Siyaset
Giriş Tarihi : 19-12-2020 16:15   Güncelleme : 19-12-2020 16:23

KARADENİZ "EN KISA ZAMANDA GİDİYORSUNUZ''

CHP MİLLETVEKİLİ BARIŞ KARADENİZ GENEL KURULDA KONUŞTU;

KARADENİZ "EN KISA ZAMANDA GİDİYORSUNUZ''

Cumhuriyet Halk Partisi Sinop Milletvekili Barış KARADENİZ TBMM Genel Kurulu'nda 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerine konuşma gerçekleştirdi. Karadeniz konuşmasında başkanlık sistemini eleştirdi, tarımda izlenen yanlış politikaları gündeme taşıdı. CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz konuşmasında;

''Bu bütçe, halkın bütçesi değil; onu hep beraber gördük. Bu bütçe, sarayın dayatma bütçesidir. Bu bütçe, muhalefetin görüşü alınmadan, Komisyonlarda hiçbir şey değişmeden, bir virgülüne bile dokunmadan buraya gelip oylanacak bir bütçeye dönüşmüştür. Evet, bütçenin içinde esnaf yok, halk yok, çiftçi yok, genç yok, üniversite mezunu yok, insan hakları yok, adalet yok, yok da yok. Bu bütçe, sadece birilerine hizmet eden bir bütçeye dönüşmüş.Arkadaşlar, bu bütçeyi burada oylayacağız geçecek; hep beraber oylamayalım, geçmesin. Ne olacak? Eskiden bütçe oylanmadığı zaman hükûmet düşerdi, güvenoyu alamazdı, hükûmet düşerdi. Şimdi, bu bütçe oylanmasa da bu bütçe geçmese de Cumhurbaşkanı 2019 yılının bütçesini yeniden değerleme oranında revize ederek bütçeyi tekrar gündeme getirebiliyor.

Böyle bütçe olur mu? Yani bu bütçenin düzgün olmamasının en büyük sebebi, bence sistemin bozulması. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi diye bir sistem uydurduk. Millî olmayan, yerli olmayan, bilime dayanmayan, akla ve mantığa uygun olmayan bir sistemde bütçenin de bu şekilde olması gayet doğal.

Emperyalist güçlerin istediği… Burada millet iradesini temsil eden, 83 milyonu temsil eden Meclisle mi uğraşmak daha zordur yoksa tek adamın dediği bir sistemle mi uğraşmak zordur? Ben emperyalist güç olsam “Tek adamın yönettiği sistemle uğraşması çok daha kolay.” derim ve demek ki bu sistem de emperyalist güçlere hizmet eden bir sistem olmuş. Sistem, eskiden hukukun üstünlüğü vardı, şimdi maalesef, üstünlerin hukukuna dönüştü; eskiden güçler ayrılığı vardı, şimdi güçlülerin birleştiği bir sisteme dönüştü. Türkiye’nin şu anda ihtiyacı olan güçlü adam, güçlü başkan, güçlü yürütme değil, güçlü bir şekilde millet iradesi, birlik ve beraberliktir, ortak aklı kullanmaktır, uzlaşmaktır.Geldiğiniz 2002 yılından beri ortak aklı bıraktınız, uzlaşma kültürünü yok ettiniz; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği “Yurtta barış, dünyada barış.”ı, yurtta kavga, dünyada kavgaya dönüştürdünüz. Artık, bir şey söyleyeyim, gidiyorsunuz arkadaşlar, gidiyorsunuz; yoksunuz, gerçekten.'' ifadelerini kullandı. Ardından Isparta Milletvekili Recep ÖZEL tarafından yöneltilen Nereden Anladın ?  sorusuna;''Nereden anladım söyleyeyim mi? İstanbul’da 800 bin oy farkı yediğin zaman anlamadın mı gittiğinizi? Ankara’da, Mersin’de, Adana’da, İzmir’de, Tekirdağ’da anlamadınız mı? Sesiniz çıkmıyordu burada'' diyerek cevap verirken genel kurulda büyük alkış aldı.

''Sosyal devlet anlayışını buradaki Millet İttifakı’ndan, bir de belediyelerden öğreneceksiniz''

Karadeniz konuşmasının devamında; ''Bir de gelip bize milliyetçilik dersi veriyorsunuz. Biden, Amerikan yönetimi Türkiye’ye ambargo uygulayacağı zaman bu Meclisin, dimdik ayakta karşılık vermesi gerekirken… “Biden bizim eve gelmişti.” Size geldi mi arkadaşlar? Siyaset ciddiyet ister, bilim ister, akıl ister; arkadaşlar, lütfen, rica ediyoruz…

Politika, eğitim politikası; 6 sefer bakan değiştirdiniz, 7 tane müfredat değiştirdiniz. -Emrullah İşler de burada- E, ne var? Eğitim sistemi eğitim sistemsizliğine dönüşmüş ülkede.

Dış politika; kavga etmediğimiz bir tane ülke kalmadı mübarek. Bu ülkede beş vakit ibadet ettiğini söyleyenler bu ülkeyi beş vakit nasıl soyarız, onun hesabını yapıyorlar. Bu ülkede 5’li çeteye peşkeş çeken bütçeyi konuşuyoruz burada. “Dünya 5’ten büyüktür.” deyip 5’li çeteye… Ne hikmetse 5 de 5 var, başka bir şey yok arkadaş; 5 üzerine kurulu bir sistemle yönetiliyoruz.

Arkadaşlar, belediyeleri aldığımızdan beri belediyelerin yüzde 40 İller Bankasına verilen payını kestiniz ama Çevre Bakanlığından, Belediyeler Birliğinden, birçok fondan kendi belediyelerinize imkân sağlarken bizim belediyelerimiz dimdik ayakta, borç ödüyor, hizmet ediyor.

Helal olsun Ekrem İmamoğlu’na, helal olsun Mansur Yavaş’a.Helal olsun Adana Büyükşehir Belediye Başkanına, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanına.Helal olsun Burdur Belediye Başkanına, Sinop Belediye Başkanına, Artvin Belediye Başkanına, Eskişehir Belediye Başkanına. Sizin bu faşizan yönetiminiz karşısında dimdik ayakta, halkına hizmet etmeye gayret ediyorlar; sosyal devlet anlayışını bir, buradaki Millet İttifakı’ndan, bir de belediyelerden öğreneceksiniz, belediyelerden.Siz maskeyi dağıtamazken Adana Büyükşehir Belediye Başkanı 15 tane ilçesine hem maskeyi hem dezenfektasyonu sağladı.Mersin Büyükşehir Belediyesi şu anda genelgeyle yasakladığınız, esnafların çalışamadığı… Hani övünüyorsunuz ya “500 lira, bin lira vereceğiz.” diye; su faturalarını 500 liraya kadar belediye ödüyor. Sosyal devlet böyle olur arkadaşlar, sosyal devletin niteliklerini iyi öğrenin.

Bakın, giderken, belki şu sıralardan şu sıralara otururken, bu sıralar da bu tarafa geldikleri zaman saygı duyulmak istiyorsanız bu muhalefete saygı gösterin, dinleyin. Burada kaç milletvekili konuştu, vallahi hiç dinlediğinizi görmedim. Sayın Bakan burada; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımızı 11 sefer -kadın olmasından dolayı mutluluk duyuyoruz, böyle bir şeyle gurur duyduk- Sinop’ta bir sorun için 11 sefer aradım -bugünden beri telefonla oynuyor- 11 sefer aradım, 1 sefer telefonuma geri dönüş olmadı arkadaşlar. Öğrendim ki, öğrendim ki Sayın Bakanlarımız bu AK PARTİ Grubumuzun da telefonlarını açmaz olmuşlar.

Devlet memurluğu gibi bakanlık yapanlar, seçilmedikleri için ne iline giderler ne Meclise saygı duyarlar. Tek saygı duyacakları yer bellidir, doğru değil mi arkadaşlar? Bir kişiye saygı duyarlar. Başka yer yoktur çünkü.'' ifadeleri kullandı.


Sözlerine tarımda izlenen yanlış politikaları ekleyen Karadeniz Tarımda Ticaret fazlamız var diyen AKP Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim'e de cevap verdi.

Karadeniz;''Mısırı Amerika’dan, buğdayı Rusya’dan, arpayı İngiltere’den, samanı Gürcistan’dan, pamuğu ABD’den peyniri Fransa’dan, Hollanda’dan, ayçiçeğini Rusya’dan, nohudu Kanada’dan,

Nerede ticaret fazlası var? 22 milyar lira tarım destek bütçesi açıkladınız, geçen sene de bütçede 22 milyardı. Geçen sene dolar 5,90’dı, bu sene 8 liraya yaklaştı, geçen seneden bu yana ithal ettiğiniz ürünlere yüzde 50 zam geldi. 22 milyar lira oldu 7,5 milyar lira. Cumhurbaşkanlığı bütçesi de 4 milyar lira. Bu çiftçiye bu zulüm niye? Biraz düşünün. Bakın, şu gördüğünüz, elimde, dünyanın -Türkiye'de Oltu taşı, kehribar taşı tespihler vardı- en pahalı tespihi oluştu. Bakın, mısır Amerika’dan, sarımsak… Taşköprülü vatandaşlarımıza sesleniyorum: Artık oy vermeyin, Çin’den ithal ediyoruz şu anda, evet, benim Sinoplu hemşehrilerime buradan gene sesleniyorum: Pirinci de Çin’den ithal eder olduk. Bizim çiftçimiz beklesin!

Şu tespih şekline dönüşen 248 milyar lira; 2002 yılından beri ithal ettiğimiz, çiftçiye zulmettiğiniz 248 milyar lira ! Bunu taşıyacak biri var mı içinizde? Varsa hemen hediye ederim ama zannetmiyorum çünkü bu, çiftçinin alın teri; bu, çiftçinin ahı arkadaşlar.

Sistem böyle olduğu sürece, ortak akıl kullanılmadığı sürece, bu vatandaşa milliyetçilik edebiyatı yapıp bu vatandaşın yanında olmadığınız sürece bu sistem çökmüştür arkadaşlar. Siz de pişmansınız, biliyorum ama üzülerek söylüyorum, en kısa zamanda gidiyorsunuz. Allah selamet versin.

Yaptığınız güzel işler için teşekkür ederiz. Bundan sonra halk için ne varsa, halk için Cumhuriyet Halk Partisi var, Millet İttifakı var. Bunu da kulağınızın bir kenarına yazın.'' diyerek sözlerini sonlandırdı.

AdminAdmin