Belovacıklı kutlama mesajında şu ifadeleri kullandı: "Tarihimize altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 109' uncu yıl dönümünü kutlamanın onuru ve heyecanını yaşıyoruz. Çanakkale Zaferinin 108’inci yıldönümünde aziz şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyor, kahraman şehitlerimizi bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Birinci Dünya Savaşı’nın en kritik aşamalarından olan Çanakkale Savaşları siyasal ve askeri sonuçlarıyla dengeleri değiştirmiş, tarihin akışına yön vermiştir. 18 Mart Çanakkale Zaferi, Nusret Mayın Gemisi’nin tarihe geçtiği, Boğaz’ın başarıyla savunulduğu ve işgalci güçlerin Çanakkale’nin “geçilmez” olduğunu kabul ettikleri gündür. Türk halkı bağımsızlık tutkusu ve yurtseverliğiyle Çanakkale’de, dünya tarihinde eşine ender rastlanan bir zafer kazanmıştır.
Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin yakıldığı Çanakkale Zaferi; Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Ulus’unun diriliş mücadelesinin de adı olmuştur. 18 Mart’ta, Çanakkale’yi denizden geçemeyeceklerini gören itilaf devletleri, Çanakkale’yi karadan geçmeyi denemişler ve kara savaşı sonunda Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ordumuzun direnci ile yenilgiye uğratılmışlardır.
Çanakkale Savaşları; Kurtuluş Savaşı’nı yürüten ve Cumhuriyet’i kurarak milletimize çağdaş bir ülke ve aydınlık yarınlar armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünyada tanınmasına vesile olmuştur. Mehmet Akif’in “Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı dünyada eşi?” diye sorduğu ve “Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın.” dizeleriyle destanlaşan, dünyanın en büyük ordularına karşı kazanılan zaferdir. Çanakkale’de bir güneş gibi doğan Mustafa Kemal, gönüllerde tutuşturduğu bağımsızlık ateşiyle Türk Ulus’una boyunduruk vurulamayacağını kanıtlamıştır.
Milletimiz dişiyle tırnağıyla kurduğu devlete sahip çıkmakta bir an olsun tereddüt etmeyecektir. Cumhuriyet tarihinin en derin yönetim ve ekonomik krizlerinden birini yaşadığımız bu karanlık günlerden çıkacak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız. “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” ile demokratik hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda, çoğulculuk ve katılımcılık anlayışıyla ulusumuzun sorunlarına çare olacağız. Bunu başarmak zorundayız. Bu görev, Türkiye Cumhuriyeti’ni bize vatan kılan büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Aziz Şehitlerimize borcumuzdur."
