İnsan yaşamını idame ettirecek bir çok şeylere yiyecek, barınma, giyecek vb gereksinimi olacaktır. Yaşam boyu yapılan tüm ticaretlerinde ne derece etik olduğu tartışma konusu olmuştur her daim. Herhangi bir işe girişilirken yapılacak işleri belirleyerek iş takip ajandasıyla belirli dizayn usuluyle hedefe huzurlu varılır. Lakin gel gör ki çoğu kez bu düşüncelerle yola çıkanların bir çoğu hedefinden şaşarak illegal yollarla öz saygıdan bi haber başkalarının haklarını hatta devletinin hakkını dahi görmezlikten gelerek haksız kazanç peşindelerdir.
Kazananın daha fazla da gözü olduğu gibi başkalarının da kazanmasına müdahale etmekteler. Çevresinde aynı işle meşgul olsun olmasın yeterki menfi çıkarlar üzerine ise hukuksuzluğu prensib edinerek istila edebilmeyi kendine hak görenlerin sonu elbet hüsran olacaktır. Hüsran sadece ticaret babında değil sosyolojik, psikolojik olup itibarsızlaşarak soyutlanabilmektir.
Sürekli çevresinden eleştiri aldığı halde bir insan inadına yanlışı savunma ahmaklığıyla kendini yaşadığı sosyal çevrede güvensiz bir karaktere bezenmektedir. Bu tarz insanlarda duygu körelmesi, mal hırsı, bilgisizlik, bencillik her ne kadar kendileri kabul etmese de yoğun olduğundan ciddi uzman gözetiminde tedaviye ihtiyaçları olur.
Çevresel ve manevi desteklerle kendini geliştirmeyi dertlenmeyerek üstün körü kararlar alıp zarar vererek başkalarının hak ve hukukunu çiğneyenler elbet kanun önünde hesap vereceklerdir. Herhangi bir işi yaparken kendine güvenenleri yarı yolda bırakarak sırtını ansızın dönüp bencilce sadece çıkarlarını gözetenler hiç bir zaman saygı göremeyeceklerdir.
Dünya da tek yalnız bizim yaşamadığımızı başkalarının da yaşamaya hakkı olduğunun bilinciyle ortak yöntemler belirlemek daima kazandıracaktır. Diğer canlıların yaşam haklarına saygılı olmayı bilmeliyizdir. Sürekli negatif düşünceleriyle başkalarını da zehirlemeyi adet edinmişlerdir. Ünlü düşünür Christophe Andre ‘’Kendilerini kötü hissetmeye o kadar alışmışlardır ki kendilerini iyi hissedeceklerini hayat etmezler, bu nedenle de iyileşmeyi arzulamazlar.’’
Yaşanmışlıklar sonrasında olup bitenlere, artık yepyeni bir gözle bakabilmeyi erdemlilik olarak kabul gördüğümden denilebilinir ki her seferinde içimi yeni baştan revize etme imkanının nefes aldığım sürece olduğudur. Yüreğimize düşen ferahlamayla daim insanların çıkarları çıkmazları olmadığı bir dünya temennisiyle..