En Büyük Düşman

Köşe Yazarları - 16-12-2011 21:06 215 kez okundu.

En Büyük Düşman

“Dev eserler üretmek için, karıncalar gibi çalışmak lazım” der üsdat Necip Fazıl. Çoğu zaman karar verdiğimiz ve yapmamız gereken işler için bir türlü harekete geçemiyoruz. Bunun sebebini hiç düşündük mü.?  Acaba, yaratılışımızdan bu yana bizleri esir etmek için fazla mesai harcayan ve maalesef bizleri kendisine esir eden “Tembellik”  olabilir mi.?

Hayatın her alanın da karşımıza çıkan tembellik, toplum içinde saygınlığımızı kaybetmemize sebep olmaktadır. Tembellikle mücadele etmek, kendimize yapacağımız en büyük iyiliklerden biridir. Bu mücadeleyi sürdürürken uyanık olmak zorundayız. Lakin tembellik, karşımıza kılık değiştirerek çıkmaktadır. Çok fazla televizyon izlemek, boş yere kahve köşelerinde zaman harcamak, gereksiz ortamlarda bulunmak, tembelliğin bizi esir aldığı anlamına gelmektir. Bazen internet başında tembelliğin tuzağına düştüğümüzün farkına bile varmıyoruz. Hatta bazen maalesef yurdumun güzel insanları, çalışarak çoluk çocuğunun rızkını kazanmak yerine, kahvehanelerde saatlerce vaktini harcayabiliyor. Okula giden yavrusunun bırakın okul numarasını bilmeyi, inanın kaçıncı sınıfa gittiğini bile bilmeyen insanlarımız var. Vakit harcayıp, çocuğunun durumunu görüşmek için okula gitmeye üşenen bünyeler, tembelliğin esiri olduklarının farkında değillerdir. Bu konuda Gerze’mizde küçük bir anket yapılmış olsa, velilerimizin büyük çoğunluğu sorulan soruya cevap verememenin mahcubiyetini yaşayacaklardır. Evini geçindirmek için çalışmayı tembellik yüzünden akıllarına getirmeyenlerin durumunu büyük şairimiz Mehmet Akif ERSOY  Safahat adlı eserinde ne güzel özetlemiştir: “Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası/Dostunun yüzkarası düşmanının maskarası.” Bedenen çalışmaya imkanı olup tembellik yapan insanlar, İslam’ın emrine de uygun hareket etmiyorlardır. Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (sav) bu konuda şöyle buyurmuştur; “Sizden birinizin ipini alıp dağa gitmesi, sırtına bir bağ odun yüklenip onu getirerek satması, böylece onun onurunu Allah’ın koruması, diğer insanlardan bir şeyler dilenmesinden daha hayırlıdır.”(Buhari, Zekat,10)

Hz.Adem’den Hz.Muhammed’e kadar bütün Peygamberler tembellikten uzak durmuşlar ve çalışmışlardır. Hz.Adem dokumacılık yapmış ve ekin ekmiş, Hz.İdris terzilik, Hz.Nuh ve Hz.Zekeriyya marangozluk yapmışlardır. Hz.Musa ise çobanlık yapmıştır. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar neticesinde,  tembelliğin hem sağlığa hem de sosyal topluma büyük zararlar verdiği apaçık ortadadır. Tembelliğe alıştırdığımız beyinlerimiz erken yaşlarda işlevini kaybediyor ve farklı hastalıkların tuzağına düşüyor. Eklem yerlerimizde ki kireçlenme, hep tembelliğimizin eseridir. Günümüz şartlarında hayatımızı idame ettirmenin ve varlığımızın en temel kavramının çalışmak olduğunu asla unutmamalıyız. Allah’u Teala yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde “Sizi sadece boş yere yarattığımı mı sandınız?” (Mü’min Suresi, 115) diye buyurarak varlığımızın bir sebebe dayandığını ve faaliyet içerisinde olmamız gerektiğini açıkça dile getirmiştir. Dünyanın ayakta kalması için, insanın mutlaka çalışması gerekiyor. Çocukların mutlu olması için, büyüklerin mutlaka çalışması gerekiyor. Öyleyse ne duruyorsunuz…Hayde Gidelum Çalışmaya…

 


Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Başkan Şensoy Bu Ankete Kulak Ver

Başkan Şensoy Bu Ankete Kulak Ver

07-12-2020 - Köşe Yazarları

Bu da Gerze'nin Gerçeği

Bu da Gerze'nin Gerçeği

22-10-2019 - Köşe Yazarları