GÖMLEK VE PANTOLON DEĞİŞTİRTEN ECDAT!

Son günlerde meydana gelen terör olaylarında şehit düşen askerlerimizi rahmetle anıyor, şehitlerimizin ailelerine ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Ülkemizin başı sağolsun.

Şu zor günlerde birbirimize kenetlenme, sarılma zamanıdır diye düşünüyorum. Galeyana gelip ayrışmalara düşmemeli... Geçmişte güçlüydük. Dünya tarihine ve siyasetine yön veriyorduk. Çünkü kendi içimizde birdik, kuvvetliydik.

Bakın ecdadın gücüne gömlek ve pantolon değişdirtiyor! Nasıl mı? Hemen anlatayım size:

Osmanlı donanmasıyla Venedik donanması arasında savaş çıkar. ( 1538 Preveze Deniz Savaşı olarak bilinir ) Venedik donanmasının komutanı Andrea Doria'dır. Bu komutan kendisine, kalabalık donanmasına çok güvenen kibirli bir adamdır. Gözcü, Osmanlı donanmasının yaklaştığını fark edince hemen Andrea Doria'ya haber verir:
- Osmanlı yaklaşıyor der.
Andrea Doria sorar:
- Kaç gemileri var?
Gözcü:
- 10 bilemedin 20 kadar.
Komutan hemen emir erini çağırır:
- Oğlum bana hemen kırmızı gömleğimi getir. Emir eri şaşırır:
- Niçin komutanım?
Andrea Doria:
- Savaşırken yaralanabilirim. Kan izi belli olmasın ve de askerlerimizin cesareti kırılmasın diye...

Bu arada gözcüden yine ses gelir:
- Efendim Osmanlı gemileri arkadan arkaya geliyor; sayıları nerdeyse 50 oldu.
Andrea Doria heyecanlanır ve yusuf yusuf ederek emir erine tekrar seslenir:
- Gömleği boşver, sen bana kahverengi pantolonumu getir!

Kontrolsüz güç güç değildir. Akli selim hareket etmek gerekir. Vakur ve kararlı olan kahverengi pantolonu giydirir. Yedi düvele kafa tutmuş, üç kıtada asırlarca hakimiyet kurmuş bir neslin  torunları olarak içimizdeki sessiz devi uyandırma vakti.

Türkiye ne zaman başını kaldırsa terör musallat oluyor; bu durum tedbirsizlikten ziyade Türkiye’nin Orta Doğu’daki gücünün kırılması ve ayrıca  ülke içinde kaos oluşturarak Türkiye'nin dış dünyadaki konumunun pasifleştirilmesi ile doğrudan ilgilidir.

Parçala- böl -yönet  oyunlarına gelmeden kuvayi milliye ruhuyla tuzaklara düşmemelidir. Metehan ‘dan Yavuz Sultan Selim'e, 2. Abdülhamit’ten Atatürk’e ve Fevzi Çakmak Paşa’ya kadar olan liderlerimizin anlayışını bir gözden geçirip emanetlerine sımsıkı sarılarak geleceğimize tatbik etmeliyiz.

Dün birdik güçlüydük, bugün de bir olalım güçlü olalım.