Almanya yenilenebilir enerjide birçok ülkenin önüne geçerek çok ileri adımlar attı ama şimdi birçok problem ile karşı karşıya kaldı. 14 Eylül Cuma günü saat 10:00′da İngiltere’de kurulu 3500 rüzgar türbini ulusal rekor kırdı ve 4 GW üzerinde elektrik üretti, 3 saat sonra Almanya’da ise kurulu 23.000 rüzgar türbini ve milyonlarca güneş enerjisi paneli eşi görülmemiş bir şekilde ile 31GW enerji üretti.
Alman politikacılar, bütün girişimciler gibi ”bedava, temiz ve yenilenebilir enerji” yanılgısına kapıldılar ve rüzgar hızı ve güneş ışığının değişkenliğinin doğuracağı vahim sonuçları göz ardı ettiler.
Rüzgar türbinleri sözde kapasiteleri ile bilinirler ama gerçek üretim kapasitelerinin 0 ile 100 arasında değişebileceği gerçeği genelde göz ardı edilir. Mesela İngilere’de rüzgar türbinlerinin kapasite faktörü ortalama yüzde 25, bu oran Almanya’da çok daha düşük, sadece yüzde 17.
Almanya teknik olarak iki ciddi problem ile uğraşıyor. Birincisi, değişken yenilenebilir enerji üretiminin konvansiyonel santraller ile dengelenerek şebekeye istikrarlı enerji arzı sağlanamasında yaşanan güçlükler. Diğer problem, bu değişkenlik karşısında sürekli olarak birçok zaman verimsiz ve pahalı olacak şekilde üretime yol açan yedek kapasitenin tutulması.
Bir araştırmaya göre bu yedek kapasiteden ortaya çıkan CO2 miktarı, rüzgar enerjisinden sağladığı düşünülen karbondioksitleri geçiyor.
Kağıt üzerinde Almanya’da herşey düzgün gözüküyor ama rüzgar ve güneş enerjisine sağlanan yüz milyarlarca avro teşvik yüzünden ülkede elektrik faturaları Avrupa’nın en yükseğine ulaştı.
Angela Merkel hükümetinin sağladığı teşvik paketleri ile yenilenebilir enerji kapasitesi daha da artıyor, şebeke dengesini sağlamak ve elektrik kesintisini engellemek daha zorlaşıyor. Geçenlerde saniyelik eletkrik kesintisi nedeniyle Hamburg’da bir alüminyum fabrikası kapandı ve fabrikada ciddi zarara neden oldu. Enerji yoğun endüstriler kendi enerji üretim ve jeneratör sistemlerini kurmaya yöneldiler, yoksa fabrikalarını taşımak zorunda kalabilirler.
Aslında, Almanya’da yeşil fantazistler ile realistler arasında bir mücadele başlıyor. Konvansiyonel elektrik üreticileri santrallerini karsız çalıştırdıkları için kızgınlar ve hükümeti santralleri kapatmakla tehdit ediyorlar. Buna devletin cevabı enteresan bir şekilde zararına dahi olsa santrallerini çalışmaya zorlayacak yeni kanun teklifi oldu.
Kaynak: Enerji Enstitüsü