Yaşamanın yüce bir anlam taşımasıyla içinde bulunduğumuz durumlarda insanın kendini duygusal, psikolojik, sosyal, ailevi gerektirdiklerince uyum sağlayabilmesi gerekir. Duygusal becerilerimizi geliştirebilmek her zaman mümkün olamamakla birlikte dışa vurumumuz bir müzikle bir sanatla olabilmektedir bazen.. Öyleyse sadece üzüntülerden kurtulabilmek değil sevinçlerimizin de dışa vurumunda regülasyon önem arz edecektir. Yaşadığımız şu çalkantılı dönemlerde insan kendi kendini tedavi edebilmesinin yegane kaynağı öz kontrol, öz, düzenleme, öz farkındalığı olmalıdır.
Yaşantılarımızda nelere karşı duyarlılığımız olması gerektiğinin bilinciyle hareket ederek telafisi mümkün olmayacak hataları düşünme korkusuyla yaşamamaktan ileri gelir çoğu sorunlar ki istendiği gibi biçimlendirebilme kabiliyetini keşfedebilme yine o bireyin kendisindedir. Metabolizmanın kendi otonomik sinir sistemini kullanarak nöralterapi uygulanmalıdır uzmanlarca, bedenimizin iç dış farkındalıklarına karşı en az enerji sarfederek en kısa zaman aralığında bu varsayılan düzeni koruması kendi regülasyon kapasitesini belirtir.
Her şey gibi sınırlı yaşamın dertleri de sınırlı olduğu bilinciyle hareket ederek ergenliğimiz safhasında nelere kapasitemizin yeterliliğini keşfederek sebep sonuç ilişkisiyle hedeflerinize regülasyonif yaklaşımlarla ilerlemeliyizdir. Ne var ki yaygın bir yanılgı sonucu problemlerimize ne şekilde geri tepkisel vermemiz gerektiğini bilmediğimizden imkansızlığa sebep verecek sonuçlar doğurmaktayızdır. İnsanoğlu üzüntü ve sıkıntılarının birçoğunu farkındasız kendileri ürettiklerinden baş etmekte zorlanılan duygusal tepkilerimize uzmanlarımızın gözetiminde üstesinden gelinebilmektedir. Elbet ailesinin öncelikli destekleri her zaman faydalı olacaktır.
Bireyin kendi duygularını tanımlayarak ne şekilde baş edebileceğini öğrenmesiyle ilk adımı atmış olur lakin seviyesinin belirlenmesinde deneyim ve tecrübe esastır. Duygularının bastırılmasında davranışlarının kontrolünün sağlanabilmesinde yaşanmışlıklarının büyük katkısı olacaktır. Sosyalleşerek ve ilgili kaynaklardan desteklerle yaşamsal regülasyonu öğrenmek imkanı doğar. İnsan boyundan büyük meselelerde genelde, aşamayacağını düşündüğünden ciddi travmatik dönemler atlatırken kendi iç regülasyonu büyük önem taşır.
Uzun ve sonu gelmez emeller yani Tul-i emel dediğimiz hayallerle yaşayanlar psikolojik problemlere yol alırlar. Olmayacak uzun emeller çok üzer insanı mamafih hesapsız, kitapsız, hedefsiz yaşam daima sonu hüsran getirecektir. Bundan yirmi yıl sonra nerede, ne şekilde hayat standartlarına kavuşmalıyım diyerek kariyer, sosyal vs istikamet belirlenmelidir. Oysa ki gelip geçici her şey için fazla kendimizi sıkıntıya sokmadan ihtiyacımız kadarına elvererek gelecek kuşaklara neler bırakabiliriz çabasıyla yaşa daima hoş olacaktır.
ARAŞTIRMACI YAZAR
VOLKAN YAŞAR BERBER