DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Seçkin Muhammet Çakır
Seçkin Muhammet Çakır
Giriş Tarihi : 16-10-2023 12:57

Filistin' de unutulanlar dışında yeni bir şey yok

Değerli okuyucularım,

Nasıl ki fenni bilimlerde fizik, kimya, biyoloji gibi ana bilim dallarında deney ve gözlem aracılığıyla sonuçlara ulaşılıyorsa, sosyal bilimlerde deneysel olarak milletlerin veya devletlerin davranışlarından yani tarihten faydalanır. Tarih o kadar büyük bir nimettir ki devletlere ve milletlere defalarca aldatılmamayı, kandırılmamayı, yanılmamayı öğretir. Tarih, yanlışların düzeltmesini sağladığı gibi mevcut bir yanlıştan faydalanmanın yollarına da kapı açar. Devletler ve milletler tarihten edindiği tecrübeleri değerlendirdikçe gelişir ama ders çıkarmadığı sürece de dibe batmaya mahkumdur. Hamas – İsrail çatışmaları ve verilen tepkiler gösteriyor ki bölgedeki bazı ülkeler ve milletler ders çıkarmamakta çok ısrarlı görünüyor. Bu durumun birçok sebebi olabilir ama en bilinenler din istismarı, cahillik, riyakarlık veya iktisadi egemenlik alanları olarak gösterilebilir.

YIL 1978… Mısır ve İsrail Washington’da Camp David adı verilen barış anlaşmasını imzaladı. Bu anlaşmaya göre; İsrail, Sina Yarımadası'ndan çıkacak, buna karşılık Mısır İsrail'i resmen tanıyacak ve diplomasi başlayacaktı. Gazze ve Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilere Mısır ve Ürdün'ün belirleyeceği şekilde özerklik verilecekti. Özerklik statüsü üç yıl sonra Mısır - Ürdün - İsrail - Filistin arasında Batı Şeria ve Gazze statüsünü belirlemek için tekrar görüşme yapılacak. İsrail - Ürdün arasında barış görüşmeleri başlayacak. İsrail Filistin'deki asker sayısını azaltacaktı.

Özet olarak İsrail 1973 Yom Kippur Savaşı öncesi sınırlara dönerek Sina Yarımadası başta olmak üzere oldukça büyük bir toprak parçasından çekilecekti. Bu bağımsız bir Filistin Devleti’ni tanımaya alan açan bir saha ortaya çıkaracaktı. Yani yıllarca büyük hezimetler yaşayan Filistin halkı başta olmak üzere Ortadoğu halkları nefes alacaktı. O tarihe kadar Filistin’e ne Körfezden ne de Arap Yarımadası ülkelerinden (Katar, Suudi Arabistan, BAE, İran vs) bir destek açıklaması gelmemişti. Tam tersi Filistin’e Venezuela, Küba, Çin gibi sol-komünist ülkeler destek veriyor hatta Filistin Kurtuluş Örgütü’ne doğrudan yardımlarda bulunuyorlardı. Türkiye’de de özellikle 1980 darbe sonrası kaçan sol grupların bir bölümü Filistin’e giderek kendi fikir ve görüşlerine uygun bir memleketi tercih etmişlerdi.

Ancak sürece barış anlaşmasını reddeden bazı radikal dini örgütlenmeler devreye girdi. Çünkü bölgede gelişen ticaret ve artan barış ortamı, dini hissiyatlar üzerinden kurdukları ekonomik düzene çomak sokmuş ve yarattıkları hegemonyanın merkezinde olan aşırıcılık (radikalizm) darbe görmüştü. Bu örgütlerin sahaya girmesi sonrası bölgede sol görüş adeta silindir gibi ezildi. O zamana kadar Filistin lehine herhangi bir eylemde bulunmayan Arap sermayesi bölgede diğer adı İhvan olan devlet dışı silahlı bir siyasi aktör olarak Müslüman Kardeşleri kurdu. Barışı sağlayan Mısır Lideri Enver Sedat’ı bu İhvancılar makinalı tüfeklerle suikast düzenleyerek öldürdü ve bölgeye yeni çatışma dinamikleri sokmaya başladı. Hamas tam da bu dönemde Müslüman Kardeşler tarafından 1988’de kuruldu ve ilk eylem olarak hedeflerinde İsrail değil Yaser Arafat önderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) vardı. Hamas, FKÖ’ye karşı silahlı bir mücadeleye girdiği dönemde barış iklimi bölgede hakimdi ve Arafat liderliğinde uzun yıllardır verdikleri Filistin Devleti’ni kurma hedefinde büyük bir aşama kaydetmişlerdi. Dünya’da topraksız tanınan ilk devlet olma unvanı almış, 134 ülke tarafından Filistin tanınmıştı. Hamas’ın kurulması ile Filistin coğrafyasında neredeyse bir iç savaş yaşandı. Bu süreçten Filistin halkı büyük yara alarak, İsrail ise güçlenerek çıktı. Hamas FKÖ’yü Amerikancı olmakla suçluyor ama yaptığı eylemler ABD destekli İsrail’i güçlendirirken Filistinlileri bölerek öldürüyordu.

Hamas’ın silahlı eylemleri bölgede Filistin halkının resmi olarak tanınan tek temsilcisi olan FKÖ’yü çok yıprattı ve Arafat önderliğinde ilerleyen Filistin Devleti’ni kurma süreci baltalandı. Açık bir şekilde Hamas’ın eylemleri Batı ve İsrail düzenine yaradı ve Filistin halkı Hamas güçlendikçe kan kaybetti. Hamas ve FKÖ arasında bölünen Filistin davasında Hamas, Gazze bölgesinde etkin hale gelerek “küçük olsun benim kontrolümde olsun” politikasını benimsedi. FKÖ Lideri Yaser Arafat “Hamas, Ariel Şaron’dur” demişti. Ek olarak İsrail Hamas’ın kurucusu Şeyh Yasin’i yakalamıştı. Ömür boyu hapis cezası verildikten sonra esir takası adı altında serbest bırakıldı ve Hamas’ın barış zamanlarını bitirmeyecek eylemleri yıllardır süregeldi.

Gelelim bugüne..

İsrail’in başında bir kişilik: Netanyahu.

10 Ekim 2023 tarihinde olayların başlamasından 3 gün sonra İsrail’in en büyük gazetesi olan Haaretz bir manşet attı: “FELAKETİN SORUMLUSU NETAHYAHU’DUR”. Netanyahu kendi ülkesinde dahi tartışılan ve radikalizmden beslenerek tehdit yaratan, dini hissiyatları kullanarak hukuk başta olmak üzere birçok çirkinliğe imza atan ve bunlarla ancak ucu ucuna zorla koalisyon iktidarı olabilmiş bir şahsiyettir. İsrail’de son dönemde ordu komutanları dahi Netanyahu’nun vereceği emirleri uygulamayabileceğini açıklamaktaydı. İsrail silahlı kuvvetlerinde istifalar yaşanmaktaydı. İsrail’de her hafta Netanyahu aleyhine gösteri ve eylemlere yaklaşık bir milyon kişi katılmaktaydı (İsrail nüfusu toplam 9 milyon). İsrail siyasi olarak tarihinin en karışık ve belirsiz dönemlerinden birisini yaşamaktaydı. Hamas yaptığı vahşi eylemleri kamera kayıtlarına alıp dünya kamuoyuna sundukça İsrail’in insanlık dışı saldırılarına meşruiyet kazandırdı ve kazandırmaya devam ediyor.

Halbuki Ortadoğu’da bir yumuşama sürecine girilmişti, İsrail-Ürdün-Mısır arasında enerji anlaşmaları imzalanmış, resmi olarak Arap Gaz Hattı adı verilen doğalgaz boru hattı devreye alınmış bu durum siyasi sahaya da bir barış ortamı getirmişti. Doğu Akdeniz Gaz Forumu adı verilen platforma İtalya, Yunanistan, Mısır, Ürdün, Lübnan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin yanı sıra Filistin’de üye olmuş, Gazze Marine’de bulunan gaz sahasından pay alarak ekonomik alanda çok önemli bir sürece girilecekti. Bölgede sadece doğalgaz değil, doğalgazdan 154 kat daha kuvvetli gaz hidrat kaynaklarının bulunduğunu da söylemek gerekmektedir. Hamas tam bu kaynakların çıkarıldığı ve devletlerin karşılıklı anlaşmalar imzaladıkları dönemde, ek olarak Netanyahu’nun koltuğunun çökmek üzere olduğu bu dönemde İsrail’e yaptığı bu saldırılar kime yaramıştır? Hamas’ın saldırıları sonrası bölgede yer alan hidrokarbon kaynaklarını Filistin’in alacak gücü kalmış mıdır?

Esasen burada Hamas yaptığı bu son eylem ve geçmişiyle (2002-2006-2014 bu tarihlere hiç girmiyorum) kime hizmet ettiğini artık tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Devrilmek üzere olan Netanyahu ve politikaları bu saldırılarla en önemli siyasi aktör haline gelmiş ve bölünmüş İsrail politikasını Hamas bütünleştirmiştir. Ayrıca Gazze Marine hattındaki Filistinlilerin enerji haklarını alması imkânsız hale gelmiştir. Bölgede dini radikalizm İsrail ve Hamas’ın karşılıklı saldırıları ile artmaya devam edecek ve nihayetinde barış ortamında kayıplar yaşayan azgın azınlıklar güç kazanmayı sürdürecek gibi görünmektedir. Bölgede çatışma ve tehdit üzerinden yeni bir denklem kurulmaktadır, bu denklem Filistin aleyhinedir.

Hamas Filistinli gençlere bir gelecek perspektifi değil bir ölüm şekli sunmuştur ve sunmaktadır. Y aşağılanarak yaşayacaksınız yada çatışarak hayatınızı kaybedeceksiniz perspektifi. Uzlaşmacı ve akılcı politikalar İsrail’in başa çıkamayacağı konulardır. Yaser Arafat 1993 yılında bunu Hamas saldırılarına kadar başarmış ve hatta 1994 yılında Nobel Ödülü dahi almıştır. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İsrail tarafından tanınmış ve Filistin bağımsızlık yolunda çok büyük aşamalar kaydetmişti. Hamas çatışma alanları doğurarak en başta Filistin halkının hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır.

Türkiye bu cephelerden herhangi birine taraf olmayarak oldukça doğru bir süreç yönetmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları hem Türkiye’nin hak menfaatleri hem de bölgesel barış için çok önemli ve değerlidir. Olası bir Hamas yanlısı açıklama Türkiye’nin bölgedeki arabulucu rolünü sona erdirecektir. Ek olarak Türk ekonomisinin büyük bir darbe almasına ve ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’in yurtdışında yapmış olduğu yatırımcı arayışlarından sonuç alamamasına neden olur. Çünkü yurtdışı yatırım sahaları ve derecelendirme kuruluşlarının büyük bölümü Yahudilerin kontrolündedir. Buradan da gelebilecek bir darbe Türk Milletinin ekonomik sorunlarını daha da derinleştirecektir.

Binaenaleyh Gazze’de Gazze Marine’de yer alan hidrokarbon kaynaklarından tutun, Avrasya egemenliği, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), Çin’in Kuşak-Yol Projesi gibi kadar çok fazla hedef ve İngiltere’den ABD’ye, Rusya’dan İran, Çin’e kadar çok fazla küresel, bölgesel ve yerel devletin yanı sıra devlet dışı silahlı aktörlerde vardır. Türkiye burada kilit güçler arasında jeopolitik konumu ve tarihsel ilişkileri baz alındığında en önemlisidir. Burada Hamas’ın çatışma yaratıcı bir aktör olarak her dönemde kullanıldığı ve Yaser Arafat’ın Hamas için söylediği “Hamas Ariel Şaron’dur” sözü unutulmamalıdır. Hamas bölgede uzlaşma alanını yok ederek çözümsüzlüğe hizmet etmiş, bu çözümsüzlük ve çatışmalarda İsrail’i gün gün güçlendirdiği gibi, Filistin’i daha da zayıflatmıştır.

NELER SÖYLENDİ?
@
Seçkin 6 ay önce
Türkiye Arap Milli meselelerine karışmamalıdır. Filistin bir Arap Milli meselesidir. Kudüs ise tüm müslümanların ortak meselesidir. Nasıl ki Karabağ, Doğu Türkistan, KKTC, Mavi Vatan bizim milli meselelerimizse (ki Filistin sırasıyla bu saydığım konularda Ermenistan, Çin, Rum Yönetimi ve Yunanistan yayında durdu) Filistin'i Türkiye'nin meselesi haline getirmeye çalışanlar Türk milliyetçiliği düşmanı ve Anadolu'yu Türksüzleştirme operasyon aygıtlarıdır bunları lütfen unutmayınız.
Yavuz 6 ay önce
Peki bu savaşın Türkiye ye etkisi ne olur olumlu yada olumsuz
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA