Köşe Yazarları
Giriş Tarihi : 31-01-2011 08:17   Güncelleme : 31-01-2011 08:17

Ani Hava Değişikliklerine Dikkat

Ani Hava Değişikliklerine Dikkat

Havaların soğumaya başlamasıyla, özellikle sonbahar mevsiminden kış mevsimine geçişte;  üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış olduğu görülür. Soğuk algınlığı sonucu oluşan enfeksiyonlarda etken büyük oranda virüsler olduğunu için grip virüsüne karşı hemen harekete geçmeli kendimizi korumaliyız ve mümkünse aşı yaptırmalıyız. Grip virüsü bulaşması, hastalık belirtilerinden 1-2 gün önce başlar ve hastalık başladıktan 3-7 gün sonrasına kadar devam eder. Yüzlerce çeşit grip virüsü olduğu bilgisinin aksine A, B ve C olmak üzere 3 tip grip virüsü vardır. "Ancak bu virüsler zaman zaman yapılarını değiştirebildikleri için alt tipleri oluşabilir. Grip virüslerinde görülebilen bu yapı değişiklikleri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından içinde Türkiye'nin de bulunduğu değişik ülkelerde izlenmektedir. WHO, belirlediği ve salgın yapma olasılığı yüksek olan virüs tiplerini aşı üreticilerine bildirmekte ve aşı tiplerinin içinde bu virüslerin bulunmasını sağlamaktadır.


Grip hastalığına neden olan influenza virüsüne karşı antibiyotiklerin etkisizdir, hastalık sırasında antibiyotik kullanımı hastalığın süresini kısaltmaz, "Kısaca, grip virüsleri sürekli değişmektedir. Genellikle her yıl dolaşan virüs suçları değişmekte ve buna bağlı olarak ta aşıların içeriği de değişmektedir. Sonuç olarak her yıl aşılanmak gereklidir"  

"Grip iş verimini düşürüyor" Gribal enfeksiyonların sonbahar-kış dönemlerinde iş verimini yüksek oranda düşürmektedir. "Grip ani olarak başlayıp yüksek ateşle seyreden, aşırı halsizlik, bitkinlik, kuru öksürük, kas - eklem ve baş ağrısıyla kendini gösteren bir hastalıktır. Gribe yakalanan kişi en az 3-5 gün yatak istirahatiyle kendini toparlayabilir. Ayrıca vücudun bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle zatürree gibi ikincil hastalıkların da eklenmesiyle hastalık daha da ağırlaşabilir ve özellikle çocuklar, yaşlılar, diyabetliler, astımlılar, kalp ve kanser hastalarında ölüme neden olabilir. Hastalık, kapalı ve kalabalık yerlerde daha hızla yayılmaktadır. Dolayısıyla açık havada ve havalandırması iyi olan yerlerde bulunmak enfeksiyon riskini azaltır. Virüsler, mikropların bulaştığı kapı kolları, telefon ahizesi gibi yerlerde canlı kalabildikleri için bu yüzeylere temastan sonra virüsleri rahatlıkla burnumuza veya gözlerimize bulaştırabiliriz."


Sonbahar döneminde ani hava değişimi nedeniyle ortaya çıkan gribal enfeksiyonlara yakalanmamak için C vitamini içeren kuşburnu çayının bol bol tüketilmesi öneminlidir. "Grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı bol C vitamini tüketilmesi hastanın vücut direncini artıracaktır. C vitamini herkesin tahmin ettiğinin tersine, gribi önlemez. Sistemi güçlendirir, hastalıklara karşı vücut direncini hafifçe artırır ama gribi kapmamızı ve hasta olmamızı engellemez. Hatta aşırı derecede C vitamini, özellikle çocuklar ve yaşlılarda ishale sebep olabilir. Bu da hastalığın ağırlaşmasına, iyileşmenin gecikmesine yol açabilir. Gripten korumaya yönelik bir beslenme biçimi yoktur. Korunmak için bilinen en etkili yol grip aşısıdır.Grip virüslerinin neden olduğu akut bir solunum sistemi hastalığı olan gribin, alt ve üst solunum yollarını tutarak, genellikle ateş, baş ağrısı ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. "Bu hastalıkla, geçmişte çeşitli yollarla savaşılmasına rağmen gribin henüz tam anlamıyla tedavi edilmediği bilinen bir gerçek. Halen gripten korunma yollarının başında ve en etkili yöntem olarak aşılanma geliyor. Grip aşıları inaktive veya ölü grip virüslerinden üretilir. Grip hastalığı oluşturmaz. Yapılan araştırmalar grip aşısının yüzde 80 etkili olduğunu göstermektedir. Ancak aşı olduktan sonra dahi grip hastalığına yakalanabiliriz, aşı olmamış bir kişiden çok daha hafif bir grip geçirilecektir.


Aşının yararlı olması için salgın başlamadan önce yapılması gerekir, uygun başlangıç zamanı ise Eylül-Ekim - Kasım aylarıdır. "Grip hastalığında risk gruplarının başında küçük çocuklar ve 65 yaş üstü kişiler gelmektedir ve mutlaka bunlara aşı yaptırılmalıdır. Bunların dışında; şeker hastaları, astım ve kronik akciğer hastalığı olanlar, transplantasyonlu ( organ nakli yapılmış ) hastalar, böbrek hastaları, bakımevlerinde ve huzurevlerinde kalanlar, bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi gören kişiler, anne adayları (gebeliğin 3. ayından sonra), 6 aylık veya daha büyük bebeklere de grip aşısı yaptırılması gereklidir. Yapılan analizler sonucunda Türkiye'de bu gruptaki hasta sayısının 10 milyon olduğu belirlenmiştir"


Gribin belirtileri; ateş, titreme, baş, sırt, kol ve bacaklarda ağrı, boğaz ağrısı ve kuru öksürük, halsizlik, iştah kaybı, kas ve eklem ağrısı, bulantı, gözlerde yanma, burun akıntısıdır. Grip virüsleri; farenjit, larenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabı yapabilir çünkü üst solunumun tüm enfeksiyon kaynağı inflüanza grubu viruslardır.

SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM.

Dr.  AYTAÇ AKIN

 

AdminAdmin