Açılış yıldönümlerine özel olarak kahvaltı etkinliğini düzenleyen ve bunu bir gelenek haline getiren Çiğdem Tekstil Ailesi, bu yıl pandemi dolayısıyla fabrikada 3’üncü yıllarına özel küçük bir kutlama yaptı.
Başarılarla geçen 3 seneyi geride bırakmanın mutluluğunu yaşayan Çiğdem Tekstil Sahibi Çiğdem Özcan, insanları ve çalışmayı çok sevdiğini belirterek gazetemize özel bir röportaj verdi.
12 yaşında tekstille tanıştığını ve yıllardır tekstilin içinde olduğunu söyleyen Özcan, “2012 yılında Gerze’ye geldim. Tekstile distribütörlük yaparak başladım, sırasıyla uzman yöneticilik ve süpervizörlük yaptım. Ben, patronla işçi arasında her zaman köprü görevindeydim. Bu köprülük esnasında da kendime aşıladığım doğrular vardı. Patronu düşünmek zorundaydım çünkü onun bir koluydum; işçiyi de düşünmek zorundaydım çünkü onları ben çalıştırıyorum.
Yani köprü olurken o kadar eğilip büküldüm, yoğuruldum, piştim ki artık bu işi kendi başıma yapmalıyım, kendi işimin patronu olmalıyım dedim. Şuan 70 işçim var; bunların 6’sı erkek, diğerleri kadın.
Yeter ki İnsanların Yüreğine Dokun
Kesinlikle kadın – erkek diye ayrım yapmıyorum; annem benim gözümde liderdir, beni tek başına büyüttü. Annem çalışırken çok sıkıntılar çekti, bende bunu hep göz önüne aldım, kendimi yetiştirirken hep kadınlara eğildim çünkü kadınlar anaçtır, annedir, eştir, abladır, teyzedir…
Yeter ki insanların yüreğine dokun yaptıramayacağın bir iş olamaz. Yüreğine dokunduğun herkese her işi yaptırabilirsin. Bu kadın erkek hiç fark etmez. Bende burada patron değilim, çalışanların arkadaşım, Çiğdem Ablalarıyım.
En Büyük Destekçim Eşimdi
Dedim ki ben bu işi yapacağım, kendi işimi kuracağım. Eşimden başka kimse bana inanmadı. 10 yıldır Gerze’de yaşıyorum, 4-5 yıl yönetici olarak çalıştım, yöneticilik yaptığım dönemde çok iyi insan yatırımı yaptım; önce ektim şimdi de biçiyorum. Ben Sivaslıyım ama burası artık benimde memleketim oldu. Soranlara Sivas Gerzeliyim diyorum.
Çiğdem Tekstilde 3 sene Geride Kaldı
Bu işe eşimle birlikte başladım, önce 22 işçimiz vardı şuan bu sayı 70 oldu. Yerim olsa daha çok insan çalıştırmak isterim fakat yerim dar. Ayancık’ta da bir fabrika açacağım, orada 200 işçi çalıştırabileceğim; orada daha çok insana dokunabileceğim, daha çok insanla temas halinde olacağım.
Gerze benim ilk göz ağrım, ilk emeğim Çiğdem Tekstil. Burası Çiğdem 1 olacak Ayancık’ta ki fabrikada Çiğdem 2 olacak.
Ürünlerimiz yurt dışına ihraç ediliyor, yurt içinde satışı yok. Ürünlerimizi Almanya, Hollanda, Polonya ve Fransa’ya ihraç ediyoruz.
2017 yılında Çiğdem Tekstili açtım. 42 yaşındayım, bu yaşıma kadar hiç ara vermeden tekstile devam ettim. Tekstile devam ederken de eğitimimi hiç bırakmadım.
Yönetici olduğum için yönetim, başarı ve üretim eğitimlerime aktif bir şekilde katılım sağlıyorum.
Pandemi Döneminde Herkes Küçülmeye Giderken Ben Büyüdüm
Ben burayı şahıs olarak açtım. Pandemi döneminde çalışırken birden bir mail geldi ve dediler ki işler durdu, biz donduk kaldık. İçerde 70 işçi çalıştırıyoruz, hepsi bize bakıyor, şimdi ne yapacağız diye düşünmeye başladık.
Ben şuna çok inanırım, yüreğim neyse Allah bana onu yaşatıyor. Dedim ki, Allah’ım bir şekilde rızkımızı verir, burada 70 kişi var birinin muhakkak rızkı vardır bizde ondan nasipleniriz.
İki gün sonra bana Almanya’dan bir haber geldi, bizden 3 milyon adet önlük üretmemizi ve tüm Batı Karadeniz’e malı bizim dağıtmamızı istediler. Biz buradan Yozgat, Sivas, Adıyaman, Kastamonu, Diyarbakır, Batman ve Bitlis’e mal gönderdik.
Tabi bu pandemi döneminde farklı şirketler küçülmeye giderken bir şahıs firması brited oluyor haliyle bu durum ticaret odasının dikkatini çekti. Bizi davet ettiler ve Hürriyet Gazetesine röportaj verdim.
Sinop civarında bu işi kadın olarak başardığım için bana teşekkür ettiler. Şimdi kendi yaptığımız işe döndük yine pantolon dikiyoruz. Ben insana dokunmaktan hiç vazgeçmedim, patron olmayı değil abla olmayı seçtim. Herkesin yüreğini dinledim, herkesin yüreğine elimden geldiği kadarıyla dokunmaya çalıştım.
Şuan biz koskocaman Çiğdem Tekstil Ailesiyiz. İnsan yetiştirmeyi çok seviyorum, ben iş bilmeyeni işe alıyorum; eğitiyorum, öğretiyorum, onun bileğine bir bilezik takıyorum, meslek vermiş oluyorum. Ömrü boyunca bileğinde bir altın bilezik oluyor.
Sevdiğim işi yaparsan hiçbir zaman mutsuz olmazsın, ben insanları, ,insanlarla çalışmayı çok seviyorum.” diye konuştu.
