İnsanın her zaman her yerde ve işte en önemli sermayesi akıl ve kalptir. Ve lakin elbet varoluş gayesini noksanlık ve kusurunu, gerek maddi ve donanım olarak gerekse kişilik açısından ahlaki boyutuyla irdelemedikçe erdemliliğinin farkına varamayacaktır. Erdemli bir insanın sevgisi ve edebi maneviyatına nüzul edince başta kendisi ve sonra yakınındakilere de sirayet edeceği münasebetin her daim feyz hali aldığı kanaatindeyimdir. Örnek teşkil edecek hal ve sözlerin aslında düşüncelerin samimi sevginin gereğidir.
Günlük işlerinde insanın gününü ve gönlünü güzelleştirecek aktivitelerde paydaş olup, kendini geliştirebilmenin arayışında olmalıyız. Bana göre değil, beceremem ve benzeri olumsuz düşüncelerimizden kurtularak denemeden zarar gelmeyeceğini hatta hayatında bir kez defa da olsa yaşamışlığını tatmak gerekir. İnsan yaşamının her halinden zevk almasını bilmesiyle ancak feyz alabilir ki her anının farkındalığının kıymetini bilebilsin. Tertemiz, olgun, aydın birey olabilmenin başında insanın kendini kabullenmesi ve inanması gelir. Güzel ahlakın erişemeyeceği ne bir mertebe ne de bir safha vardır.
İnsan insanla kaim olur. Günübirlik ve nefsi kaygılarına esir olmadan hayatını idame etmeye çalışabilmek ve nereden geldik nereye gitmekteyiz sorularıyla kendimizi sorgulamak gerekir. Doğruluktan ayrılmadan faydalı ilimle meşgul olan insan daima güven ve huzur içinde bulunduğu gibi ailesi ve çevresine de aynı güven ve huzuru aşılar. Gayret ve çaba daha başka ideallere kapı açar. Mutluluğun sırrının kanaatkar olabilme erdemliğinin farkına varmaktan geçer. İnsanoğlu her zaman nefsinin daha fazla arzusuyla vesvesesinden kendini koruyabilmenin ancak akıl ve kalp gözüyle sağlayabileceği erdemliliğine ulaşmasıyla mümkündür.
İnsanın hangi dünyaya kulak kesilirse, ötekine sağır olmayacağı kişiliğe sahip olmasıyla ancak farkındalıkların farkına varacağıdır. Bilinmesi gereken burada yalnızca duyularımızın da mana taşıdığı ve hislerimizle ancak feyz alabilmenin ötesinde sadece kendisinin anlamdırabileceğidir. Sırrını ancak kendinde saklayabilenler ulaşabilecektir o raya… Gafletlerle çevrili bir yaşamda geri dönülmezmişçesine yapılan yanlışların telafisinin olmayacağının farkına varanlar mükafatlandırılmayı hak ederler. İnsanlar hassasiyetlerine gösterdikleri özeni keşke boşa geçen zamanlarına d a gösterebilseler.
Hayatta kaçışları sürekli tekrarlayanların arkalarına bakıp kendilerini sınamaları elzemdir. Ahlaklı, doğru, dürüst vb. insan olmanın yanı sıra geleceği için ne gibi fedakarlıklar yaptığı mühimdir. Toplumların unutulmaması gereken bir hassas hususu vardır ki, üzerini kalınca çizmek isterim burada, bu hızlı ve isterik çağda dahi bozuklarını zamanla ihraç ettiğidir. Bir başkasının hayatını eleştirmeden evvel kendimizi boy aynasında görmemiz temennisiyle…
ARAŞTIRMACI YAZAR-TARİHÇİ
VOLKAN YAŞAR BERBER