CHP’ den Gerze Belediye Başkan Adayı olan ve daha sonra CHP’ den istifa eden Bülent Eryılmaz, Yaşlılar Evi ile ilgili açıklama yaptı.
18 Şubat 20217 tarihinde İstanbul’ da Gerze Yaşlılar Evi için düzenlenen yardım gecesinde toplanan bağış miktarını, İller Bankasına olan borç tutarını, Yardım Toplama Kanunu çerçevesinde yardım severlere makbuz verilip verilmediğini, tutanak tutulup tutulmadığını sorguladı.
Eryılmaz yaptığı açıklamada: “Değerli Gerzeliler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yine bir bilgilendirme çekiminde bir aradayız. Bunları niye yapıyoruz? Bunları belediye seçimleri süresinde belediye hizmeti olarak yapılmış ya da yapılacak olan bir takım projelerin, gerçekte arka planın ne olduğunu bilmediğimiz noktaların neler olabileceğini, bilmediğimiz noktaların neden uzunca bir süreden beri bilinmez olarak kalmaya devam ettiğinden kuşkulandığımız için olsa gerek.
Biliyorsunuz ben Cumhuriyet Halk Partisi'nden de istifa ettikten sonra siyaset yapmaya devam edeceğimi ve siyaseti de eleştirel bir şekilde sürdüreceğimi yani siyasi anlamda bir söylem söz konusuysa, bir proje ya da yapılmış bir hizmet varsa bunları ta ki en doğru hali üretilince veya söylenilinceye kadar kendi fikirlerimle, kendi bakış açımla bunları doğru bir noktaya çekmeye çalışacağımı ifade etmiştim.
Bunun için de ben bir mercek kullanmaya başlamıştım. Merceği bu kez yaşlılar evi projesine çevirmiş bulunuyoruz. Şimdi belediyelerin bağış kabul etme hakları var. Hakları var. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda 15 ve 32 maddelerinde belediyeler bağış alabiliyorlar. Belediyelerin iki türlü bağış alma şartları var. Bunlardan biri şartlı bağış, birisi şartsız bağış. Şartlı bağışları belediyeler, belediye meclis kararı alıp belediye başkanının yetkisiyle oluşturabiliyor. Şartsız bağışta ise belediye başkanı, bir vatandaş eğer mal varlığının bir kısmını her hangi bir şey istemeksizin, herhangi bir projeyi ya da hizmet üretme iddiasından bulunmaksızın belediyeye bağışlasa burada biz şartsız bağış diyoruz. Şartsız bağış da belediye kanununun ilgili maddesinde ifade edilmiş durumda. Esas sorun şartlı bağışlarda. Şartlı bağış nasıl oluyor diyelim belediyeye bir hizmet üretme eksikliği gören bir hemşerimiz diyor ki işte ben bu hizmetin giderilmesine ilişkin olarak yerimi belediyeye veriyorum diyor. Dolayısıyla bir proje ortaya atılıyor. Bu proje belediye meclisinde bir kabul görüyor. Belediye başkanı da onaylandığında bu projenin şartlı bağış şeklinde organize edilmesi sağlanıyor. Her iki bağış şeklinde de ikinci bir hikâye var. O hikâyede her iki bağış şeklinde de para toplama gerçekleştirilmiyor. Yani bir projenin gerçekleştirilmesi için para toplanmıyor. Bağışçılar belirlenmiş olan hesaba ya da projenin tamamına ortak bir vaziyette belediyeye kendilerinden vazgeçecekleri ayni ya da nakdi tutarı vererek gerçekleştiriyorlar. Para toplama ise hikâyeyi bambaşka bir hale büründürüyor ve hemen sonrasında 5393 sayılı yasanın dışına çıkartıyor. Bu sebeple de 2860 sayılı yardım toplama kanunu kapsamına girdirmesini sağlıyor. Burada ne yapıyoruz? Burada da eğer bir proje varsa dernek, tüzel kişilik ya da belediyenin kendisi ya da herhangi bir kurum, para toplayarak bu projenin gerçekleştirilmesini sağlıyor. Buna ilişkin olarak ne yapmak gerekiyor? Yine anılan 2860 sayılı kanunun, üç, altı ve yedinci maddelerinde net bir şekilde söylediği üzere. İzine tabi. İzin almak gerekiyor. Kimden? İlçede kaymakam. İlde validen. Ne izni? Para toplama izni. Buna ilişkin olarak makbuzlar basılıyor. O makbuzlar çerçevesinde de yardım severler gönüllerinden kopan parayı veriyorlar. Ve makbuz karşılığında bu iş gerçekleştiriliyor.
Rahmetli Fatih Bey sağken Gerze’nin Sesi’nde yapmış olduğu bir röportajda eski başkan bize rakamlar veriyor. Yaşlılar Evi Projesi’nin nasıl yeni başkan tarafından kötü kullanıldığını heba edildiğini ifade eden bir video haber veriyor ve o video haberde diyor ki, biz burası için İller Bankası’ndan para kullandık diyor. Hâlbuki ben bu dönemin belediye meclis üyelerinden bazıları ile konuştuğumda, beş yüz binlik olmak üzere iki tane meclis kararının talep edildiğini ve kararın verildiğini hatta bu tutarların yetmeyeceği düşünülerek bir de sonradan projenin tamamlanması için gerekli kaynağın borçlanılmasına ilişkin üçüncü bir belediye meclis kararının alındığı söyleniyor. Bu meclis kararı yardım toplama ile ilgili değil. Bu meclis kararı iller bankasından borçlanmayla ilgili. Dolayısıyla 300 bin değil 1 milyonun üzerinde bir para sanki İller Bankasından kredi olarak kullanılmış gibi görünüyor.
Sonrasında yine o video haberde 80 ton demir hibe edildiğini söylüyor. Bunların da yine ayni olmakla birlikte 5018 sayılı kamu mli yönetim kontrol kanununa göre kaydının olması, tutarlarının kaydedilmesi gerekiyor, proje anlamında.
Gördüğünüz gibi hala yardım toplama kanunun içerisinde değiliz. Birinde belediye kendi olanakları ile bir yer yapıyor diğerinde diyor ki hayırseverler o kadar istediler ki bunun bazıları diyor 80 ton demiri hibe ettiler. İfade edilen bazı müteahhitleri ıslak zemin inşaatlarının malzemelerini bir takım başka tür kapı, pencere iç donanıma ilişkin olarak malzemelerin de yardımlarının küçük küçük gerçekleştiğini biliyoruz.
Bir de diyor ki izin aldığımız reç ile oluşturduğumuz kamu bankası hesaplarında oluşturduğumuz 350 bin liranın üzerinde bir bağış da alındı diyor. Bu da işte şartlı bağış alanına giriyor. Buraya kadar anlattığı rakamlarda toplama kanunu ile ilgili bir tutar yok. 1 hafta 15 gün önce ben sosyal medyamda bir fotoğraf paylaşmıştım, oğlumla beraber katıldığımız bir belediye yemeği diye. 18 Şubat 2017’ de yaşlılar evinin inşası için yardım toplama yemeğiydi. O yemekte bir takım torbalarla masa masa gezilerek yardımlar toplandı. Şimdiki bir partinin belediye başkan adayı o yemekte protokol masasında ayağa kalkmış hamiline çeki göstererek şu kadar tutarında çeki yaşlılar evinin inşası için hibe ediyorum demiş, oradaki bütün politikacıların isimlerini de sıralamış, yardımını gerçekleştirmişti.
Soru şu? Bu para ne kadar? Bu proje ne kadarlık bir projeydi ve ne kadarı İller Bankasından borçlanıldı? O videodan anladığımız mevcut başkan belediye yönetimi o iller bankası borcunu ödemeye devam ediyor. Projeyi siz yaptınız ama bir taraftan borçlanmada hala ödemeye devam edilen bir kısmı var. Ne kadarlık bir kamu kaynağından yararlanılarak gerçekleştirildi? Ne kadarlık kısmı sizin bağış hesaplarınıza geldi? Ne kadarlık ayni yardım aldınız? O gece orada ne kadar para topladınız? Bunun her bir yardım severe Yardım Toplama Kanunu çerçevesinde makbuzunu verdiniz mi? Sonucunda bu yemekten şu kadar makbuz karşılığı bu kadar TL toplanmıştır diye bir tutanağa bağladınız mı? Bunların hepsi muğlak. O videoda bir dert yanıyor, mevcut belediye başkanı yaşlılar evini mantığından çıkarak, hesaplanandan farklı bir şekilde Bakanlığa devrettiğini lanse ediyor.
Gerzelilerin hem belediye bütçesinden hem de yardımlarla oluşturulmuş şartlı bağışlarla oluşturulmuş bir yeri kamu işletsin diye devrediyor. Yardım Toplama Kanunu diyor ki birden çok ili ilgilendirdiyse o zaman valilikten izin almak gerekir, valilikte ilgili ile bu durumu bildirir. Dolayısıyla İstanbul’ da yapılan bu aktivite için Sinop Valiliğinden izin aldınız mı? Sinop Valiliği acaba İstanbul Valiliğine bu durumu bildirdi mi? Bunları niye söylüyoruz? Bir işi yasal bir şekilde yapmazsanız sonrasında şüyu vukuundan beter hallere dönüşüyor.
Yasal anlamda bu gereklilikler yerine getirilmiş mi? Getirildiyse eyvallah o zaman şüyu vukuundan beter durumlarında önüne geçilmiş bu seçim sürecinin de hani deniyor ya ‘Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır’ o zaman yaptığınız da düzgün bir hal almış oluyor. Çok iddialı bir laf bu, çünkü yaptıkları çok doğru olduğunu iddia etmek, ileri sürmekle ilgilidir.
Şartlı - şartsız bağışlara ilişkin ilgili belediye kanununda özellikle şartlı bağışların hemen bir paragrafında şöyle bir şey söylüyor: Bu bağışlar kullanılmadığı ya da amacı dışında kullanıldığının anlaşıldığı durumlarda geri istenebilir. İşte zurnanın zırt dediği yer de burası. Şimdi insanlar size ben yaşlanınca kalayım, buna da hakkım olsun diye size ön ayak oluyorlar, binlerce liralarını veriyorlar, bağış yapıyorlar, 350 bin liranın üzerinde bir bağış topluyorsunuz ama sonradan diğer huzurevinde yaşayan insanlardan farkı olmayacak şekilde bu konu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına devrediliyor. O zaman amacının dışına çıkmış oluyor. Şartlı bağışlarla yapılan bir yerse ve şart gerçekleşmezse ya da şart değişirse bu şarta bağlı olarak bağışta bulunan tüm hemşehrilerimiz paralarını geri isteyebilirler.”