Araba ve bisiklet konvoyuyla başlayan konvoy, festival alanında yapılan basın açıklamasıyla sona erdi.
Katılımcılar, Filistin halkına yönelik soykırıma karşı tepkilerini dile getirirken, Filistin ve Doğu Türkistan'daki zulme dikkat çekildi.
Gerze Sivil Toplum Platformu adına konuşan Zeki Sağır, tüm katılımcıları saygı ve hürmetle selamlayarak sözlerine başladı. Mescid-i Aksa'nın İslam dünyası için önemine değinen Sağır, Kudüs ve Filistin'in Müslümanların gönlünde derin bir yere sahip olduğunu vurguladı.
"7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze ve çevresinde sürdürdüğü saldırılar, tüm dünya Müslümanlarını derinden yaralamıştır" diyen Sağır, İsrail'in ibadethanelere, hastanelere, yetimhanelere, kadınlara ve çocuklara yönelik hayasız saldırılarını kınadı.
Sağır, başta ABD olmak üzere küresel güçlerin, İsrail'in işgal ve katliam politikalarına göz yumduğunu belirterek, bu durumu kirli medya düzeni ve işlevsiz uluslararası hukukla ilişkilendirdi. "Biz susarsak tarih susmayacak, hakikat susmayacak" ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Sağır, bu adaletsizliğe karşı ses çıkarmaya devam edeceklerini dile getirdi.
“Mescid-i Aksa yeryüzünde Kabe i Muazzama’ dan sonra bina edilmiş ikinci mescididir. Bu yönüyle Mescid-i Aksa'yı bünyesinde barındıran KUDÜS-FİLİSTİN tüm Müslümanların gönlünde yer etmekle kalmamış diğer semavi dinlerce de kutsal kabul edilmiştir. Bu bakımdan tüm semavi dinlerin barış ve huzur umduğu selamet yurdudur.
7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Israil'in Gazze ve çevresinde estirmiş olduğu terör tüm dünya Müslümanlarını derinden yaralanmıştır. Biz bugün burada dünyanın neresinde olursa olsun, teröre karşı direnen ve insan olmanın onurunu kurtarmak için, imanın izzetini korumak adına, çoluk çocuk demeden, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla canını ortaya koyan yiğitlerin mücadelesine omuz vermek için toplandık...
7 Ekim 2023 tarihinden buyana İbadethane, Hastane, yetimhane kadın çocuk, bebek demeden hayasızca ve kalleşçe saldıran terörist İsrail'in yaptıklarını telin etmek, her şeyden önce insanlık onurumuzdur.
Fakat biz şunu da biliyoruz: Başta ABD olmak üzere sistemin sözde egemenleri ve onların kurguladığı sistemin oluşturduğu kirli düzeni görmezden gelenler, terörist İsrail'in kanlı stratejisinin küresel ölçekte desteklenmesine sebep olmaktadır.
Kirli medya düzeniyle, artık her neresinden bakarsanız bakın adaleti değil güçlünün kanı düzenine çanak tutmaktan başka işlevi olmayan sözde uluslararası hukukuyla bu sistem, kanı ve terörü desteklemektedir.
Onun için terörist İsrail bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır.
Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir
Tam da bu yüzden, herkes sussa da, Filistin’de, Kudüs’te Doğu Türkistan'da bizim canımız ciğerimiz dediğimiz kardeşlerimize karşı sürdürülen terör politikalarına karşı haykırmaya, bu kirli düzenin üzerini örtmeye çalıştığı hakikati yılmadan usanmadan hatırlatmaya ve gerçekleri yüzlerine çarpmaya devam edeceğiz.
Diğer taraftan Doğu Türkistan'da Çin Devletinin asırlardır uyguladığı dini ve etnik yönden Müslüman soydaşlarımıza karşı asimile politikaları son yıllarda artarak devam etmektedir. Zalim Çin yönetimi Müslüman soydaşlarımızın inanç ve ibadet özgürlüğünü hiçe saymaktadır. Namaz kılan, oruç tutan, ibadet eden Müslüman soydaşlarımız ağır zulüm ve baskı altındadır. Doğu Türkistan coğrafi olarak uzak olsa da gönül dünyamızda müstesna bir yerdedir.
Maalesef bütün mazlum Müslüman coğrafyalara olduğu gibi başta ABD olmak üzere sözde büyük devletler gerek Gazze gerekse Doğu Türkistan mazlumlarına karşı da kör ve sağırdırlar.
Bizler, Gerze Sivil Toplum Platformu olarak üstat Sezai KARAKOÇ'un ifadeleriyle şöyle haykırıyoruz "Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki biz sussak tarih susmayacak, tarih sussa, hakikat susmayacak. Onlar sanıyorlar ki bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki kurtulsalar vicdan azabından azabından kurtulsalar bizden kurtulamayacaklar, Vicdan tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar Allah’ın gazabından kurtulamayacaklar.
İnsanlık tarihinin en acımasız katliam ve soykırımının yaşandığı Filistin'de akan kan ve gözyaşını dindirmek. kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek ve onlara sahip çıkmak adına her biri Müslüman kardeşlerimize bir kurşun gibi saplanan İsrail ürünlerini boykot etmeye devam edeceğiz.”
"Gazze’ye selam, boykota devam" çağrısıyla biten açıklamada, İsrail ürünlerini almama ve aldırmama konusunda toplumsal duyarlılığın sürdürülmesi gerektiği belirtildi.
Etkinlik sonunda Gerze İlçe Müftüsü Mustafa Aktaş dua etti. Platform yetkilileri, tüm katılımcılara teşekkür ederek, dünyanın her köşesinde inançları nedeniyle zulüm gören mazlumlar için dualarını eksik etmeyeceklerini ifade ettiler.