Güncel
Giriş Tarihi : 16-12-2020 17:17   Güncelleme : 17-12-2020 15:05

Fatih Uysal'ın Kaleminden CAATSA

Uysal, ABD'nin Ülkemize Uygulamak İstediği Üstü Kapalı Ambargo'ya Farklı Bir Bakış Açısı Sunarak, Bu Olay Bizi Daha Güçlü Kılacaktır, Dedi

Fatih Uysal'ın Kaleminden CAATSA

Köşe Yazarımız Fatih Uysal Amerika Birleşik Devletleri Kongresinin Türkiye Cumhuriyeti ni CAATSA yaptırımıyla (Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) sindirmeye çalışmasına tepki göstererek yazısına şu şekilde devam etti :

1974 Kıbrıs harekâtı sonrasında Amerika tarafından ülkemize konulan ambargonun ardından Türkiye, 46 yıl sonra yine ABD tarafından ülkemize üstü örtülü bir şekilde uygulanmaya çalışılan CAATSA Yaptırımlarını (Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) yani ambargoyu konuşuyor.

46 yıl sonra ülkemizi ABD ile bu duruma getiren olay nedir? diye sorguladığımızda,  aslında olayın ne olduğunu anlamak, ülkemizin dünüyle bugününü görmekten geçtiğini bir çırpıda söyleyebiliriz.

Türkiye’nin bilhassa Savunma Sanayi inde kendi ayakları üzerinde durabilmesi yıllardan bu yana ülkemiz üzerinde farklı operasyonlar yapmakta olan ABD ve de diğer emperyal güçleri ürkütmüştür.

Ülkemizi kendine getiren, yerli ve milli sanayinin oluşmasına kısaca bakacak olursak;  iki İHA (İnsansız Hava Aracı) almak için yıllarca İsrail, ABD kapılarında bekleyen bir Türkiye, hepimizin hafızalarındadır.

Hatta ve hatta Ortadoğu’da meydana gelen savaşlar esnasında ve sonrasında sınırlarını korumak için NATO’dan savunma sistemleri (patriyot) satın almak isteyen Türkiye’nin yıllardır bekletildiği; ülkemizin haklı talebinin göz ardı edilerek, hala da bu sistemin ülkemize verilmediği dimağlarımızda sıcaklığını korumaktadır.

İşte bu ve bunun gibi gelişmeler ülkemizi yerli ve milli sanayi noktasında kamçılamış ve ülkemizi bugün üretebilen, ürettiğini de satabilen duruma getirmiştir. Bu durum da batılı güçleri korkutmaktadır.

Evet, çevremizde günden güne artan savaşlar, çatışmalar ve iç karışıklıklar, Türkiye’nin güvenlik sorununu hat safhaya çıkarmış ve Türkiye Cumhuriyeti tabiri caizse kendi göbeğini kendi keserek Rusya’dan s-400 savunma sistemini 2 buçuk milyar dolara almıştır.

Ülkemizi,  bölücü örgütlere verdiği desteklerle bölmek, parçalamak isteyen batı (ABD) özellikle PKK, YPG’yi her anlamda büyütmüş, onlara lojistik askeri destek sağlamış, tırlar dolusu mühimmat vermiştir.

Yine aynı şekilde El Kaide, Deaş vb. örgütlerin arkasında olduğu ifade edilen emperyal güçlerin hain emelleri devletimizin Zeytin Dalı Operasyonu, Fırat Kalkanı Operasyonu vb. askeri hamlelerle bozulmaktadır.

Devletimiz, batının bu hain emellerini altüst ederek hem sınırlarımız ötesinde ki toplumlara barış ve huzur getirmiş, hem de ülke içinde ki hain bölücülerin belini kırmıştır; oyunlarının bozulmuş olmasını kaldıramayan ABD ise şimdi de yeni bir hamle yaparak her türlü projelerini bozan ülkemizi ‘Amerika’nın Hasımları’ kategorisine sokmuştur.

Her hayırda bir şer, her şer gibi görünende de hayır vardır ayetini hatırlayacak olursak, inşallah ABD’nin bu hamlesi bizim içimizdeki birliği, dirliği ön plana çıkartacak, yerli ve milli sanayimizin daha da şahlanmasına vesile olacaktır düşüncesinde olduğumu iletmeliyim.

Batının, her ne kadar bizi terör gruplarıyla cendere altına almak istemesi, ülkemizde ki ekonomik spekülasyonlarına devam etmek istemesi, gerek hükümetin dik duruşu, gerek vatandaşlarımızın basiretiyle bertaraf kalmıştır.

Yazının devamını okumak için Köşe Yazarları bölümünden takip edebilir veya alttaki linki tıklayarak yazının devamına ulaşabilirsiniz

http://www.gerzeninsesi.com/profil/17/fatih-uysal

hakan akbaşhakan akbaş