Her insanın yaşamsallığı içerisinde elbet farkındalıklarına bağımlı psikolojik duygu ve düşüncelerini yoğun paylaşmayarak kendini geri çekebilmektedir. Psikoterapist John Bowlby tarafından oluşturulan ve Mary Ainsworth tarafından 1950’lerde geliştirilerek bağlanma teorisince dört farklı bağlanma stili türü olduğunu belirtir ki bunlar Düzensiz bağlanma, Güvenli bağlanma, Kaçıngan bağlanma, Kaygılı bağlanma olarak tanımlanmaktadırlar.
Bağımsızlıklarına düşkün ve benlikçi olup, genellikle kaçıngan bağlanan bireyler neşeli, aktif ve sosyal insanlardır. Çevrelerinde bu insanların birçok arkadaşları mevcuttur. Var olan kapasitelerini genellikle kariyerlerine harcayarak, sosyal ilişkilere az zaman ayırmaktadırlar. Başkalarına güvenmedikleri gibi kendi özgüvenleri tavan olmaktadır.
Kendilerine yeter görerek dışarıdan herhangi bir talebi görmezlikten geleceklerdir. İdealist hedeflerini dışa açmayarak oldukça ketum bir düşünceye sahiptirler. Başkalarının bilmesi gerektiği kadar olması gerektiği inancıyla gelecek planlarını karşısındakilere açmayanlardır. Kaçıngan bağlanan insanlar da çocukluktan baskı altında olduklarından ergenlik ve sonrası istençdışı bu şekilde hayatlarını sürdürmektedirler. Başkalarından yardım almaksızın bu çözümleri kişisel halletmeye meyillidirler.
Sevilmelerinde tutarsız ilişkiler yaşayarak mamafih sevdikleri de kendilerini ihmal edilmiş ve ilişki içinde yalnızlaştırılmış hissiyatı doğar. Yakınlıktan kaçınarak kendini açması oldukça zor olup karşısındakini de kendinden uzaklaşmasına sebep olacaktır. Uzak ve mesafeli ilişkilerle dialoğunu sürdürdükçe nihayete varması zorlaşır.
Kaçıngan bağlanma psikolojine sahip bireyler de birbirlerini anlayabilmeleri ve tanımaları zaman alarak zorlu bir sürece yelken açmış olurlar ki farkındadırlar ona göre insifiyatif tanıyacaklardır. Uyumsuzluk halinde kendilerini derhal geri çekerler. Onu ‘’kurtarmayı’’ düşleme çünkü saplantılı kaçıngan bağlanma hali korkulu kaçıngan bağlanma hallerine dönüşmüştür ki uzman gözeteminde kısa zamanda tıbbi müdahale de bulunulması gerekmektedir.
İnsanlarla iletişimini geliştirerek üstesinden gelinebilinir. Diğer bireylerin farkındalıklarının yanısıra benliğini kabullenerek eksikliklerini tamamlayabilme bilincine varabilmedir. Kendine meydan okuyarak duygularına gem vurmayarak güven verici dostlarına açılabilinir. Sırdaş mahiyetinde herkesin hayatta bir dostu olmalıdır. Trawma geçirmiş bireyler özellikle ayrılıklar veya büyük kaoslar yaşayanlar korkulu kaçıngan bağlanma sendromu yaşayabilmektir.
Elbet real değişim kolay olmayacaktır. Kişisel olarak yapabileceklerimiz sınırlı kalsa da üstesinden gelebileceğimiz inancıyla davranışlarımızı yönlendirebilmeliyizdir. Öncelikle kendi bağlanma stilini öğren..
Volkan Yaşar Berber
Milli Kültürel Mirasçısı
Orhan Uğur
TOPLUMSAL BİR SORUN OLAN DİLENCİLİK
Neslihan KUTLU KARAMAN
GELDİ GİDİYOR RAMAZAN
Vedat Demir
Yapılandırmanın yapılandırması geliyor
Onur Kabaş
GRİP AŞISI GELDİ Mİ?
Seçkin Muhammet Çakır
Filistin' de unutulanlar dışında yeni bir şey yok
Hasan Vehbi Ersoy
DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’ E BAKIŞ
Erkan Taş
Nerede Kalmıştık!
Yılmaz Gökgöz
Sinoplular Gerçekten Mutlu mu?
