Salgın henüz bitmemişti normalleşme adımları atılmaya başlandığında. Ama herkes o kadar bunalmıştı ki kimse bu ince çizgiye dikkat etmedi. Geçen yaz gibi belki daha fazla rahatlaşma söz konusu. Yazın bitmesine az bir süre kalmışken artan vaka sayılarıyla bu açıkça ortada aslında.
İlk günden bu yana salgına karşı gerekli önlem ve tedbirleri alanlar, salgınla ilgili sanki hiçbir durumdan haberi yokmuşçasına davrananlar olduğu gibi şimdi bir de aşı olanlar ve olmayanlar mevcut. Durum tekrar vahim bir tabloya doğru ilerlerken herkes taşın altına eline koymalı. Sosyal mesafe ve hijyen konuları asla göz ardı edilmemeli. Aşılar olmalı ki toplumsal bağışıklık oranı artabilsin. Ama tabi ki aşılar yaptırıldıktan sonra da salgın kontrol altına alınana kadar maskeleri takmaya devam etmek çok önemlidir. Uzmanlar aşısını yaptıranların da virüsü kapmaları durumunda taşıyıp etraflarına yayabileceklerini her fırsatta dile getiriyorlar. Önlemler alınmaya ve tedbirli olunmaya devam edilmeli ki kırmızıya dönmeye başlayan harita daha kötü sonuçlar doğurmasın.
Geçenler de ABD’li bir doktorun açıklamasını okudum kısaca dediği genç, sağlıklı hastalar çok ciddi enfeksiyonla hastaneye geliyorlar. Entübe edilmeden önce son istedikleri aşı olmak için yalvardıkları ama doktorun bunun mümkün olmadığını ifade etmesi. Bir şeyler için geç kalınmadan gerekli önlemlerin alınması gerektiğini bu yüzden avaz avaz bağırarak anlatıyor uzmanlar.
Daha kötü sonuçlar doğmadan herkes üzerine düşeni yapmalı. Normalleşme içerisinde geçirdiğimiz şu zamanlarda gereksiz rahatlığa kapılmayalım ki korkulan olup tekrar riskler son raddeye gelip evlere kapanmayalım. Tedbirlere uymaya devam edip sağlık bakanlığından gelen açıklama ve yönlendirmelere dikkat edilip konuyu her an ciddiye alalım. Dünyanın tamamını etkisi altına alan bu salgından tamamen kurtulana kadar kendimiz ve sevdiklerimiz için her an dikkatli olmalıyız.