Fransa’nın en çok tartışılan ve hemen kapatılması istenen Fessenheim nükleer santralinde patlama meydana geldi. Fransız enerji tedarikçisi EDF olayın başta yangın olduğunu söylemiş, sonrasında ise patlama sebebini kimyasal tepkime sebebiyle oluşan buhar patlaması olarak düzeltmişti. Olayda iki çalışan yaralandı.
Fessenheim nükleer santrali uzun yıllardır, özellikle de Fukuşima nükleer felaketinden sonra depremsellik ve sel risklerine karşı yeterli güvenlik önlemleri olmadığını işaret eden bilimsel çalışmalar ve raporlarla, hararetli tartışmaların merkezinde bulunuyor. Bu sebeplerden dolayı reaktörün 2017 yılında kapatılması talep edilmişti, ancak reaktörü işleten Fransız enerji tedarikçisi EDF bu raporları göz ardı ediyor.
Avrupa’da nükleer enerjinin en yaygın olduğu ve köklu bir nükleer kültüre sahip Fransa’da bile konu nükleer olunca demokrasi, şeffaflık, halkı zamanında ve doğru bilgilendirme gibi en temel konular unutulup, göz ardı ediliyor ve nükleer endüstrinin menfaatlerini ön planda tutan bir duruş sergileniyor. Fransa’da bile nükleer reaktörde tam olarak ne olduğunu öğrenemedik. Devlet ve şirket yetkilileri her zamanki açıklamalarını yaptılar: kamu güvenliğini tehdit edecek hiç bir risk olmadığını, kazada radyoaktif sızıntı meydana gelmediğini açıkladılar. Açıklamalar her nükleer kazadan sonra nerdeyse aynı, tek fark bunun hangi ülke yetkilisinin ağzından yapıldığı.
Fransa, nükleer kültür ve şeffaflık gibi hassas konularda Rusya ile karşılaştırılamayacak kadar ilerde. Ruslar ise işlerin hep yolunda gittiğini gösterme ve çarpıtma çabasındalar. Çernobil felaketini bile dünyadan günlerce saklamışlardı. Akkuyu’daki nükleer santrali de Çernobil’den sorumlu olan Rus şirket inşa edecek ve işletecek. Şeffaflıktan uzak, kazalarla dolu bir nükleer geçmişe sahip Rusya ile, hiç bir nükleer deneyimi, nükleer denetim kültürü olmayan Türkiye’nin nükleer santral konusunda diretmesini anlamak mümkün değil.
Kaynak: http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/blog/nukleer/fransada-nukleer-kaza/blog/42044/