye yangın yerine dönecek dedik. Bu konuda da atılmış bir tek adım yok…

Erdoğan 31 Martta ağır bir yara aldı ve bu yarayı unutturmak, itibarını yeniden toparlamak için Mehmetçiğimizi canı pahasına idlib’de bir kumar oynuyor. Mehmetçik üzerinde bir kumar oynanacak meta değildir Mehmetçik bu ülkenin gururudur” diye konuştu.

Ak Parti’nin 2008’den mutasyona uğradığını söyleyerek “ Ak parti 2008 yılından sonra değişime uğradı. Artık millet için değil de, etrafı için bile değil tamamen aile içi, ailenin kasalarını doldurmak için çalışan bir holdinge dönüştü. Millet ilk seçimde bunun gereğini yapacak” dedi.

Kongrenin hayırlı olması temennisinde bulunarak tüm katılımcılara teşekkür etmesinin ardından 16 Şubat 2020 Pazar günü Artvin’de yapılacak kongre için yola çıktı.

Son olarak kürsüde yerini alan İnan Savaş Yüksel kapanış konuşmasını gerçekleştirdi.

Barış Karadeniz bu kongre ile Türkiye’ye iktidar olmanın mesajını verdiğini söyleyerek delegeleri oy kullanmak üzere seçime davet etti.

Yapılan seçim sonucuna göre Sinop İl Başkanlığına yeniden Avukat İnan Savaş Yüksel ve ekibi seçildi.

Programa Yüksek Disiplin Kurulu Artvin Milletvekili Uğur Bayrak, Kocaeli Milletvekili Hasan Aydın Akar, İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, Kastamonu İl Başkanı, İyi Parti İl Başkanı İlçe Başkanları, AKP İl Başkan Yardımcısı Hasan İlcan, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, Ayancık İlçesi Başkanı Hayrettin Kaya, Ticaret Odası Başkanı Salim Akbaş, Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Özben, Esnaf Odası Başkanı Mehmet Yüksel, Esnaf Odası Başkanı Haydar Gündoğdu ilçe başkanları delegeler ve birçok partili katıldı.

AdminAdmin