Prof. Dr. Emin Kuru, tarımın ve ziraatın gelişmesi noktasında yapmış olduğu girişimlere bir yenisini daha ekleyerek Gerze’de Proje Okulu açılmasına vesile oldu.
Prof.Dr. Emin Kuru’nun, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sunduğu, arıcılığın meslek haline getirilmesine yönelik hazırladığı proje, Talim Terbiye kurulunca müfredata alındı. İlçemiz Çırnık köyünde uzun zamandır arıcılık yapmakta olan Prof. Dr. Emin Kuru, yaptığı bu mesleği daha da ileri düzeylere taşıyarak ilk kez gerçekleşen özel bir projeyi hayata geçirdi ve Türkiye’de ilk olan Arıcılık Okulu uygulama sınıfını köyünde açtı.
Bizlerde Gerze’nin Sesi Gazetesi olarak Emin Hoca'yı eğitim alanında ziyaret ettik ve kendisiyle özel bir röportaj gerçekleştirdik. Yönelttiğimiz soruları içtenlikle cevaplayan Emin hoca, Arıcılık Okulu ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Arıcılığın, Milli Eğitim Bakanlığı Meslek Eğitim Merkezinde yürüttüğü program dâhilinde meslek haline getirerek hayata geçirildiğini, bunun da Türk arıcılığı için milat olduğunu belirtti.
Arıcılığın ilk kez Milli Eğitim Bakanlığı’nca eğitim-öğretim faaliyetleri içine alındığını ifade eden Emin Hoca, “ortaokulu bitiren gençlerimiz bu okula kayıt olabiliyorlar. Ayda 500 lira maaş alıyorlar, yine aynı şekilde uygulamaya (staja) gittiği yerden de yaklaşık 300 TL alıyor, en güzeli de sigortaları yapılıyor, okuldan mezun olduktan sonra atölye sahibi dahi olabiliyorlar. 3 sene sonra da bu okuldan lise mezunu olarak diploma alarak mezun olmuş oluyorlar.”
Türkiye’de arıcılık resmen bir meslek oldu
“Bu proje Türk Arıcılığı için resmen bir milattır çünkü arıcılık ilk defa Milli Eğitim Bakanlığınca eğitim öğretim faaliyetleri içine alındı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sunduğu bu fırsatla ortaokul, lise, üniversite mezunu olan ilgili, istekli, ne kadar genç varsa bu okulda arıcılık eğitimini meslek olarak alabilecekler.
Ülkemizdeki arıcılıkla yurt dışındaki arıcılığı mukayese etmesini istediğimizde Emin Hoca, “Arıcılık Türkiye’de resmen bir meslek oldu, önceden arıcılık bir meslek değildi ki, arıcılık bundan önce rekreasyon, boş vakit geçirme faaliyetiydi” derken en fazla kovanın ülkemizde olduğunu fakat bal üretiminde ise dünya ile yarışamadığımızı sözlerine ekledi.
“Türkiye’deki arı bal üretiminde verimsiz, arı teknolojisi pek fazla gelişmiş değil, arı hastalığı ile ilgili mücadele bilimsel zemine oturmuş değil.
Avrupa’da özellikle Almanya’da bir damızlık arı için birkaç bin Euro istiyorlar. Baktığımız zaman bu arının hastalığa dayanıklı, yumurtlayan, çabuk bal toplama gibi özellikleri var. Yani kısaca ırk ıslahı yapıyorlar, bu alanda çalışmaları var.
Biz bu anlamda onlarla mukayese bile edilemeyiz” dedi.
Gazeteci Fatih Uysal’ın, “Uzakdoğu da arıcılık pek çok hastalığın özellikle felç hastalığının tedavisinde kullanıldığı söyleniyor. Yine aynı şekilde arı sütünün sporcu performansına katkı sağladığı belirtiliyor. Artık meslek haline dönüştürülen Arıcılık Okuluyla birlikte ülkemiz bu farkındalığı değerlendirebilecek mi?”
Prof. Dr. Emin Kuru, “arı sütünün bu manada sporculara katkısı olduğunu biliyoruz ama biz spor camiasında bunu kullanıyor muyuz dersek hayır kullanmıyoruz. Bu manada yapılan düzgün tezler de yok. Sporcu beslenmesi de dâhil arı ürünlerinin hepsine okul olarak hitap edeceğiz”
Amerika da her çiftçi aile mutlaka arı beslemek zorunda. Çünkü arı doğal döllenme olayını hallediyor. Yani sebze, meyve yapıyorsan döllenmeyi arı yapıyor, doğada ki döllenme olayının %70’ini arı yapıyor. Dolayısıyla Amerika’da her çiftçi aile kapısında bir arı beslemek zorunda. Amerika böyle, bizde böyle bir şey yok.
Süreç başladığında, Milli Eğitim Müdürlüğü okulu, arıyı, ürünleri değerlendirmek için denetlemelerde bulunacak diyen Emin Hoca, “Gerze Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi bu konuda her türlü desteği sunacak. Bu belgeleri alan öğrencilere devletin ne tür katma değeri olacak?” sorusuna “öğrenci, devletten 500 lira para alacak 300 lirada eğitim aldığı yer verecek. Öğrenciye sigorta da yapıyoruz, ortaokul mezunuyken meslek lisesi mezunu olacak, lise mezunu olarak üniversiteye girebilecek. Türkiye’de arı konusunda eğitimsiz kimse kalmayacak. Arı yetiştiren herkesin arı konusunda eğitimi olacak” şeklinde cevapladı.
“Papaz Edim denen bir şahıs, Dikmen’in köylerine gelip buradaki yerli arıyı alıyor, ırk ıslahını yapıyor ve Almanya’da Belfast Arısı olarak satıyorlar.
Belfast Arısının temeli bizim bölgemiz yani Gerze ve Dikmen’dir.
Yapabiliyorsak hep birlikte Arıcılık Araştırma Üniversitesi veya fakültesini Gerze’de açalım ve Türkiye’de ki arıcılığın kalbini Gerze’den attıralım” dedi.
Prof.Dr.Emin Kuru Kimdir?
1954 yılında Sinop'ta doğdu.1966 yılında Sinop İstiklal ilkokulunu,1970 yılında İstanbul Esenler Ortaokulunu, 1975 Sinop Endüstüri Meslek Lisesini,1980 yılında da G.E.E.Beden Eğitimi Bölümünden mezun oldu.1981 yılında Devlet Lisan Okulunu, 1987 yılında Gazi EğitimFakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Lisans tamamladı. 1990 yılında Gazi Üniversitesi Sağlık Bil.Ens.Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans, 1995 yılında Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ens.Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı Doktora, 1996 yılında Gazi Üniversitesi BESYO'ya Yrd.Doç.olarak atandı. 1996 O.D.T.Ü. Yabancı Dil İngilizce hazırlık Öğrenimi gördü. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda Prof.Dr. Olarak görev yapmaktadır. İngilizce Bilen Emin KURU evli ve 1 çocuk babasıdır. Halen Gazi Üniversitesinde dekanlık ve rektör danışmanlığı yaptı. Amerika Florida Üniversitesi'ne Gazi Üniversitesi tarafından gönderilmiş, Türkiye'ye spor psikolojisini tanıtan bilim insanıdır. Yurt dışında 50 kongrede bildiri sunmuş, yüze yakın ulusal ve uluslararası makalesi olan, 5 ders kitabı üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor.
