İki yıl önce üniversite sınavına iki hafta kala kansere yakalanan Neslican, bu süreçte verdiği mücadele ve yaşama azmiyle herkese umut olmuştu.
Hastalığı süresince yaşadığı tüm zorluklar ve acıların yanında sol bacağını da kaybeden Neslican yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen acılarıyla alay ederek ayakta kaldı. Kesilen bacağının yerine protez bacak kullanmaya başlayan Neslican, kendine “Demir Kadın” diyerek, daha güçlü adımlarla yoluna devam etti.
Bacağının kesilmesinin ardından ilk kanserini yenen Neslican, yeni ve daha güçlü başlangıçlarla yoluna devam ederken kısa süre sonra kanserin bu sefer de akciğerlerinde nüksettiğini öğrendi. Tıpkı bacağının kesilmesi için ameliyat öncesi verdiği pozda nasıl gülüyorsa ikinci ameliyata girerken de aynı umutla girdi kadraja. İkinci defa kanseri yenen “Demir Kadın” eğitim hayatına devam etmesinin yanı sıra sevgi ve umut saçtı her zaman.
Kısa zamanda üçüncü kere kansere yakalanan ve bunu sosyal medya hesabından duyuran Neslican akciğerinde yeniden nükseden hastalığın ameliyatla alınamadığı ve en yakın zamanda kemoterapiye başlayacağını duyururken “belki kaybedeceğim ama savaşırken kaybetmek istiyorum mücadeleyi bırakmak istemiyorum çünkü bana bu yakışır” dedi ve 15 Eylül 2019 Pazar günü yoğun bakıma alındı.
Neslican, yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesini kaybederek 20 Eylül 2019 Cuma günü 21:20’de aramızdan ayrıldı.
Hastane doktorları "Neslican Tay kızımız 6 Eylül 2019 tarihinde uzun süredir mücadele ettiği 'yaygın tutulum yapmış malign mezenşimal tümöre bağlı artmış olan semptomları nedeniyle hastanemize müracaat etmişti. Durumunun ağırlaşması üzerine 15 Eylül Cumartesi günü yoğun bakıma alınmıştı. Ancak süreç içerisinde gelişen çoklu organ yetmezliği nedeniyle 20.09.2019 saat 21:20'de kendisini kaybettik. Allah'tan rahmet tüm sevenlerine sabırlar dileriz" diyerek Neslican’ın vefat haberini kamuoyuna duyurdu.
Neslican yoğun bakıma alınmadan önce paylaştığı son videoda şu cümlelere yer vermişti;
“Bu yaşadığım kaçıncı nüks ya da metastaz sayamıyorum. Ciğerlerim zaten berbat durumda. Benim tümörüm en iyi kemoterapi ile durdurulabiliyormuş. O yüzden kemoterapi almaya başlayacağım. Bunu kabul etmem çok zor oldu. Çünkü gerçekten iyileşeceğime çok inanıyorum. İyileşmeyeceğimi bir gün bile düşünmüyorum ama iyileşirken bu kadar acılı olması beni çok yıpratıyor. Saçlarımı kaybetmek, yaşam kalitemin düşmesi, özgürlüğüm vesaire kemoterapinin getirdiği bir sürü acı şey var maalesef. Bunları yaşamak gerçekten istemiyorum ama onunla savaşmak için, bu hayatta kalmak için bunu yapmam gerekiyorsa kemoterapiye alacağım ve o şekilde devam edeceğim. Konuştuğumda bile sesim gidiyor zaten. Bir ciğerim resmen çalışmıyor tümörler yüzünden. ‘Bu kadar ileriye gidemezsin. 2 adım attığımda nefesimi kesemezsin. Sen nesin, kimsin de benim vücudumu, benim hayatım bu kadar etkiliyorsun. Madem beni bu kadar etkiliyorsun alıyoruz kemoterapiyi ve paşa paşa seni öldürüyoruz' dedim. Çünkü bunu yapmak zorundayım, savaşmak zorundayım, onu yenmek zorundayım. Çünkü gerçekten bu hayatta kalmak istiyorum. Çok acılı olacak yine bir sürü şey yaşayacağım hiç umurumda değil ben hayatta kalmayı, yaşamayı çok fazla istiyorum. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Ben ağlarken çok çirkin oluyorum benim gözyaşım akmamalı.”
Vefatının duyulmasının ardından tüm siyasiler, sanatçılar başta olmak üzere yüzbinler taziye mesajı yayınladı.
