Gözlem yapmayan insan, sağlam, bilinçli ve etkili çözümler üretemez. Bilimsel gerçekler ve politikalar öncesinde derin gözlemler gerektirir ki bunu önemsemeyenler akılcı fikriyatlara erişemezler. Çevremizde olup bitenleri muhakeme yeteneğine sahip olanlar elbette ki daha sahih ve doğrucu sonuçlara vararak eksikliklerini görebileceklerdir. Devşirme fikriyatlarla başkalarının ezberci hal ve tavırlarıyla yandaşları olanlarının çıkarlarıyla ortak hareket edenler menfii zarar görene kadardır dostlukları…
İnsanı yapan karakteristik özelliklerin zamanımızda üzücü şekilde yıpratılmasına şahit olmaktayız. Toplumsal değerlerimizin yozlaştırılmaya çalışılmasının yanı sıra var olan maneviyatımızında özünsenmeyerek irade dışında uygulanması benliğimize de saygısızlıktır. Siyasette, bürokraside, ticarette hızla yükselen sahiplenmelerin sonu gelmeyen bir kargaşaya ortam hazırlandığı bir dönemden geçmekteyiz. Fiili talepler hak ve hukuk çatısı altında subliminal şekilde üst akıl tarafından diretilmeye başlatıldığı gibi pazarlıkların sonunun nereye varacağı muammadır.
Amerikalı politikacı Yahudi asıllı Richard Holbrooke bir makalesinde ‘’Osmanlı Irak coğrafyasını etnik ve dini unsurlara özerk statü vererek yönetti.’’ Diyor. Ardından ABD’nin İstinye Başkonsolosluğu’nda Mütareke Basını’ndan 10 gazeteciye ‘’Yeni Osmancılık’’ başlığı altında, Türkiye ile ABD ‘nin ortak çıkarlarının nerede olduğuna dair sır bir seminer verildi ki ileri seviye parçalayıcı emel güden projelerine ortam hazırlamaktadırlar.
İçeriden ve dışarıdan sürekli sonu gelmez müdahalelerin asli sebeblerinden biride maalesef coğrafi konumumuzun elverişliliğindendir. Bunu konumumuzu kendimize istifade edebilinecek şekilde tasarlayabilmemiz gerekmektedir. Tüm bu gözle görülen görülemeyenlerin yalnızca bilim, demokrasi ve insan hakları uğruna mı yaptıklarını sanıyorsunuz.? Yapılan birçok araştırmaların gerçek amacı daha fazla derin ve geniş bilgilere dönemsel sahip olabilmenin ötesinde değildir. Bunun sahih kaynaklarca kitap haline getirilmiş ‘’Tarihte Kayıp Oryantalistler’’ eserimde mümkün olduğunca sade dille lafz ettim.
Koşulsuzca yabancı sermayelere peşkeş çekilmesine müsaade edenler dün olduğu gibi bugünde maalesef sadece kendi menfii hırslarıyla hareket ettikçe bu milletin ahı her daim kalacaktır. İç ve dış spekülatif sermayelerin genişlemesiyle oluşturulan kumarhane kapitalizminin içinde yaşamını sürdürmeye çalışan milyonlarca insanın bi haber olması ne acıdır. Zamanla Siyasal sorunlar, ağır borçlanma, kargaşa kriz vb global oligarşinin buyruğunda baş gösterecek problemler birçok yaşamı vizyonsuz hayattan koparacaktır.
Ulusal spekülatif nitelikli yabancı negatif hareketlerin sabit sermaye yatırımlarınca koşar adım çöküşe doğru sürüklemesiyle, gözlemlenemeyen birçok unsurlar geri dönüşü olmayan biçimde heba edilecektir. Teyakkuzu arife bir an evvel bireysel, toplumsal, devletçe önlemlerimizi alarak dış dünyaya karşı pusuda hazır bekleyerek iç karanlık odaklarımıza da fırsat vermeme temennisiyle…!