Güncel
Giriş Tarihi : 28-11-2023 13:05   Güncelleme : 28-11-2023 16:21

Kadınlar şiddete karşı meydanda!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Gerze Kadın Platformu basın açıklaması gerçekleştirdi

Kadınlar şiddete karşı meydanda!

Gerze’ de kadınlar, kadın cinayetlerine ve şiddete karşı Atatürk Anıtı önünde bir araya geldi. Gerze Kadın Platformu, günün anlam ve önemine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Gerze Kadın Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Bugün 25 Kasım ve Biz kadınlar, "Savaşa, Krize, Yoksulluğa Ve Erkek-Devlet Şiddetine Karşı Bir Aradayız!" demek için buradayız. Erkek şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe, savaşa karşı alanlardayız.

Bugün 25 Kasım. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü.

Kadınlar 1960'larda Dominik'te diktatör Trujillo 'ya karşı direnişin sembolü olan Mirabel kardeşlerden aldığı mirasla dünyanın dört bir yanında diktatörlere karşı direniyor. Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Latin Amerika'dan Türkiye'ye direnen kadınlar birbirine ilham oluyor, kadın dayanışması sınır tanımıyor.

Dünyanın her yerinde kadın düşmanı politikalarla birlikte erkek şiddeti de artıyor. Sırtını kadın düşmanı iktidarlara yaslayan erkekler kadınları katlediyor. Türkiye'de de iktidarın 22 yıllık kadın düşmanı politikalarının sonucunda evde, işyerinde, kampüste, sokakta erkek şiddetinin her türlüsüne maruz kalıyoruz. Bu ülkede yıllardır süren kadın katliamı var. Erkekler 2022 yılında en az 327 kadını öldürdü. 213 kadın ise şüpheli şekilde öldü. 2023 yılının ilk 10 ayında en az 247 kadın erkek şiddeti ile katledildi. Kadınları değil aileyi koruyan politikalara ve erkek şiddetine karşı sesimizi yükseltiyoruz.

Kadınlar en çok aile içinde şiddete uğruyor, en yakınındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Kadınların faillerinin çoğu eş, eski eş, sevgili veya yakın akraba. Kadınları şiddete karşı koruyan 6284 uygulanmıyor, nafaka hakkına erişilemiyor. Boşanmayı önleyen politikalar kadınları şiddet gördüğü evlere mahkûm ediyor. Hayatlarımız pahasına boşanmayı önleyen politikalara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Boşanmayı değil kadın cinayetlerini engelleyin.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR

"Aileye zarar veriyor, sapkınlığı artırıyor" palavraları ile tek gecede İstanbul Sözleşmesi'ni fesheden iktidar şimdi de bütün dinci tarikatlarla, vakıflarla kol kola girmiş aile çalıştayları düzenliyor. Anayasa değişikliği tartışmalarında LGBTİ+ 'lar yok sayılarak, aile yeniden dizayn edilmek isteniyor. İktidarın kadın düşmanı aile politikaları bunlarla bitmiyor. İki gün önce Meclis'ten geçirilen yasayla aile ve gençlik fonu kuruldu. Kadınlar aile içinde her gün öldürülürken, gençler her gün daha da güvencesizleşirken, iktidar faizsiz kredi adı altında daha fazla borçlandırarak evliliğe teşvik ediyor. Üstelik gelirini de doğanın talanından elde edilen enerji kaynaklarından elde edeceğini söylüyor. Hayatlarımızı, emeğimizi yağmalayan bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz. Aile değil kadınız, isyandayız!

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR

İktidarın kadın düşmanı politikaları ile dinci gerici politikaları iç içe geçiyor. Kadın düşmanlığı ve LGBTİ+ düşmanlığı dinci gericilikten güç alıyor. Kamusal ve özel alanda yaşadığımız erkek şiddeti, eşitsizlik, çocuk istismarı diyanet fetvaları, tarikat ve cemaatler aracılığıyla din ile meşrulaştırılıyor. Diyanetin her şehirde açtığı aile irşad bürolarında şiddet gören kadınlara ailelerine dönmeleri öğütleniyor. Kadınların barınma, sağlık, şiddetten korunma gibi ihtiyaçlarına ayrılmayan bütçe Diyanete ayriliyor. Sosyal politikalardan eğitime her alanda Diyanet söz sahibi konumda.

Kamusal alan gericilik ile yeniden inşa edilmeye çalışıyor. Pilot il olan İzmir'de ÇEDES uygulaması ile okullara imam, müezzin ve din görevlisi atanıyor, seçmeli din derslerinin sayısı arttırılıyor, kız okulları ile karma eğitime son verilmeye çalışılıyor. Çocukların geleceği cemaat ve tarikatlara teslim edilmeye çalışılıyor. Cemaat ve tarikatlarda yaşanan istismar ve taciz vakaları cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Hiranur Vakfı'nda 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesine karşı bu davanın takipçisi olduysak bundan sonr da şüpheli olarak ölü bulunan, istismara uğrayan, çocuk yaşta evlendirilen- çalışmak zorunda bırakılan her çocuk için hesap sormaktan, cemaat ve tarikatlara karşı laik bir ülke mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

Dinci gerici örgütler kent merkezlerinde şeriat eylemleri yapma cüretini göstererek, yaşam tarzlarımıza saldırıyor, kadınları ve LGBTİ+'ları hedef gösteriyor. Hayatlarımızdaki dinci geri kuşatmayı laiklik mücadelemizle dağıtacağız!

SUSMUYORUZ KORKMUYORUZ İTAAT ETMİYORUZ

Bir yandan erkek şiddeti ile mücadele ederken bir yandan da yoksullukla boğuşuyor, şiddet gördüğümüz evlere mecbur bırakılıyoruz. Ekonomik krizin yükü artan bakım emeği yükü olarak sırtımıza yıkılıyor. En ucuz gıdaya ulaşmak için pazar pazar, market gezmek zorunda kalıyoruz. Ev kiralarımızı ödeyemiyoruz. Geçinemiyoruz, barınamıyoruz, beslenemiyoruz. Yoksulluğa karşı sesimizi yükseltiyoruz! Bize reva gördüğünüz yaşamı kabul etmiyoruz!

KIRINTILARI DEĞİL HAYATI İSTİYORUZ!

Emperyalist savaş politikaları ve işgaller en fazla kadınları ve çocukları etkiliyor. İsrail'in Filistin'e yönelik soykırıma varan saldırılarında binlerce çocuk öldü. İktidar İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırımına karşı boş söylemlerini sürdürürken, bir yandan İsrail ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini sürdürüyor bir yandan sınır ötesi operasyonlarla savaş politikalarına devam ediyor. İsrail'in Filistin topraklarında 75 yıldır sürdürdüğü işgal ve soykırıma karşı direnen Filistin halkının yanındayız.

Ortadoğu topraklarında işgal politikalarına direnen kadınlarla dayanışmayı büyütüyor, işga ve savaş politikalarına karşı yaşamı savunuyoruz. İran'da Molla rejimine, Afganistan'da Taliban rejimine karşı özgürlük mücadelesi veren kadınların mücadelesini selamlıyoruz.

KATİL İSRAİL FİLİSTİN'DEN DEFOL

6 Şubat depremlerinin ardından 9 ay geçmesine rağmen hala en temel ihtiyaçlara erişilemiyor. Kadınlar can güvenliği olmadan, taciz ve istismar riski altında konteynırlarda, çadırlarda yaşam mücadelesi veriver dentinganizi, yaşamlarımızı enkaz altında bırakanla karşı sesimizi yükseltiyor, yaşamı yeniden inşa etmek için mücadeleyi büyütüyoruz!

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI

Kadın cinayetlerinde, yağmalanan kentlerimizin enkazlarında, iş cinayetlerinde, kaldığımız yurtlardaki asansörlerde, nefret cinayetlerinde öldürülüyoruz. Bizler tarafından öldürülürken katillerin sırtını sıvazlayan iktidar yaşamak için direnen şiddetle yanıt veriyor. Erkek devlet şiddeti karşısında susmuyoruz! Hayatlarımız, ve özgürlüğümüz için mücadeleyi büyütüyoruz.

Erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe, savaş ve işgal politikaların hayatlarımızı savunuyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!"

AdminAdmin