Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Sinop İl Kongresi'ne katıldı.
Babacan, Kültür Merkezi Salonu'nda düzenlenen 1. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ekonomiden iç siyasete, gençlerin gelecek kaygısı duyduklarından devlet kurumlarına girişlerde uygulanan mülakat sistemini kaldıracaklarına kadar birçok konuda mesaj verdi.
Babacan yapmış olduğu konuşmada; "Bu ülke düşünürlerine, yazarlarına çok iyi davranmadı. Bunu birçok illerimizde görüyoruz bugün hala düşünceleri yüzünden, yaptıkları haberler yüzünden cezaevinde olan insanlar var. Pandemi döneminde çıkarılan kısmi af düzenlemesinden dahi bu insanlar yararlanamadı. Ama kim yararlandı; geçtiğimiz günlerde bir siyasi parti liderini açıkça tehdit eden suç örgütü yöneticisi faydalandı. Bu kişi meclisteki ana muhalefet partisi liderini hakaret dolu bir mektupla açıkça tehdit etti. İktidarı küçük ortakları bu kişiye hemen destek oldu, bu grubu destekledi ama büyük ortak ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı bu tehdide tek bir kelime ile müdahil olmadı.
Sırf iktidarın sürmesi, şahsi bekaları için artık hukuksuzluklara açıkça karşı duracak bir tabloyu da biz maalesef şuanda ki iktidarda görmüyoruz. Aman ha ortaklık bozulmasın diye sessiz kaldılar. Çünkü değiştirdikleri bu sistemle o küçük ortağa muhtaç kaldılar. Bütün bu yaşadıklarımız ülkemizin, Türkiye’nin kaderi değil."
Ülkemizi 90’lı yılların karanlığına götürmelerine müsaade etmeyiz
"Türkiye’nin yüzünü geçmişten bugüne ve yarına çevirebiliriz. Kimliği, inancı, ideolojisi ne olursa olsun herkesi özgürlük, adalet, liyakat, hesap verebilirlik ilkeleriyle yeni bir toplumsal sözleşme yapmaya çağırabiliriz.
Artık konuşmakta, fikirlerden, gelecekten korkmayan cesur ve zengin bir Türkiye istiyoruz. İstiklal Marşımızda olduğu gibi ‘Korkma Türkiye ’ diyoruz.
Daha zor şartlarda, 1923 de demokrasiye doğru ilk adımı attık, bir kere daha bunu Türkiye, bu topraklar bunu başarabilir. Deva partisi hazır; biz Deva Partisi olarak illegal yapıların siyaseti dizayn etmesine müsaade etmeyeceğiz. Suç örgütlerinden, illegal yapılardan ülkemizi 90’lı yıllara döndürmek isteyen karanlıktan da korkmayacağız, bu karanlık günlere Türkiye’yi kimse götüremez."
Hukukun üstünlüğü bu ülkede her an yaşatılmalı
"1990’larda mafya, çete, suç örgütü bunlardan çok çekti bu ülke. FETÖ terör örgütünün hain darbe girişimini de yaşadık fakat temel ilkelerden sapılmasa, bu ülkenin bu sorunları kesinlikle yaşamayacağına biz gönülden inanıyoruz. Önce hukukun üstünlüğü, hukuk ne derse o. Yasalar, anayasa ne ise o. Bugün geçerli olan yasa neyse bugün herkes o yasayla kendini bağlı görmek zorunda. Hukuk devleti budur."
İktidar sürekli yerli ve milli kavramını kullanıyor
"Partili Cumhurbaşkanlığına başladılar, en kısa zamanda kendi akrabalarını ekonominin başına atadılar. Hep ne dediler milli ve yerli ekonomi politikası.
Her türlü yanlışlığı, ilkesizliği yap, kuralı boz sonra da üzerine bir kılıf ört, yerli ve milli yaz. İki yılda bir ülkenin borcu ikiye katlar mı?
Haziran 2018 de hazinenin toplam borcu 970 milyardı, bugün 1 trilyon 860 milyar liraya çıktı.
İlkelerden kayırdığınız zaman, akraba kayırmacılığı yaptığınızda, ilkelere kurallara uymadığınız da ülkenin içine düştüğü durum böyle oluyor.
Aynı süre zarfında merkez bankasının rezervleri 130 milyar dolar eritildi. Merkez bankasının şuan ki verilere göre rezervi eksi 44 milyar dolar. Biz görevden ayrıldığımızda bu ülkenin bütçe açığı 24 milyar dolardı. Şuan 239 milyar dolar oldu."
İşi ehline vermeyip yakınına verirsen sonuç böyle olur
"Görevimi tarafsızca yapacağım diye yemin edip bir partinin genel başkanı olarak tüm partileri karşısına aldığında, ülke gerildiğinde, kutuplaştığında memleketin içine düştüğü durum bu.
Ülkeye ne zaman bir zarar verseler hemen bir milliyetçilik kalkanı çıkarıp onun arkasına saklanıyorlar."
Biz başkalarını dışlayan kendi vatandaşını reddeden milliyetçilik anlayışını reddediyoruz
"Milliyetçilik birini tehdit eden çeteleri savunmak değildir gerçek milliyetçilik kendi vatandaşlarının hak ve hukukunu savunabilmektir. Gerçek milliyetçilik herkesin haklarını kanun ve anayasa önünde savunmaktır, vatandaşının geleceğinden kaygı duymadan başını yastığa koyabilmesini sağlamaktır.
Biz Deva Partisi olarak bu insanlarına yakışır eşit, adil, özgür bir ülke inşa etmek için geliyoruz. Biz bu anlamda geliyoruz. Halkımız fakirleşiyor; ekmek alamıyorum diyene abartıyorsun al bir keyif çayı iç diyenler yüzünden ülkemiz fakirleşiyor.
Bugün ülkemizin 9 milyar dolarlık tarım ürünü ithalatı, 5 milyar dolarlık tarım ürünü ihracatı var, 4 milyar dolar dışarıya bağımlı olmuşuz. İşsizlik almış başını gidiyor, işsizliği gidermek için yatırıma ihtiyaç var, yatırım olmadan istihdam oluşmaz, işsizlik sorunu çözülmez. Yatırımcı güven ortamı ister. Cumhurbaşkanı kimseyi tanımazsa, hukuk her gün çiğnenirse yatırımcı bu ülkeye güvenmez.
Şuan ki bizim merkez bankasının faizleri %15 oldu, %15 dünyada ki bütün merkez bankaları arasındaki en yüksek faiz oranlarından birisi. Neden, kısa vadeli fonların ülkeye gelmesi için kısa vadeli fonlar, yatırımcılar ülkeye gelecek kısa sürede faizleri cebine koyup gidecekler. Hukuk, güven olmadan buraya yatırımcı gelmez."
Bugün ki durum, ölümü gösterip sıtmaya mahkûm etmek
"Siz uzun vadeli güveni oluşturmak zorundasınız, bu da anayasaya saygıyla, hukukla, şeffaflıkla, liyakatle, hesap verilebilirlikle olur.
Güçlü ekonomi için güçlü hukuk demeye başlandı. Hukuk demekle ülkeye hukukun üstünlüğü gelmez icraat, uygulama, samimiyet, liyakat önemli. Biz hukuka bağlıyız diyorlar bunu gösterebilmeliler. Şeffaflığı göstermeleri lazım sanki iktidara yeni gelmiş gibi davranıyorlar. Siz 18 yıldan bu yana yapmadığınız için bu memleket bu duruma düştü.Hani ekonomi pik yapıyordu, uçuyordu göstermelik iki atama ile neyin değişeceğini sanıyorsunuz?"
Artık mızrak çuvala sığmadığı için bu yapılıyor
"Ali Babacan ve arkadaşları görevden ayrıldıktan sonra şunu yaptık desinler? Başarıların hepsi geçmişe ait; başarı, ekiple olur, grup çalışmasıyla olur.
Ben ve arkadaşlarım ayrıldıktan sonra Türkiye tek bir noktada iyi bir dereceye gelmedi. Türkiye’nin kredi notu biz ayrıldıktan sonra 5 defa aşağıya düşmüş. Türkiye’nin kredi notu eksi 5. Önce dersinize çalışın, işinizi iyi yapın; bunlar tembel öğrencinin sınava çalışmayıp hoca notumu kırdı demesi gibi hareket ediyorlar.
Hükümete inansak biz Deva Partisini kurmazdık, biz bunların bu hükümeti yönetemeyeceklerini anladığımız için iki yıl önce bu partiyi kurduk. Sorunların başladığı, akrabacılığın kayırmacılığının gündeme geldiği, liyakatin ortadan kalktığı günden bugüne biz Deva’yı kurduk."
Laf üretiyorlar, iş üretemiyorlar.
"Geçen sene büyüme oranımız % 0,9; yüzde bir dahi değil. Enflasyonu %11-12 olarak açıklıyorlar. Gidin perdeciye sorun, geçen sene perde ne kadardı bu sene ne kadar? Bir teneke ay çiçek yağı ne kadardı şimdi ne kadar? Bir ayakkabı boyacısının boyası geçen sene neydi bu sene ne? Neredeyse % 100 zam."
Bir ülke nasıl olurda %1 dahi büyüyemez?
"Bu kötü yönetimle olur, bu hukuksuzluğa, bu ciddiyetsizliğe, bu liyakatsizliğe son vermek gerek; biz herkesin başı dik yürümesi, halkımızın huzuru, halkımızın refahı için geliyoruz. Biz gençlerin umutlarını yeşertebilmek için geliyoruz.
Devlet gençlerimizi tornadan çıkmış bireylere dönüştürmek yerine onlara isteklerini, hayallerini gerçekleştirme imkânı sunmak zorundadır.
Bugün gençler iş bulamayacağından endişe ediyor, şuan torpil, kayırma her yerde.
Kamuda yazılı sınavlarda arkadaşlarımızın yüksek not alıp mülakatta elenmesi gençlerimizin umutsuzluğunu artırıyor. Biz kamuya alımlarda mülakatı kaldıracağız, biz o, bu, şu görüştenmiş diye gençlerimizin işsiz bırakılmasına son vereceğiz; hak eden hakkını alacak.
Bizim hedefimiz, gençlerimizin dünyada ki yaşıtlarıyla benzer seviyede eğitim alacağı, hayat yaşayacağı, benzer hayaller kuracağı, göç ederek dışarıda iş arayan değil ülkesinde geleceği için hayallerini gerçekleştirebileceği bir ülke, bir Türkiye yaratmak.
İnsanlar korkuyor, umutla geleceğe bakamıyor artık insanlarımızın üzerinden şu baskınızı çekin, biz onlara diyoruz ki gölge etmesin başka ihsan istemez.
Biz Sinop’un sorunlarını biliyoruz. Sinoplular büyük şehirlere göç ediyor oradan da yurt dışına gitme peşindeler. Biz Sinoplu gençlerimizin her türlü desteği sağlayacağı parti Deva Partisi olacağız.
Bu hafta tüm dünyada girişimcilik haftası. Sinop’unda çok değerli girişimcileri, kadın girişimcileri olduğunu biliyoruz, onları saygıyla selamlıyoruz. Biz rantın değil; aklın, alın terinin yanında olacağız.
Sinop’un sorunu var; Ayancık-Türkeli Yolu çileye dönmüş durumda. Karadeniz Sahil Yolunun İstanbul’a bağlanması projesi çok yavaş gidiyor. Hükümetin kafasında tek bir şey var o da Kanal İstanbul yani rant var.
Yol yapmakla övünenlerin yeteri kadar Sinop’a yatırım yapmadığı ortadadır. Sinop gümrüğü işlevsiz durumdadır. Bu limandan aktif bir şekilde yararlanmak çok önemli ama gerektiği gibi kullanılamıyor. Ama bunların hepsini düzelteceğiz.
Sinop’ ta buğdaydan, mısıra kadar her şey üretilebilecekken bugün gübre, ilaç, yem, mazot fiyatları maliyetler arttığı için üretim zorlaştı; çiftçimizin de Devası olmak için geliyoruz."
Sinop; tarih ve kültür şehri
"Boyabat Kalesi, Erfelek Şelalesi, Ayancık İnatlı Mağarası... Sinop’ un ülkemizde yeteri kadar tanıtılabildiğine inanmıyoruz. Sinop’ un eşsiz kültürüne yakışacak kadar Sinop’u tanıtmalıyız.
Arkadaşlarımız ülkeyi devretme yetkisini ele aldığımızda illerimiz, ilçelerimiz, köylerimizle ilgili gerekli atılımları yapacağız. Sinop’un Devaya Devanın Sinop’a ihtiyacı var.
Adalet için, özgürlük için yola çıktık, ayrıştırmayacağız, hep beraber Türkiye’nin yaralarını saracağız artık Sinop’ un, Türkiye’nin Devası var, biz hazırız.” ifadelerini kullandı.
Kongrenin ardından partisinin il binasının açılışını gerçekleştiren Babacan, açılışın ardından esnaf ziyaretinde bulundu.
