Uğur Mumcu Meydanı'nda toplanan 'Sinop Çevre Platformu' üyesi çok sayıda vatandaş Sinop ve Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santrale karşı protesto açıklaması yaptı. Çevreciler adına basın açıklamasını okuyan Çevre Platformu Sözcüsü Metin Gürbüz, Türkiye'nin nükleer sevdadan vazgeçmesini istedi. Gürbüz'ün konuşmaları sık sık slogan ve alkışlarla kesildi.
Çernobil faciasında 100 binlerce insanın öldüğünü ileri süren Metin Gürbüz, "Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe yapılan çok küçük bir hata, santralin patlamasına neden oldu. Yüzbinlerce insan öldü, sakatlandı. Hollanda'nın yüzölçümü büyüklüğündeki bir arazi ise hiçbir zaman kullanılmayacak derecede radyasyonla kirlendi. 400 bin kişi zorunlu göç ettirildi. Tiroit kanseri ve diğer kanser türleri yüz kat arttı. Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından çıkan radyasyonun 200 katı
radyasyon, bölge ülkelerine ve başta Karadeniz olmak üzere Türkiye ve Avrupa'ya yayıldı. Avrupa ülkeleri kendi halklarını uyarırken, bizde siyasiler ve yetkililer, önlem almak yerine, her konuda olduğu gibi tehlikeyi gizleme yolunu seçtiler. Halkımızın sağlığını hiçe sayarak TV ekranlarında çay içtiler. Ancak gerçekler ortaya çıktı. Halkımızı kandırarak, büyük çoğunluğumuzun tükettiği radyasyonlu çaylar, 1986 yılında üretilen 145 bin ton radyasyonlu çay, 1985 yılından kalan 55 bin ton temiz çayla
harmanlanarak bizlere içirildi. Radyasyonla kirlendikleri için ihraç edilemeyen veya satıldıkları ülkelerden geri gönderilen fındıkları okullarda çocuklarımıza, kışlalarımızda askerlerimize yedirdiler" dedi.
Çernobil ve Fukuşima'da yaşanan ve küresel boyut kazanan nükleer kazaların, nükleer enerjinin kazalarla dolu tarihinde yeni ve dramatik bir aşama olduğunu öne süren Metin Gürbüz, "Bu nükleer felaket, nükleer enerjinin ne kadar güvensiz ve tehlikelerle dolu olduğunu bir kez daha acı bir şekilde göstermiştir. Oysa tüm dünya nükleerden uzaklaşmanın yollarını aradığı bu günlerde, ülkemizin Sinop-İnceburun ve Mersin-Akkuyu'ya nükleer santraller yapmasını anlamak mümkün değildir. Siyasal iktidar Rusya ve
Japonya ile yaptığı anlaşmaları bir an önce askıya alıp iptal etmelidir. Bizler, ne Sinop'ta ne de Türkiye'de, ne de dünyanın herhangi bir yerinde nükleer santral istiyoruz. Nükleer bir insanlık suçudur, önlem almayanlar da bu suça ortak olmuşlardır. Neden, Çernobil ve Fukuşima gibi endüstriyel felaketten ders almıyoruz? Tüm dünya nükleer kabus görürken, nükleer rüyaya dalıyoruz" diye konuştu
