Güncel
Giriş Tarihi : 21-03-2025 15:36

Gerze'de Dünya Su Günü Konferansı: "Bir Damla Su, Bir Can Demektir"

Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılından bu yana her yıl 22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü, bu yıl “Buzulların Korunması” temasıyla ele alındı. Küresel ısınma, iklim değişikliği ve su kaynaklarının giderek azalması konularında farkındalık yaratmayı amaçlayan etkinlikler kapsamında, Gerze Kent Konseyi önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı

Gerze'de Dünya Su Günü Konferansı:

Sedat Işıdı Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, “Su ve İnsan” başlıklı bir konferans verdi.

Tohum Dağıtımıyla Başladı

Konferans öncesinde, sürdürülebilir tarıma ve doğanın korunmasına katkı sağlamak amacıyla Gerze Kent Konseyi tarafından katılımcılara çeşitli sebze ve çiçek tohumları dağıtıldı. Ardından Gerze Kent Konseyi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Alev Erenler kısa bir konuşma yaparak suyun önemine değindi.

Erenler, konuşmasında suyun sadece bugünü değil, yarını da ilgilendiren en kritik kaynaklardan biri olduğunu belirterek, “Su, hayatın temelidir. Fakat ne yazık ki bu değerli kaynağımızı hızla tüketiyoruz. Kent Konseyi olarak amacımız, sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek suyun korunması konusunda bilinç oluşturmak. Unutulmamalıdır ki suyu korumak, geleceğimizi korumaktır" dedi.

Gerze’nin doğal kaynaklarıyla zengin bir bölge olduğunu ancak bu kaynakların bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Erenler, “Bugün burada bulunmamızın temel sebebi, suyun değerini anlamak ve onu nasıl daha iyi koruyabileceğimizi konuşmaktır. Her bireyin bu konuda sorumluluk alması gerekiyor. Özellikle gençlerin bu bilinci kazanması, geleceğimiz için büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

“Su Sınırsız Bir Kaynak Değildir”

Konferansta konuşan Prof. Dr. Yusuf Demir, suyun yalnızca bireysel değil, toplumsal ve küresel ölçekte korunması gerektiğini vurguladı. "Hayatımızın en temel unsurlarından biri olan su, ne yazık ki sınırsız bir kaynak değil. Sanayileşme, kontrolsüz tarımsal faaliyetler ve plansız şehirleşme nedeniyle su tüketimi son yüzyılda altı kat arttı. Eğer bu bilinçsiz tüketim devam ederse, önümüzdeki yıllarda çok daha büyük bir su kriziyle karşı karşıya kalacağız" dedi.

Suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Demir, su ayak izi kavramına da dikkat çekti. "Her bireyin tükettiği su miktarı sadece içtiği veya kullandığı sudan ibaret değil. Kullandığımız ürünlerin üretimi için de ciddi miktarda su harcanıyor. Bu nedenle sadece bireysel tüketimimizi değil, dolaylı su kullanımımızı da göz önünde bulundurmalıyız," ifadelerini kullandı.

“Önümüzdeki Yüzyıl Su Mücadeleleriyle Şekillenecek”

Dünyanın dörtte birinden fazlasının su kriziyle karşı karşıya olduğunu belirten Prof. Dr. Yusuf Demir, gelecekte suyun küresel çatışmaların ve mücadelelerin merkezinde yer alacağını söyledi. "Su savaşlarının bir bilim kurgu senaryosu olmadığını artık net bir şekilde görebiliyoruz. Önümüzdeki yüzyıl, su kaynakları için verilen mücadelelerle şekillenecek" diyen Demir, Türkiye’nin artık su zengini bir ülke olmadığına da dikkat çekti.

“Ülkemiz, sanılanın aksine su zengini değil. Su stresi yaşayan ve su fakirliği sınırına yaklaşan ülkeler arasında yer alıyor. 2025 yılı ocak ve şubat aylarında yağışlar uzun yıllar ortalamasının altında kaldı. Son üç aylık verilere göre ülkemizin dörtte üçü ciddi kuraklık yaşıyor. Uzmanlar, önümüzdeki aylarda yağışların daha da azalacağını ve yaz aylarında kuraklık riskinin çok yüksek olduğunu belirtiyor,” diyerek, suyun korunması konusunda acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Yerel Yönetimlere Büyük Görev Düşüyor

Konuşmasında, suyun korunması konusunda bireylerin olduğu kadar yerel yönetimlerin de büyük sorumluluk taşıdığını belirten Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yerel yönetimler, su ve çevre politikalarında aktif rol almalı. Her belediye, su yönetimi konusunda bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık vermeli ve suyun korunmasına yönelik projeler üretmeli. Su, sadece devlet politikalarıyla değil, yerel çabalarla da korunmalıdır" dedi.

Konferans sonunda, katılımcılar su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda bilinçlenmenin önemine vurgu yaparken, "Bir damla su, bir can demektir" mesajı etkinliğin en dikkat çeken vurgusu oldu.

Gerze Kent Konseyi yetkilileri, suyun korunmasına yönelik farkındalık çalışmalarının süreceğini belirterek, ilerleyen dönemlerde benzer etkinliklerin düzenleneceğini ifade etti.

Konferansa Gerze Belediye Başkan Yardımcısı Şengül Şahin, kurum müdürleri, mahalle ve köy muhtarları, çiftçiler, öğrenci ve vatandaşlar da katılım sağladı.

Büşra ÇevikBüşra Çevik