“İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, Vazgeçmeyeceğiz!”

Gerze Demokratik Kadın Platformu, Türkiye Cumhuriyeti’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına tepki gösterdi

Güncel - 20-03-2021 15:55 455 kez okundu.

“İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, Vazgeçmeyeceğiz!”

Dün gece yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, Türkiye’nin dört bir yanından tepkiler görüyor. Kadın platformları karardan geri dönülmesini, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulamaya konulmasını istiyor.

Kadınlara karşı şiddetle en kapsamlı ve yeni sözleşme olan, kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele hakkındaki İstanbul Sözleşmesi (Avrupa Konseyi Sözleşmesi), 2011 yılının mayıs ayında imzaya açıldı. 2014 yılında yürürlüğe giren sözleşmeyi Türkiye, imzaya açıldığı 2011 yılında imzaladı ve onayladı.

Fakat dün gece yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan kararda şu ifadeler yer aldı:

"Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3'üncü maddesi gereğince karar verilmiştir."

Kadın platformları Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılma kararına tepki göstermek için ülkenin 4 bir yanında eylemler düzenlemeye karar verdi. Bu kapsamda Gerze Demokratik Kadın Platformu da Hükümet Konağı Binası önünde bir basın açıklaması düzenledi.

Gerze Demokratik Kadın Platformu adına konuşan Eğitim-Sen Üyesi Buket Okvuran, “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedildi.

Gece yarısı yayınlanan bu üç beş satırlık kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu meclis görmezden gelinerek fiili bir monarşi oluşturulmuştur. Ama gözden kaçan önemli nokta bu kararnamenin yasalar önünde de kadınların gözünde de hiçbir anlamının olmayışıdır. Bu açıkça hukuka aykırı bir kararnamedir acilen iptal edilmelidir.

Bir uluslararası sözleşme onaylandıktan sonra kanun hükmündedir ve ancak meclis tarafından feshedilebilir.

Cumhurbaşkanının tek taraflı kararı ile sözleşmenin feshedilmesi mümkün değildir. Cumhurbaşkanı kararnamesi yok hükmündedir!

İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17'sinin İstanbul Sözleşmesine karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83'üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul sözleşmesini tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır. Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz.

Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın soruşturulması ve cezalandırılması sorumluluklarını devlete yükleyen sözleşmenin iktidarın hedefi olması, iktidarın kadınlardan ve kadınların yaşam mücadelesinde sesini yükseltmesinden duyduğu rahatsızlığın sonucudur.

“Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyen iktidara karşı halk "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedi. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesini Uygula” dedi, “Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” dedi.

Aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her mecradan iletmemişiz gibi İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını Resmi Gazeteden öğrendik. Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. İstanbul Sözleşmesi yani kadınların yaşam hakkı kimsenin iki dudağının arasında değildir. Tüm ülkeyi etkileyecek hiçbir karar demokrasi yok sayılarak "aldım oldu" ile halka dayatılamaz.

Tüm kadınların özgür ve korkusuzca yaşamaları sağlanmadan böyle bir yaşamın olanaklarını yaratacak olan hiçbir sözleşme, yasa, uygulamadan el çekmiyoruz! Hayatlarımıza dair kararları biz alırız!

Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Haklarımızı elimizden almanıza, bizleri şiddete ve öldürülmeye mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz!

Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Kadınlar yaşamak istiyorum çığlıklarını yükseltirken onların yaşam haklarına bir saldırıdır İstanbul Sözleşmesini feshetmek. Kadına "öldürsünler seni" demektir.

Katilin elindeki silah, gözündeki hınç ve nefret olmaktır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kız kardeşlerimizi hayatta tutamayan, tecavüzden şiddetten kurtarmayan iktidarın ülkemizin alnına sürdüğü bir kara lekedir. Kadınlar, Kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecek!

Değil gece yarısı kararnamesi, yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız.

İstanbul sözleşmesi bizimdir, vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Neler Söylendi?

Deniz

Bu habere yorum bırakanların bir tanesi bile bu kanunun içeriğinden,kazandırdıklarından haberleri yok.Şimdi bunlara kanun ne demektir gibi bir soru sorsak bir tanesi bile googleye bakmadan cevap yazamaz ama ahkam kesme konusunda pek bir mahir hepsi.Mesela bir tanesi demiş "Aileyi yıkan sözleşme" diye,soralım kendisine istanbul sözleşmesinin hangi maddesinde bu sözleşmeye imza atan ülkelerdeki aileler derhal dağıtılacaktır yazıyor?Adamın zihniyet şu esasen,kadın dayak yesin,ezilsin,erkek her haltı yer bu normaldir,evlilik akdini bozmak isteyen kadın olursa dövmek ve ya öldürmek normaldir...Yapılan eylem sizin gibilerin de haklarını savunmak için ama nerdeeeee 3 yıl önce

Sancaktar

Bu memleket kendi kanunlarını uygulayacak okadar.avrupanın dedığı deil türklerin dediği olacak.. 3 yıl önce

Gerze sakini

fotoğratta 12 kadın 2 de çocuk var bunlar mı gerzeyi temsil ediyorlarmış ne kadar komik 3 yıl önce

Gerze575757

Daha bu anlaşmanın ne olduğunu anlamadan bilmeden hemen körü körüne eylem.Size iş lazım zaten.Bikerede şu Cumhurbaşkanına bi kulak verseniz acaba bu adam ne diyo neden böyle konuşuyo bi anlamaya çalışmayı deneseniz.Ama yok sizin derdiniz ne üzüm yemek nede yiğide hakkını vermek.Bi kerede kayıtsız şartsız ülkenizin devletinizin yanında olun be.Bu düşmanlıkla biyere varamicanızı sizde biliyosunuz ama ahhh şu at gözlükleriniz yokmu.Onları bi çıkarabilseniz. 3 yıl önce

burak

istanbul sozlesmesinin ne olduğunu herkez biliyor neyi savunduğunuzu sizde biliyorsunuz amaç farklı bu oyunlara bu millet gelmez 3 yıl önce

Sadri

sözleşme varken yazılı maddelere uyulmuyordu zaten. boşa çırpınışlar. 3 yıl önce

Mustafa

Bu kadınlar madem bu kadar istiyorlardı. CHP nin içindeki taciz, tecavüzlere niye sesleri çıkmadı? Bırakın bu ikiyüzlülüğü. İstanbul sözleşmesi lgbtyi yasallaştıran bir sözleşmeyi. Aileyi yıkan bir sözleşmeyi ve geç de olsa bu hatadan dönüldü. 3 yıl önce

Halktan biri

Zamanında erkek çocuklarına tecavüz edilirken neredeydi bu insanlar niye kimse sesini çıkarmadı şu küçücük yerde onca olay olduğunda neredeydiler. Utanmadan yapan adama da aklandı deyip geçtiler. Böyle olaylara sessiz kalıp sonra kadın haklarını savunanlar komik duruma düşüyorsunuz yazık! 3 yıl önce
DİĞER HABERLER
ÇİFTÇİLERE SEBZE FİDESİ DESTEĞİ SAĞLANDI

ÇİFTÇİLERE SEBZE FİDESİ DESTEĞİ SAĞLANDI

26-04-2024 - Güncel

Gerze Orman İşletme Müdürlüğü 2’ ncilik kupasını kaldırdı

Gerze Orman İşletme Müdürlüğü 2’ ncilik kupasını kaldırdı

26-04-2024 - Güncel