Yazıma başlamadan önce, gazetemizin imtiyaz sahibi değerli gazeteci Fatih Uysal’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduğumu belirtmek isterim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerine sabırlar dilerim.
Spor denince akla ilk gelen kişilik gelişimi olmalıdır. Beraberinde vücut ve kas gelişimi, sağlıklı yaşam sporun bize en önemli katkılarıdır. Spor; büyüme çağındaki çocukların bedensel sağlığı ve fiziksel gelişimi için, aynı zamanda iyi bir kişiliğe sahip olmaları ve ruhsal sağlıkları için de gereklidir. Spor ile zihinsel-bedensel gelişim ve akademik başarı arasında her zaman çok olumlu bir ilişki vardır. Beraber çalışma, düzen kurma, disiplinli yaşama, stres yönetimi, kendini kontrol etme, başkalarının haklarına saygılı olma, sevme-sevilme, koruma-kollama, özgüven gelişimi ve en önemlisi kişilik gelişimi, sporun topluma ve insanlara katkıları arasında sayılabilir. Ebeveynler çocuklarını hırslandırıp çok başarılı olmalarını isterler. Elbette ki hırslı olmanın başarıdaki katkısı yadsınamaz. Ancak önemli olan çocuklarımızın beceri ve kabiliyet kapasitelerini belirleyip ona göre hedefler belirlemektir. Çocuklarımızı kapasitelerinin üzerinde zorlamadan, yarış arabaları gibi koşturmadan, arkadaşları ile olumsuz kıyaslamalar yapmadan gelişim çağı özelliklerini dikkate alarak başarabilecekleri alanlar üzerine odaklanmalıyız. Çocuklarımızın beceri ve kabiliyet alanlarını iyi tespit ederek onları doğru yönlendirmeliyiz. Kendi başarı ve başarısızlıklarımızı çocuklarımız üzerinde denememeliyiz. Tersi durumlar kendilerini değersiz hissetmelerine, arkadaşlarına, kendilerine rakip gördükleri kişilere düşmanlık beslemelerine sebep olur. Sık yaşanan olumsuz gelişmeler kişilik gelişimini zedeler, aileden, arkadaşlardan, toplumdan ve çevreden uzaklaşma başlar, kaygılar artar, korkular gelişir, yılgınlıklar başlar, sonunda ÖZGÜVEN kaybına neden olur, psikolojik sorunlar birbirini izler... Gönüllerin istediği; kadın-erkek, genç-yaşlı herkesin ulaşabileceği daha yaygın kitlesel spor faaliyetlerinin olmasıdır. Eğer sporun bedensel ve toplumsal sağlığımız için gerekli faydalarından istifade etmek istiyorsak; sporu mümkün olduğunca yaygınlaştırmalı ve sadece izleyici değil aynı zamanda uygulayıcı olmalıyız. Kanaatimce bireysel sporlardan ziyade daha çok takım sporlarını öne çıkarmalı ve yaygınlaştırmalıyız (Bu bireysel sporlara karşı olduğum anlamına gelmesin). Sporun birileri için rant kapısı haline gelmesine izin vermemeli ve toplumun yararına yönelik uygulamalara yönelmeliyiz. Dileğimiz, ilçemiz sınırları içerisinde bulunan resmi ve özel kurumlar, kulüpler ve okullar arasında futbol turnuvaları, yüzme ve diğer sportif faaliyetlerin geçmişte olduğu gibi özel günlerde yeniden canlandırılması, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın ve hatta yaşlılarımızın spora ve sosyal katılıma teşvik edilmesidir. Bu sayede beden ve ruh sağlığımızın önemli ölçüde rahatlayacağına inanıyorum.
Ben yıllar öncesinde Gerze Köşk Spor’da kısa bir süre oynadığım futboldan biraz bahsetmek istiyorum. İlçemizde spor ağırlıklı olarak futbol üzerine odaklanmıştır. Futbol sevgisi, cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına kadar uzanmaktadır. Zaman zaman antrenman ve futbol sahası dahi olmadan çeşitli zorluklar ve kısıtlı imkanlarla 13 Şubat Spor, Gerze Spor Kulübü, Gerze Köşk Spor (Gerze Esnaf Spor ve şu anki Gerze Belediye Spor), yeni kurulan Gerze Gücü Spor bu günlere kadar futbolumuza hizmet veren ve yaşatan güzide kulüplerimiz olmuşlardır. Uzun yıllar kaleci, antrenör, başkan ve yönetici olarak futbolumuza büyük katkılar sağlayan, gençlerimizi futbola ve topluma kazandıran rahmetli Mustafa Ünlütürk'ü (Hotot Mustafa) saygıyla anıyorum. Gerze ve futbol aşkıyla tutuşan Antakyalı Hasan Seral Akalın’dan da bahsetmeden geçmek istemiyorum (İlçemizdeki lakabı ‘’Kürt Hasan’’dır). 1963 yılında Gerze’ye gelmiş, babasının futbol sevgisi ve ısrarı ile çok iyi bir kaleci olarak Gerze futboluna katkıda bulunmuş, 1969 yılında Hürriyet’in düzenlediği “Sinop İli Yılın Sporcusu” unvanını ilçemize taşımıştır. İstanbul’a okuma ve çalışma hayatı için gittiğinde bile yıllarca Gerzeli arkadaş ve kardeşlerini hiç yalnız bırakmamış, desteğini esirgememiştir. Şu anda Antakya’da yaşamını sürdüren bu değerli ağabeyimize de selam olsun. Futbolun ve diğer tüm spor dallarının gelişmesi için desteklerini esirgemeyen milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, iş insanları ve esnafımıza, kulüp başkan ve yöneticilerimize, yağmur çamur demeden çalışmalarını sürdüren antrenör ve sporcularımıza, yerel basın kuruluşlarımıza, hayatta olan ve vefat etmiş spora katkı sağlamış herkese teşekkürü bir borç bilirim.
''Türk gençliği, sağlıklı yetişip spor yaparsa, ulusumuzun geleceği güvence altındadır. '' - Mustafa Kemal ATATÜRK
Sagılarımla Orhan Uğur...